
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Star gazetesi yazarı, hem de Eskişehir'de, Eskişehir'i "Fuhuş kenti" yaptı iyi mi...
Star Medya grubunda görev alan ve panel için Eskişehir'e gelen gazetecileri ağırlıyor Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı.
Odunpazarı'nda ki Yağcızade konağında güzel bir kahvaltı düzenlemiş.
Önce kendisi konuşup "Hoş geldiniz" diyor.
Ardından da...
Panel için gelen Star grubunun gazetecilerine veriyor sözü nezaket çerçevesinde.
İşte bu esnada mikrofonu eline alan Star gazetesi yazarlarından Yusuf Ziya Çömert ne dese beğenirsiniz?
-"Eskişehir fuhuş yuvası olmuş. Eskişehir'i bu kötü durumdan kurtarmak gerekiyor"
Laf aynen bu...
Kahvaltıda bulunanların büyük bir çoğunluğu adeta donuyor bu sözler karşısında.
Neymiş efendim, Eskişehir'e gelir gelmez karşılarına ilk önce bir duvar çıkmış (muhtemelen trafiğe kapatılan Bağlar geçidini söylüyor), ardından da Travestileri görmüş yolda yürürlerken.
İşte bu yüzden Fuhuş kenti olmuş Eskişehir.
Çünkü caddede Travestiler yürüyormuş.
Densizliğe bakar mısınız?
800 Bin kişinin yaşadığı bir şehri, 20 dakikada gördüğünü sandığı manzara ile nasıl da yorumlayabiliyor zatı muhterem.
"Gördüğünü sandığımız" diyoruz zira, bu şahsın neyi görüp de Travesti zannettiğinden de kuşkumuz var.
Anlayacağınız...
Bu muhterem Eskişehir'e gelir gelmez Travesti görmüş, bu yüzden de Eskişehir'in Fuhuş kenti olduğunu şıp diye anlamış.
Üstelik bu adamcağızın babası, bu şehirde geçmişte müftülük yapmış.
Gençlik yılları Eskişehir'de geçmiş falan filan...
Sözün kısası...
Dün sabah böylesine bir densizliğe tanık olduk Burhan Sakallı'nın düzenlediği kahvaltıda.
Bizim gibi o kahvaltıya davet edilen ve bu şahıs Eskişehir'in fuhuş yuvası olduğunu söylediğinde aynı masada bulunup, söylenenleri başları önde dinleyen Odunpazarı Belediye Başkanı, Emniyet müdür yardımcısı, Milli Eğitim ve Turizm müdürleri ile, AKP nin yöneticilerine şöyle bir baktık...
Ardından da...
Kendi kendimize "Acaba dışarıdan gelen bir densizin "Fuhuş kenti" ilan ettiği bir şehirde yöneticilik ve müdürlük yaptıkları için, kendilerini nasıl hissettiklerini anlamaya çalıştık.
Anlayamadık tabii.
Muhtemelen onlar da rahatsız oldu bu sözler karşısında ama...
Kimse çıkıp "Sen ne diyon kardeşim. Ne fuhuş'u?" diyemedi.
Diyemediği için de Densizlik orta yerde kala kaldı...
Netice olarak...
Bu şehrin birçok olumsuzluğu, yaşadığı birçok sorunu var.
Ama...
Bu şehre "Fuhuş kenti" demek hiç kimsenin haddine değil.
Hele hele, dışarıdan gelen bir densizin bunu söylemeye hiç hakkı yok.
Bu şehirde 800 Bin kişi yaşıyor.
Ve bu insanların tamamına yakını bu şehri seviyor.
Yusuf Ziya Cömert denilen bu şahıs bu işlere çok meraklıysa, önce gazetecilik yaptığını zannettiği şehre baksın...
Çünkü, Eskişehir'i böyle görüyorsa, onun şehrinde fuhuş'un daniskası mevcut.
Son sözü söylemek gerekirse...
Yusuf Ziya Cömer denilen şahsın Eskişehir ile ilgili söylediklerini duyunca, gördüğünü zannettiği Travestiler gözümde daha da değerli hale geldi...
Hiç olmazsa densizlikleri bu derece değil...
ÖNEMLİ NOT; Hani her seçim sonrasında AKP liler oturup "Yahu bu Büyükerşen nasıl oluyor da her seçimi kazanıyor?" diye kara kara düşünür ya. Aslında cevap ortada. Bunun gibi densizlikler yüzünden seçiliyor Büyükerşen. Şu Yusuf Ziya Cömert gibi 2-3 kişi daha Eskişehir'e gelip buna benzer sözler söylese. Bir de bizimkilerden bir-ikisi çıkıp, benzeri densizlikleri yapsa, Büyükerşen'in önümüzde ki seçimi de garanti olacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Çünkü...
İnsanlar böyle densizlikleri görünce, bunların karşısında kim varsa ona sarılıyor...
............
Nabi Avcı hazır Tıp Fakültesine gitmişken sorsaydı keşke...
Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesi bünyesinde Beyin Kriz merkezi açıldı...
Merkezin açılmasında Milletvekili Nabi Avcı'nın büyük rolü var.
Zira...
Bir süre önce rahatsızlanmış ve o Hastanede ilk müdahalesi yapılmıştı Nabi Avcı'nın.
Tedavi sırasında bu eksikliğin farkına varan nabi Avcı, merkezin kurulması için kolları sıvadı.
Netice itibarıyla da...
Eskişehir Tıp Fakültesi Hastanesi bünyesinde böyle bir merkezin oluşmasına önayak oldu.
Bu elbette güzel bir durum.
Neticede...
Eskişehir, eksikliği hissedilen yeni bir sağlık merkezine kavuşmuş oldu.
Kurulmasında büyük paya sahip olan Milletvekili Nabi Avcı, merkezin açılış törenine bizzat katılmış önceki gün.
Ayrıca...
Merkezin oluşmasında katkısı olan bağışçılara plaketleri bizzat takdim etmiş.
Bu sırada...
Osmangazi Üniversitesi ve Tıp Fakültesi Hastanesine de övgüler yağdırmış.
Nabi Avcı keşke hastaneye kadar gitmişken;
-"son günlerde bir hayli yakınmalar var. Öğretim üyelerinden tutun da personele kadar bir memnuniyetsizlikten bahsediliyor. Bazı filmler için 8 ay randevu süresi veriliyormuş. Hasta yakınlarının yakınmaları oluyormuş. Döner sermaye payları iyice düşmüş vb" şeklinde ki soruların da cevaplarını arasaydı.
Hazır Üniversite Rektörü ve Hastane idarecilerini yakalamışken bunu yapmış olsaydı.
Hiç olmazsa...
İyi şeyler yapılırken, kötü giden işlere de belki müdahil olma durumu doğardı...
.........
Biraz da gülmek lazım
Temel İstanbul'a gezmeye gelmiş. Gezmiş gezmiş ama büyük abdesti gelmiş. Fakat heryerde WC yazdığı için bizim ki bir türlü anlamamış. En sonunda bi siyah poşet bulup surlara gitmiş. Poşete bir güzel yapmış. Tam da narkotik surdibinde 3 kg eroin ihbarı almış. Temel'i öyle görünce hemen yakalamışlar. Bi güzel dövmüşler. Sonra hemen poşeti tartmışlar 2 kg. Polisler sormuş:
- "Nerde lan bunun 1 kilosu"
Temel:
- "Abi walla bu kadar çıktı"
Bunu duyan polisler bi daha sopa çekmişler. Sonra poşeti açıp bi bakmışlar içi pok dolu. Bunu görünce bi okkalı sopaya daha çekmişler ve temeli Trabzon'a postalamışlar.
Temel kahvede otururken arkadaşları sormuş:
- "Ula Temel anlat bakalım da İstanbul nasıldır?"
Temel:
- "Ula İstanbul güzeldir güzeldir de 3 kilodan aşağı zıçarsanız bi döviler bi döviler ki sormayın"