Stadyum meselesi sık sık gündeme geliyor ama...
Her defasında farklı bir yer ismiyle geliyor gündeme stadyum meselesi.
Doğrusunu söylemek gerekirse, takip etmekte zorlanıyoruz.
Stat dolaşmayı biliriz de, stadyumun dolaştığına da ilk kez şahit oluyoruz.
Herhalde bu işin sonu;
-"Stadyumu tekerlekli yapalım. Her hafta başka bir bölgede maçlar oynanır. Fena da olmaz"a doğru gidecek.
Çünkü...
Eskişehir'de her gün yeni bir Stadyum yeri meselesi ortaya atılıyor.
Bundan da anlaşılıyor ki, birileri mevcut Atatürk Stadyumu yerini kafasına iyice koymuş.
Önce Muttalip idi stadyum yeri...
Sonra "Vilayet fidanlığı neden olmasın ki?" denildi.
Baktılar tepki var;
-"Eee madem olduğu yere yenisini yapalım. Ama önüne meydan AVM falan da yapıverelim canım" demeye başladılar.
Şimdi...
Başbakan "Ne orası ne burası. Yeni stadyumu Sazova'ya yapın" demiş.
Emir büyük yerden gelince de, bunun zeminini hazırlamak Eskişehir'deki yöneticilere düşmüş.
İş öylesine karmaşık bir hale sokuldu ki...
Bu gün biri çıkıp "Stadyum nereye yapılacak?" diye bir bahis ortaya koysa, iddia'dan çok para döner ortada.
Netice itibarıyla...
-"Stadyum mevcut yerine yapılacak" denildiğinde...
-"Tamam bu iş burada bitti" diyorduk ki, şimdi de Sazova meselesi ve bunun altyapısını oluşturma çabaları başladı.
Yani...
Başladığımız yere geri döndük.
Bir işte, başladığınız yere dönülüyorsa, o işin içinde mutlaka başka bir iş oluyor.
Olmasa bile...
İnsanlar bunu böyle algılıyor.