SIRATAN-MÜSTAKİYM ÜZERE YAŞAMAK - 1

 


 


Tüm insanlığa bir davet olan Kur’an’da, uyulduğu takdirde yaşam için doğruya yönlendirici her türlü bilgiyi bulmak mümkündür. Bu hususta Nahl-89. ayette,


 


Nahl-89.Biz Sana bu Kuran’ı, her şeyi açıklayıp /tıbyan, doğru olan yolu göstersin /hüden, bir rahmet olsun ve okuyunca anlayıp, düşünüp yararlansınlar diye Allah’a içtenlikle inanmışlara /Müslümanlara hayatlarını kolaylaştırıp onları mutlu etsin diye indirdik.


 


diyerek Kur’an, kendisinin bir hayat rehberi olduğunu vurgular. Adını sıkça duyduğumuz "sıratan müstakiym", yani “orta düzeyde” yaşamak üzerine de Kur’an’ın asırlar öncesinde açık bir reçete verdiğini söylemek mümkündür. Bizler; Allah’ın tek ilahî güç olduğu inancını temel alarak  "mümin kişi (imanlı ve olumlu işler gerçekleştiren), iyi insan, kâmil insan (olumsuzluklardan arınmış)" olmak için çaba gösterirken farkında olarak ya da olmayarak yaşamımızda Kur’an’da yer alan evrensel ve zaman üstü değişmez ana kuralları temel almaktayız.  


 


Sıratan-müstakiym’den sapmalardan olan israf ve herhangi bir konuda olan aşırılıklar da nefsimize hâkim olamayışımızdandır. çünkü insanın düşünce ve fiillerini yöneten  “nefsleri”dir. Başka bir deyişle her türlü girişimimiz demek olan faaliyetlerimiz, davranışlarımız, nefslerimizin pratik göstergeleridir. Kur’an’ın temel sûrelerinden İslâm’a davet bildirisi olan Fatiha Sûresi de düşünce aşamasından başlamak üzere her türlü amelimizde /hareketimizde /fiilimizde sıratan-müstakim ifadesi ile daima orta yolda /ölçülü düzeyde olmamız gerektiğini, tefrit /ihmal, inkâr veya  tersine ifrata /aşırıya /abartıya yönelmemizin ise yanlış olduğunu vurgular. Kur’an’da nefse yenik düşüp aşırılığa, israfa ve abartıya yönelmeyle ilgili birçok âyete rastlamak mümkündür.


 


Zumer-53. Ya Muhammed! Onlara şu buyruğumu bildir: "Ey ken­di nefislerine uyup her hangi bir konuda israfa sapan ve aşırı giden kullarım!"


 


Kaf-17-18. İnsan, sağına ve soluna (veya kuzeyine) yerleştirilmiş birbirinin zıddı olan ikili nefsler /melekeler taşımaktadır. Böylece de insanın içinde oluşan herhangi bir düşünce /nefs uyanması, hemen zıddını da uyandırmakta, bunlardan ağır basanın etkisi sonucu ve özgür iradesi ile de kararlarını vermektedir.”


 


Dünya öğrencisi olan bir ruh, insan denilen vücut elbisesi giyerek Dünya okuluna eğitim için gönderilmiştir. Bu eğitimi sırasındaki en önemli ders de nefse hakim olmak üzere güçlü irade gösterme dersidir. Buna göre dünya eğitimi demek de nefs derslerinden olumlu puanlar almak demektir.  İşte bu eğitimde nefs tuzaklarını öldürmek, yani Hz. Muhammed’in dediği gibi "ölmeden önce ölmek", olumsuz nefslerimizi öldürmek, kullanmamak üzere hakim olmak, olumlu olan nefslerimizi ise itidalli /ölçülü /orta düzeyde demek olan sıratan-müstakiym üzere kullanmak ve aşırılıktan uzaklaşmak yanında inkâr, ihmal etmek, yani hiç kullanmamazlık yapmamak, Dünya eğitiminin temel hedefi olmaktadır.


 


Enbiya-35. Her nefs mutlaka ölümü tadacaktır. Biz sizi, birer fitne olarak iyi (hayr) veya kötü (şer) olaylarla sınayarak değerlendireceğiz /puan-not vereceğiz ve en sonunda da hesap vermek üzere dönüşünüz tek Allah, tek din ve tek insan nesli gerçeklerini görmek üzere Bize olacaktır.


 


A’raf – 31. “Ey Âdemoğulları! Mescitlere /Allah’ı anmak, sosyal dayanışma ve yardımlaşma toplantıları yapmak ve Kur’an’ı anlayıp öğrenmek üzere toplantı yerlerine her gidişinizde, temiz haliniz yanında, ön yargılarınızdan ve olumsuz düşüncelerinizden arınmış halde ve olumlu düşüncelerle gidin. Ayrıca size verdiğimiz nimetlerimizden de yiyin, için, fakat israfa kaçmayın. çünkü Allah, savurganlık yapanları /israf edenleri /müsrifleri sevmez.”


 


Furkan-43. “Ya Muhammed! Hevesini /nefsini tutku haline getiren ve onu kendisi için ilah gibi vazgeçilmez yapanı /şirk koşanı da gördün mü nasıl doğru yoldan çıkmış? İşte böyle birinden de Sen sorumlu değilsin ve onun durumu Seni üzmesin.”


 


İsra-27. “Zira gereksiz yere saçıp savuranlar /israf edenler şeytanların dostlarıdır /kardeşidirler ve şeytan Rabbine karşı nankörlük etmiş ve küfre sapmış olandır.”  


 


Olumlu nefslerden harcama nefsini aşırı kullanan müsrif kişi, Kur’an’da, olumsuz bir düşünceyi benimsetme fısıltıları yapan şeytanın dostu olarak tanımlanır. İsrafa sapmış olanın yaptığını benimsetmek ve bu yönden iç fısıltılar göndermek, Şeytan’ın taktiklerindendir. çünkü Dünya’da birçok insan açlık çekerken müsrif olan, nefsinin esiridir. Uyanan her olumsuz nefs gibi, olumlunun aşırı kullanılması girişimi de şeytanın çağırılmasına ve bu aşırılaşmış olumlu nefsi benimsetme fısıltılarına başlamasına yol açacaktır.  Hastanede yatan bir hasta, nasıl yatağının başucundaki acil çağırma düğmesine bastığında doktor veya hemşireyi haberdar etme lambası yanınca ancak hastanın başına gelmeleri gibi, şeytan da ancak beyinde oluşan bu yönde bir nefs düşüncesi uyanınca, o kişiye musallat olmaya ve benimsetme fısıltılarını göndermeye başlar.


 


Sıratan-müstakiym üzere olumlu nefslerde orta düzeyde olmak, olumsuz nefsleri ise öldürmek amaçlı bir yaşam sürebilmek için zihni de olumsuzluklardan arındırmak gerekir. Zihnimiz de tıpkı dağınık ve karışık bir ev gibi olduğunda, onda aradığımızı bulmak ve yeni öğretilerle zenginleştirip geliştirmek, kemale erdirmek /olumsuz nefslerden arındırmak imkânsızlaşacaktır. çünkü zihni de hayatı da keşmekeşlikten kurtarmak çok önemlidir. Bunu gerçekleştirebilen kişi, derin bir rahatlama hissedecektir. Zihin; dedikodu, yalan ve iftira ile de kirlenir.  Allah’ın tek dini olan ve zamanın toplumlarının sosyo-ekonomik ve yaşam özelliklerine göre farklı kurallarının farklı peygamberler tarafından tebliğ edildiği İslam dini, huzursuzluğa sebebiyet veren davranışlardan kaçınılması gerektiği üzerinde durmuş, insanın temel haklarını ihlal eden iftira,  arabozuculuk ve ortalığı karıştırmak gibi olumsuzluklar açıkça yasaklanmıştır.


 


İnşallah konuya haftaya devam etmek üzere.


 


NOT: Şu kitaplarımın gelirleri ile Eskişehir Tıp öğrencilerine burs veriyoruz. özel günlerinizde kitaplarda hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: "DİN VE BEYİN", "TüRKçE KUR’AN", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "İSLÂM’IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL", "OKU! KONULARINA GöRE KUR’AN AYETLERİ" ve "KUR’AN’IN KULU KöLESİ MEVLANA", “TEVRAT VE İNCİL’DE öNCEKİ İSLAM” ve “KUR’AN VE SON İSLAM”.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gazi Özdemir Arşivi