'Şike bitti, sıyrıldık, önümüze bakıyoruz' derken, şimdi de stadyum meselesi çıktı.
Sadece İstikbal Gazetesi'nin duyuracağı yazı, önemli bir gerçeği hepimizin önüne seriyor.
"Kentin artık bu soruna çözüm bulması" gerçeğini...
***
Ne yazık ki, yeni stadyum meselesini yıllarca siyasete alet ettik!
Tüm gerçekler, tüm çıplaklığı ile gözümüzün önünde dururken, stadyumun nereye yapılacağını tartıştık durduk.
Bu tartışmalar içinde adeta birbirimizi yedik.
"Orası olmaz, burası olmaz" derken elimizde ise koskocaman bir sıfır kaldı.
Bırakın o sıfırı, elimizdeki stadyum da gitti iyi mi?
Baksanıza, federasyon 'burada maç oynanmaz' diyor.
***
Eskişehirspor ikinci bir şokla karşı karşıyadır.
Bu şoktan nasıl kurtulacağı yönünde de tek bir fikrimiz yoktur.
O halde yapmamız gereken tek şey, konuyla ilgili olacaklara tamamen razı olmamızdır.
Çünkü bu sezon maçlarımızı başka yerde oynama tehlikesi yaşıyoruz.
Belki de oynayacağız!
Kim bilir, federasyon Anadolu Üniversitesi'nin stadyumun da beğenmez, Ankara'ya gideriz maç oynamaya!
Her hafta taşınırız başkente.
Git gel 240 km.
Hızlı tren de tek avantajımız!
***
İşin esprisi bir tarafa...
Yeni stadyum konusunda, bir kentin tek bir noktada buluşamaması ne kadarda kötüymüş!
Bir müsabaka bile oynayacak bir sahası yok bu şehrin!
Bunun utancı hepimizin.
Kimse kusura bakmasın!
Stadyumun aydınlatmasını yeniden yapmayan, açık tribünün üzerini kapatmayan, kapattırmayan, tuvaletleri dahi UEFA standartlarına getirmeyen bu yönetimin bence pek suçu yok!
Bu suç tüm kentin ve elbette bu kenti yönetenlerin...
***
Şimdi ne olacak sorusunun cevabını düşünmek bile istemiyoruz.
Artık bu iş, kenti yöneten siyasetçilerin kucağına kalmıştır.
Başta Nabi Avcı olmak üzere iktidar temsilcileri ve yerel yöneticiler bu işin ortak noktasını bir an önce bulmalıdır.
Çünkü önümüzde önemli bir gerçek vardır.
Yeni sezon belki de yeni stadyumun provasını yapacağımız, biraz uzak mesafeye maçlar için gidip geleceğimiz bir yıl olacak gibi!
Görünen gerçek budur ve çözümü de ortadadır.
Hadi kolay gelsin...