1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Söylenilene değil de, söyleyene bakılırsa olmuyor işte...

SimCity bir Bilgisayar oyunu.
İlköğretim çağında ki çocukların en çok ilgilendiği ve oynadığı oyunların başında geliyor.
Oyun; Kendi kentimizi bilgisayar ortamında kurmamızı ve yönetmemizi sağlıyor.
Kısacası, bir strateji-simulasyon oyunu...
Yani...
Çocuklar geçiyor bilgisayarın başına, Yolları, binaları, parları ve aklınıza ne geliyorsa yoktan bir şehir var ediyor.
Bu şehirde meydana gelen aksaklıkları ve düzenleme gerektiren müdahaleleri sonradan yapabiliyor.
Anlayacağınız...
Son derece güzel ve popüler bir bilgisayar oyunu Simcity.
Üstelik, çocukların yaratıcılığını da ortaya çıkartan bir oyun bu.
Es TV'de konuk aldığımız Vali Kadir Koçdemir il sohbet ederken ister istemez şehrin bazı davranışlarına geliyor konu.
Özellikle de, şehri ilgilendiren mesellerin uzun uzadıya tartışılması ve bu arada kaybedilen zamana...
-"Şehir merkezinde yapılması gereken öyle müdahaleler var ki, bunun tartışılmasına bile gerek yok. Çünkü aklın yolu bir" diyor vali Kadir Koçdemir;
-"Mesela?" diye sorduğumuzda ise...
-"Mesela Tülomsaş ve kapladığı alan. Ali Fuat Güven Caddesi'nden gidiyorsunuz, karşınıza Tülomsaş'ın duvarı çıkıyor. Atatürk Caddesi'nden gidiyorsunuz, bu defa karşınıza Gar binası çıkıyor. Eskişehir'in mevcutlu haritasını simciti oyununa yükleseniz ve çocuğun önüne koysanız, her çocuk eminim o Tülomsaş'ı oradan kaldırır. Çünkü aklın yolu bir" diyor.
Ama...
Çoğu olayda olduğu gibi, söylenilene değil, söyleyene bakarak hareket edilme alışkanlığından da yakındığını açık açık olmasa bile hissettiriyor Vali Koçdemir.
Vali'nin bu düşüncesine hak vermek elde değil.
Çünkü...
Vali'nin açıktan olmasa da yakındı konu, aslında Eskişehir'in tedavi edilemeyen hastalıklarından bir tanesi.
Zira...
Eskişehir'de yapılan teklifin ve verilen önerinin mantıklı olup olmamasından çok, bu öneri ve teklifin kimden geldiğine bakılıyor.
...........
Tribünde 1 eksik, Cennette 1 fazla...
Meltem Uslu 19 yaşında, güzel mi güzel bir kız çocuğu.
Sabah işe gitmek için beklediği servis otobüsünün altında kalarak, talihsiz bir şekilde ve genç yaşında yaşamını yitiriyor.
Yaşamının baharında görünmez bir kazaya kurban giden güzel Meltem'in ölümü, ailesi ve yakınlarını perişan ediyor.
Cenazesinde gözyaşları sel gibi akıyor.
Gerçekten dayanılmaz bir acı bu.
Meltem tam bir Eskişehirspor hayranı.
Maçları kaçırmıyor.
Maç günü ise Eskişehirspor formasını üzerinden katiyen çıkartmıyor.
Eskişehirspor'un galibiyetiyle sevinip, yenilgisiyle üzüntüyü adeta yaşam tarzı haline getirmiş.
İşte, talihsiz bir kaza ile aramızdan ayrılan güzel Meltem için Çamlıca Gençlik Spor kulübü çok hoş bir iş yapmış.
Meltem Uslu'nun üzerinde Eskişehirspor formasıyla Tribünde çekilmiş fotoğrafının üzerine;
-"Tribünde 1 eksik. Cennette 1 fazla" yazısını koyup, bu fotoğrafı internet ortamında paylaşmaya başlamış.
Gördüğümüzde gerçekten çok duygulandık.
Ne diyelim?
Ailensin, yakınlarının, tribün arkadaşlarının ve tüm sevenlerinin başı sağ olsun...
......
Bazı yöneticiler "Bitse de gitsek" demeye başlamış...
Eskişehirspor, yıllar sonra Avrupa kupalarında oynadı.
Yıllar sonra, en güzel futbolu ortaya koymaya başladı.
Yine yıllar sonra sıralamada gelebileceği en iyi yere geldi.
Yıllar sonra en iyi kadroyu kurup, en iyi transferleri yaptı.
Buna rağmen ortada başkan ve yönetimden kaynaklanan bir sıkıntı var.
İyi oynanan futbol ve alınan galibiyete rağmen taraftar mutlu değil.
Ve mutlu olmadıklarını da hemen her ortamda dile getiriyor.
Yönetim çevresinde son gelişen olaylar, bu sıkıntıya tuz-biber oldu.
Yöneticilerin ardı arkasına ve üstelik "Yönetimde ki anlayış sorununu" gerekçe göstererek istifa etmeleri.
Bir yöneticinin, kulübe ait aracı eşine tahsis etmesinin basında yer alması.
Paf takımının Trabzon'a gittiğinde şoförlerin karıştığı olaylar ve kayıp otomobil ile ilgili olarak anlatılanlar, işi daha da sıkıntılı hale getirdi.
Tüm bunların yaşanmasının ardından, anlaşılan o ki yönetim içinde yer alan bazı yöneticilerin de kafaları iyiden iyiye karıştı.
Şöyle ki; anlatılanlara bakılacak olunursa çoğu yönetici "Bitse de gitsek" demeye başlamış.
6 ay sonra Eskişehirspor kongresi var.
Çoğu yönetici, son gelişen olayların da etkisiyle yapılacak bu kongrenin gelmesini bekliyormuş.
Başladıkları işi yarım bırakmama adına bu gün istifa etmeyi doğru bulmayan pek çok yöneticinin, 6 ay sonrasında yapılacak kongrede "Tamam" diyerek görev kabul etmeyeceği açık açık konuşulmaya başlanmış.
Aslında...
Yaşananların da etkisiyle kulüpte 1 dakika bile durmak niyetinde olmayan bazı yöneticilerin "İşi yarım bırakıp gitti" dedirtmemek için kongre tarihini bekledikleri kulaktan kulağa yayılıyormuş.
Anlaşılan o ki...
Sıkıntıyı sadece taraftar yaşamıyor...
Gizliden de olsa, aynı sıkıntıyı bazı yöneticiler de hissediyor...
........
Biraz da gülmek lazım
Sultan en güvendiği adamını Arabistan'a hünkâr göndermiş. Hünkâr, Arabistan'da gezerken bakmış, Araplar entari giyiyorlar ama alta donları yok. Bir rüzgâr esti mi, manzara felaket!
Haber salmış, altına don giymeyenler kadı huzuruna çıkartılıp, hapsedilecek. Aradan günler geçmiş Arabın bir tanesi don giymemiş ve ilk rüzgârda olay fark edilmiş.
Kadı huzuruna çıkartmışlar. Kadı sormuş;
-"Adın?"
-"Aptülmecit"
-"Baba adın?"
-"Aptülleziz"
-"Evli misin?
-"5 tane karım var!"
-"Kaç çocuğun var?
-"İlkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden 13, besincisinden 18 tane."
Kadı kararını vermiş ve söylemiş:
-"Aptulleziz oğlu, Apdülmecit'in, don giymeye vakti olmadığından beraatına karar verilmiştir!"

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi