Fıkra şu şekilde;
Bir politikacının gür ve bol jöleli saçları mizah konusu oluyormuş.
O politikacı bir gün halkın önünde konuşurken;
"Ne kadar gür saçlı isen, o kadar akıllısın demektir!" deyince...
Karısı kulağına eğilmiş:
- Şu anda bütün kellerin oylarını kaybettin!
***
Siyasette herkes gibi olmak zor iştir.
Ama herkese hitap edebilecek bir yapıya bürünmek herkesin de işi değildir.
Ülke geneline baktığımızda toplumun her kesimi tarafından takdir gören siyasetçi bulabilir miyiz?
Bu soruya cevap olarak herkesin yanıtı aynıdır.
"Öyle bir siyasetçi yok!"
Çünkü toplum olarak hayli ayrışmış durumdayız.
Bu yüzden siyasetçilerde ayrışan kutuplara göre pozisyon almak durumunda.
HHH
Eskişehir'de durum farklı mı?
Kuşkusuz değil.
Hele hele birkaç dönem öncesinde koskoca şehir tamamen ikiye ayrılmıştı.
"Büyükerşenciler ve olmayanlar" diye...
Her iki tarafta birbirini sert cümlelerle eleştiriyordu.
Taraflardan birisi konuşunca şehirdeki keller kızıyordu.
Diğeri konuştuğunda gür saçlı olanlar ateş püskürüyordu.
***
Durum bugün biraz daha farklı noktaya taşındı.
Geçmiş yıllardaki katı siyaset biraz daha yumuşamış durumda.
"Galiba taraflar birbirlerini biraz daha anlamaya başladı!"
Süperkent projesi bunun bir örneği.
Mesela;
Bu proje şehirde Ak Partililer tarafından elbette "Mükemmel proje" olarak karşılanıyor.
Ancak hemen karşısında bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen, bu projeye itiraz etmiyor.
Oysa geçmiş yılları düşündüğümüzde Büyükerşen'in şehrin imar planlarını ortaya koyup, böylesi bir projenin farklı bir noktada yapılacağını hatta belik de hiç yapılmaması gerektiğini söyleyebilirdi.
Böylece Ak Partililer süperkent ile kendi seçmenlerinin oylarını tutarken, Büyükerşen'de karşı görüşle şehrin diğer tarafının tepkisini şehirde ortaya çıkarabilirdi.
***

Ancak, durumun çok farklı olduğunu görüyoruz.
Büyükerşen süperkent projesini olumlu olarak karşılıyor.
Üstüne üstlük yapılan kampus hastaneyi takdir ediyor.
Süperkent ve hastane projesinin bir bütünlük sağlayacağını, bölgede önemli bir kalkınma yaratacağını anlatıyor.

***
Büyükerşen tüm bunları söylerken esas bütünlüğü yeni planların kabulü ile tamamlanacağını iddia ediyor.
Yani tartışma yaratan, endişeler barındıran belki de kabul edilmeyecek 1/25 Bin'lik planlar ile şehrin geleceğinin daha güzel olacağını söylüyor...
HHH

Kısacası;
Süperkent projesi ile kimse ne keller tarafına, ne de saçlılar tarafına oynamış değil.
Hiç kimse kimsenin oylarını kaybetmiş ya da kazanmış değil.
Ortada her iki tarafın birbirlerine olan mesajları var.
Şehrin siyasetçileri bu mesajları mutlaka almış olmalı.
Bu proje ve sonrasında dillendirilenler de vatandaş boyutunda takdir görmüş durumda.
Yani keller de, saçlılar da süperkenti istiyor.
Ama 1/25 Bin'lik planların kabul edilmesi şartıyla!
Çünkü bu planlar kabul edilmezse süperkentinde, kampus hastanenin de bir ayağı eksik kalacak!
Bilmem anlatabildik mi?