"Yeni stadyumun bulunduğu alan ana arterlere hayli yakın.
Çeşitli bağlantılarla kolayca çevreyolu ya da şehir merkezine ulaşılabilir.
Ancak nasıl?
Bu da başka bir soru işareti.
Çünkü;
Bölgeye yapılan otobüs seferleri bugün itibariyle binlerce kişiyi stadyuma taşımaya yetecek kapasitede değil!
Seferler artırılsa bile aynı anda 20 bin kişiye hizmet veremez.
Yani, özel araçları ile gelenlerin dışında stadyuma gelecekler için ortada büyük bir sorun var.
Sazova'ya raylı sistem bağlantısı da olmadığından dolayı özellikle gece maçlarında büyük sorunlar yaşanacak.
Sazova'dan şehrin ücra köşelerine gidip gelmek büyük bir mesele olacak.
Bu nedenle, kış bitip yeni sezon gelmeden burası için bir ulaşım planı hazırlanmalı.
Eğer mevcut hal sürerse yeni stadyumu birkaç ay dolu görürüz.
Sonrasında ise insanlarda bıkkınlık oluşur.
Ki bu usanmışlık sadece ve sadece stadyuma gidip gelme probleminden kaynaklanır..."
***
Geçtiğimiz aylarda bu yazıyı kaleme almıştık...
Çünkü stadyum bittiğinde o bölgede neler yaşanabileceğini az çok tahmin edebiliyorduk.
Mevcut stadyum her ne kadar şehir merkezine yakın bir bölgede konumlandırılsa da yine de bir taşıt kullanmadan gidilip gelinemeyecek mesafede.
Hele hele şehrin kuzey ve doğu ucundaysanız maç gününün büyük çileye dönme ihtimali epey fazla...
***
Biz bunları epey önce yazarken kimsenin sesi soluğu çıkmadı.
Bugün ise şehir, stadyum yollarının ne olacağını tartışıyor.
Ak Partililer "Stadyumu biz yaptık, yollarını belediye yapsın" diyor.
Haklılar elbette ama zamanlama yönünden yanlış!
"Tam stadyum bitecekken değil, çok önceleri bu işin anlaşmaları yapılmış olmalıydı.
O yüzden yeni stadyumun bittiğini söylemek isterken Ak Parti bir hata yapıyor.
Karşı taraf "Nereden yol yapacağız, göstersinler yapalım" savunmasını veriyor çünkü.
Bu da stadyum tamamlandığında nelerin ortaya çıkabileceğinin çokta hesaplanmadığını ortaya koyuyor.
Yani hükümet iyi bir iş yapıyor ama sonucunu hesap etmeden yapıyor.
***
Sonuç olarak şunu söyleyeceğiz...
Stadyum yollarının yapılıp yapılmayacağı konusu boş bir tartışma.
Oraya belki her hafta on binlerce kişi gidecek.
Giderken geçeceği yollar ve kullandığı araçlara bakınca vatandaş kimin kulağını çınlatacağını bilir.
O yüzden üzerine görev düşenler bu konuda çok fazla siyaset yapamaz.
Vatandaşa stadyuma gidiş ve geliş için yol hatta ulaşım imkânını mutlaka tanır.
Tanımazsa işte o zaman Ak Parti belediyeyi eleştirebilir.
Şimdiden yapılan salvolar ise sadece siyasi hata olur.
Çünkü birileri de çıkıp size şu soruları sorar...
"Siz stadyumu yaparken yollarını düşünmediniz mi?
Üstüne üstlük bu yolların yapımı için belediye ile anlaşmadınız mı?"
Sorar, çünkü bizim çok önceden gördüğümüz sıkıntıyı stadyumu yapanlar ta en baştan görmelidir...

TARAFTAR ELEŞTİRİLEMEZ Mİ?

Twetter hesabından Konya-Beşiktaş maçı sırasında, Konya tribünlerinin ortaya koyduğu duruşu takdir ettik.
Tüm şehrin yakaladığı havayı, yakın bir geçmişte 3-5 bin kişiye oynayan Konya'nın 42 bin kişilik stadyumu doldurma başarısını anlatmaya çalıştık.
Eskişehirspor taraftarının ise yıllar önceki duruşunun geriye doğru gitmeye başladığını anlattık.
Bu düşüncemizi yazar yazmaz pek çok renktaşımdan eleştiri aldım.
Düşüncemizde haksız olduğumuz, zira taraftarın her zaman takımın arkasında olduğu yönünde geri dönüşler aldık.
***
Bu konuda hiç kimsenin itirazı yok zaten!
Hatta taraftara bu yüzden destek veren onlarca yazı yazdık.
Fakat bizim anlatmak istediğimiz farklı bir konu...
Öyle ki, geçmişte bir tezahüratı ile yönetim alan, bir açıklaması ile taşları oynatan, bir açıklaması ile gündeme oturan "güçlü" bir taraftar vardı.
Şimdi grupların yönettiği hatta o grupların başında bulunan kişilerin insafında yürüyen bir taraftar portresi var önümüzde.
Yani siz sabaha kadar "istifa" diye bağırsanız da, yürüseniz de sizi çokta duyanın olmadığı bir taraftar var.
Bilmem anlatabildim mi?