4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SU KAYNAKLARI KORUNMALIDIR

Köşe yazılarımıza, okuyuculardan, çeşitli yorum ve açıklamalar gelir. Nitekim "Kuraklık Kapıda " yazımızdan, sonra, Burak CELEP, isimli bir okuyucumuz, Kuraklık tehdidi, Dünya'nın ve Türkiye'nin, karşı karşıya olduğu, en önemli sorunlardan biri. Dünyanın en büyük mikro sulama firması olan Jain Sulama Sistemleri, bu kritik soruna, tarıma olan bütünsel yaklaşımı ve çevre duyarlılığı ile çözüm üretiyor ve sürdürülebilir tarımı, ürünleri ile desteklendiğini belirtmiş, bu alanda bir de bülten göndermiş,
Bültene göre, tarımsal kuraklık ve su kaynaklarının doğru kullanımı, Türkiye'nin, yanı sıra, dünya tarım gündeminin de ilk sıralarında yer alıyor. Türkiye'de, 25 milyon hektar tarım arazisi bulunuyor. Bu arazilerin, büyük bölümü, ancak kışın yağış alıyor ve 5,3 milyon hektarı sulanabiliyor.
Sulanabilen alanların tamamında, bilinçli ve öngörülebilir tarımsal uygulamalar söz konusu değil. Zira sulanan 5,3 milyon hektar arazinin, 4 milyon hektarı salma sulama adı verilen vahşi sulama yöntemiyle sulanıyor. Ne var ki, salma sulama sisteminde, verimlilik yüzde 30 olarak kaydediliyor. 4 milyon hektarlık, bu arazinin damlama ya da yağmurlama yöntemi ile sulanması durumunda, sulanabilecek arazi miktarını, ülkemizde 12 milyon hektara çıkarmak mümkün.
Jain Sulama Sistemleri, Genel Müdür Yardımcısı Can Adamoğlu; Modern sulama ile tarımın girdilerinden olan; sulama, gübreleme, işçilik ve enerjiden tasarruf ile ülke ekonomisine, yılda minimum 18,5 milyar $ kazanç sağlanabileceğini belirtmiş. 2013 yılında 8.000 çiftçiye sulama konusunda, eğitim veren Jain, 2014 yılında yapacağı projeler ile 15.000 çiftçiye sulama eğitimi vermeyi planlandığı belirtmiş.
Elbette, bu tür sulama sistemlerinin, özellikle de su kullanımı ile ilgili eğitimin, çiftçilere sunulması memnuniyet vericidir. Ancak, yer altı sularının ve baraj, gölet gibi unsurlarda, suyun arzu edilen boyutta olması, yağmur ve kar yağışına bağlıdır. O nedenle de ülkemizde, ağaçlandırma ve erozyon alanlarında, ciddi çalışmaları yapılması yanında, mevcut orman ve tarım alanlarının, korunması şarttır.
Bugün ülkemizde, pek çok baraj ve gölette, su hacmi azalırken yer altı suları da azalıyor. Nitekim Eskişehir için, hayati önem taşıyan PORSUK BARAJI' nın, yaklaşık 1.5 kilometrelik bölümünün, kuruması vatandaşları tedirgin etti. Artan hava sıcaklığı ve yağışların olmaması sebebiyle, barajda devir-daim yapan su miktarı yaklaşık yüzde 30 oranında düştü. Porsuk Barajı'ndan, Eskişehir, sulama maksatlı olarak da yararlanıyor.
Dünyada ve ülkemizde, birçok bölgesinde yeraltı su seviyesi azalıyor. Bu olumsuz gelişmeden, tarım alanlarının, aşırı derecede sulanması sorumlu tutuluyor. Tarımcılık uzmanlara göre, birçok bölgedeki su seviyesi, tüm dünyayı ve ülkemizi etkileyecek şekilde düşmeye devam ediyor.
Türkiye nin, tahıl ambarı Konya Ovası ölüyor. Yağışların azalması, aşırı sıcaklık ve bilinçsiz su tüketimi nedeniyle, ovada büyük bir çevre felaketi yaşandığı söyleniyor. Göller ve akarsular kuruyor, yer altı suları azalıyor. Barajlarda da su kalmadı. Son 10 yıldır su seviyesi yılda 1 metre düşüyor. Dünya çevre ajansı 2000 yılı verilerine dayanarak yaptığı araştırmada 2070 yılında, Avrupa'da çölleşecek bölgelerin bir haritasını çıkarmış. Kırmızı noktalar çölleşecek, alanlarını gösteriyor. Maalesef Konya Havzası, birinci sırada yer alıyor.
Ülkemizde, sularımızın çoğalmasını isteniyorsa, mutlaka ağaçlandırma çalışmalarına ivme kazandırılmalı, mevcut ormanlarımızda korunmalıdır. Çünkü ormanlar, bitkiler ve hayvanlar için doğal bir su şebekesi gibidirler. Kar ve yağmur biçimindeki yağışı ağaçlar; yaprakları, dalları, gövdesi ve kökleri ile tutarak, sellerin, taşkınların olmasını önler. Ayrıca yeraltı sularının oluşmasına yardım eder. Yetişkin bir kayın ağacı, kökleriyle 10 ton su tutabilir. Ağaçlar yağmurların, yeryüzüne direk inmesini, akıp gitmesini önler. Yağmur sularını havzada tutarak korurlar.
Jain Sulama Sistemleri, hakkında yeteri kadar bilgi sahibi değiliz Ancak yağmur, kar kadar, sulama sistemleri, Tarım teknolojisinde az su tüketen sulama usullerinin (damla sulama ve püskürtme gibi) geliştirilmesi de önemlidir. Ancak öncelikle de yer altı ve her türlü su kaynaklarının, verimli kullanılması şarttır. Çünkü su olmazsa, sulama sistemleri neye yarar. Ayrıca yer altı suyu kullanımına, kanuni tedbirlerle kısıtlama getirilmelidir.
Ülkemiz, su zengini bir ülke değildir. Yer altı suları her geçen yıl azalmaktadır. O nedenle de mevcut sularımızı, verimli kullanmak zorundayız. Mevcut sularımızı, verimli kullanmak, ağaçlandırmaya ivme kazandırmak ve mevcut ormanları korumak, sanayi sektöründe, az su kullanan üretim teknolojisi geliştirilmek, geri kazanımlı su yöntemlerinden faydalanmak zorundayız. Çünkü su, tüm canlıların, hayatını devam ettirebilmesi için, gerekli olan en önemli maddedir. Bu nedenle de su kaynakları korunmalı ve verimli kullanılmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi