"Yönetim göreve geldiğinden bu yana Eskişehirspor kulübü sistematik bir şekilde güçsüzleştirildi"
++++
Bu cümle Ak Parti İl Başkanı Dündar Ünlü'ye ait.
Sıradan, es geçilecek, cevapsız bırakılacak bir cümle değil!
Altında ağır ithamlar var.
++++
Mesut Hoşcan Ak Parti İl Başkanı Ünlü'nün sözleri ile Bakan Avcı'nın kendisine yaptığı kongre çağrısı içinde algı operasyonu diyebilir.
Hatta taraftarın sosyal medyadaki tepkilerine de, tüm tribünün aynı anda kendisine karşı takındığı tavır içinde, çoluk çocuk 7'den 70'ye yönetimine karşı yapılan ağır eleştirilere de algı operasyonu diyebilir.
Bu O'nun kendi düşüncesidir.
Ancak şu bir gerçek ki;
Göreve nasıl gelindiyse, galiba öyle de gidilir.
Yani Hoşcan'a göre ortada bir algı operasyonu varsa asıl algı bizce Halil Ünal'ın ta kendisine yapılmıştır.
++++
3 yıl öncesine dönelim...
Algı nasıl oluyormuş görelim...
Bir defa sportif başarı var.
Daha birkaç ay öncesine kadar Marsilya gelmiş Eskişehir'e.
Kulüp hedefini 50nci yılda şampiyonluk olarak belirlemiş.
Bu hedef doğrultusunda transferler yapılıyor.
Marka isimler Eskişehir'e getiriliyor.
Kalite üst düzeyde!
Bu kalite hem kulübede, hem de sahada kendisini gösteriyor.
Hatta ve hatta kulüp başkanı düzeyinde bile bir katile var!
Bunu artık kabul edelim.
Kulüpler Birliği Başkanı olmak, TFF'de sözü geçen takım olmak, Uluslar arası düzeyde adımlar atmaya başlamak görmezden gelinecek gelişmeler değil!
+++
Yani Eskişehirspor komple bir başarıya yelken açmış gidiyor.
Bakın tam da o sırada ne oluyor?
Bir araba firması, kulübün kasasından 5 kuruş çıkmadan kulübe bir araç armağan ediyor.
Aracın sahibi otomobil firması!
Kulüple hiçbir ilgisi yok.
Sırf reklam olsun diye verilmiş bir araba.
Bir yöneticinin eşi bu arabaya bindi diye kızılca kıyamet kopartılıyor.
Eskişehirspor yönetimi bir türlü bu olayın savunmasını yapamıyor.
Daha sonra işin içine kulübün borçları katılıyor.
Şehirde öyle bir korku yaratılıyor ki, Eskişehirspor'un sonunu geldiği izlenimi yaratılıyor.
Oysa hemen yanı başımızdaki komşu takım Bursa'nın borçlarının yanında bizimki bakkal borcu gibi kalıyor.
Tüm bunlar ile şehir sarmalanırken, geriye son darbeyi vurmak kalıyor.
İşin içine birde kulüp başkanın özel yaşantısı eklenince iş kopup gidiyor.
Tüm bu olanlar karşısında Ünal ve yönetimine diş bileyenler kongrede "Önce Güven" diyen ekibe oy veriyor.
Hatta bir kere bile değil.
Verdikleri tek bir sözü yerine getirmeden kulübün batağın içine sürükleyen aynı yönetime sırf "Bu takıma virüs doldurmuşlar" sözünden yola çıkarak bir kez daha oy veriyorlar.
"Ve böylece bugünkü ağır tablonun ortağı haline geliyorlar"
+++
Şimdi ise bu kulübün içerisine kimlerin virüs doldurduğunu tüm şehir artık çok net biçimde gördü.
Elbette tüm kentle birlikte siyasiler de aynı gerçeği fark etti.
Eskişehirspor'a 140 Milyonluk yeni stat inşa eden hükümetin partisi, Eskişehirspor'u ikinci ligde bu stadyumda oynatmama niyetini gösterdi.
Sonra da çıkıp mevcut yönetime yakın gazeteciler bu durumu eleştirdi.
Neymiş;
"Bakan yardım edecekse tarafsız yapsın"
Artık saçmalıklar da diz boyunu aştı.
Siz kulübü Avrupa vitrininden alın, daha sezon başında küme düşen takımı haline getirin, sonra bakan sizi kurtarsın!
Yok öyle yağma...
Herkes hesap verecek.
Ama herkes...
Ve bundan sonra yapılacak olan direniş de, sizin beceremediğinizi bu şehrin gariban insanlarının başarabileceğinin kanıtı olan adımlardır.
Ve bu şehir bu takımı küme düşürmeyecektir.
Sizlere rağmen...