Serkan Kumaş önceki günkü yazısında, Eskişehir siyasetinde dikkatlerden kaçan bir ayrıntıyı iyi yakalamış.
O da kolaya kaçma yöntemli siyasi üslubu...
Yani;
Zaten tüm ülkenin konuştuğu konuları, bir kez daha söyleyerek, siyaset yapma tarzından söz etmiş.
Ve böyle bir siyaset anlayışının, o siyaseti yapana çok şeyler kazandırmayacağını anlatmak istemiş...
Bu yüzden de o yazısında şu görüşleri savunuyor Kumaş;
"...DP İl Başkanı Emre Demir, MHP İl Başkan Yardımcısı Oğuz Sever, CHP Tepebaşı İlçe Başkanı Vural Yörük, AKP Tepebaşı İlçe Başkanı Ahmet Sivri...
Hepsi de genç ama kentin sorunlarına odaklanmış, yerele hâkim olmaya çalışan, aktif siyasetçiler.
Daha yolun çok başındalar...
Son birkaç aydır daha dikkatle takip ediyorum bu isimleri.
Bazılarının yaptığı gibi genel başkanlarının metinlerinden yaptıkları alıntıları gündeme taşıma kolaycılığı varken, onlar daha zor olanı seçiyorlar..."

Gerçekten de haklı değil mi?
Sahiden de yerinde bir izlenim değil mi?
Ülke siyasetini, ülkenin önde gelen basın kuruluşlarından, en ince hatta iğne deliğinden geçecek kadar ayrıntılara bölünmüş halde izlemiyor muyuz?
Partilerin genel merkezlerinde konuşulanları, meclis çatısı altında olup bitenleri hemen her saniye takip etmiyor muyuz?
O halde aynı şeyleri yeniden Eskişehir'de söylemek gerçekten de işin en kolay tarafı değil mi?
O yüzden Kumaş'ın tespitine katıldığımızı söylemek gerekli.
İnanıyorum ki;
Bugün kolay siyaset yerine, Eskişehir meseleleri üzerine yoğunlaşanlar, dolayısı ile zoru seçen ve zor yolda siyaset adımları atanlar, ilerde mutlaka bu kentin siyasetinde söz sahibi olacaklardır.
Anlayacağınız;
Bugün kent siyaseti içerisinde yoğrulanlar, yarın Eskişehir siyasetini yoğurmaya başlarlarsa hiç şaşırmamak gerekir...
Çünkü kural her konuda olduğu gibi siyasette de bunu gerektirir...
Yani; her konuda zoru başardığınızda, kolayı çabuk gelir!