
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Takımın en ufak bir bağı yok ama, zararı bir hayli çok...
Şike olayları kapsamında başlayan operasyon tüm hızıyla sürüyor.
Herkesin malumu olduğu üzere, olaylar kapsamında Eskişehirspor teknik Direktörü Bülent Uygun ile Sportif direktör Ümit Karan da tutuklanarak cezaevine gönderildiler.
Eskişehirspor yönetimi olayların başladığı günden bu yana aynı şeyi söylüyor.
Kulübün bu işin içinde olmadığı ve yaşananların şahsi ilişkiler olduğu Eskişehirspor kulüp başkanı ve yöneticileri tarafından çeşitli vesilelerle ifade ediliyor.
Önceki gün de Eskişehirspor kulüp Başkanı Halil Ünal benzeri bir açılama yaptı ve;
-''Takımımızın en ufak bir bağı yok. Meseleler tamamen bireysel. Arkadaşlarla ilgili polisin teknik takibi var. Teknik direktörümüz Bülent Uygun ve sportif direktör Ümit Karan alındılar. Neyse davaları görülecek ama biz alındıkları anda zaten sözleşmelerini askıya almıştık. Ertesi gün de feshettik. İsmi şaibeye bulaşmış kimsenin Eskişehirspor'da görev yapması mümkün değildir. Bu anlamda yollarımız ayrıldı." Dedi.
Gerçekten de, yaşanan olaylarda en azından bu güne kadar Eskişehirspor'un gerek yönetici ve gerekse kulüp olarak ismi geçmedi.
Her ne kadar Eskişehirspor'un oynadığı bazı maçların mercek altına alındığı konuşulsa da, Bülent Uygun ve Ümit Karan dışında, bir de biri giden, diğeri gelen iki futbolcunun dışında Eskişehirspor ismi geçmedi.
Bu yüzden, gerek Kulüp Başkanı Halil Ünal ve gerekse kulüp yöneticilerinin;
-"Olayın kulübümüzle hiçbir alakası yok. Yaşananlar kişisel olaylar" şeklinde ki sözlerine "Yanlış" demek doğru olmaz.
Ancak...
Her ne kadar "Kulübün alakası yok" denilse de, bir takımın Teknik Direktörü ile kaptanı ve Sportif direktörünün tutuklanarak cezaevine konulması, ister istemez Eskişehirspor'u bağlıyor.
Tıpkı, sahaya şişe atıldığında cezanın şişeyi atana değil de, kulübe gelmesi gibi.
Tıpkı...
Menajerlik yaptığı gerekçesiyle 8 maç cezaya çarptırılan Bülent Uygun sayesinde Eskişehirspor'un 8 maça teknik direktörsüz çıkma cezası alması gibi.
Nasıl ki Eskişehirspor yönetimi sahaya yabancı madde atıldığı için cezaya çarptırıldığında;
-"Bu kişisel bir olay, bundan Eskişehirspor'a ne? Sanki şişe atmasını biz mi istedik" diyemiyor ve kesilen cezayı paşa paşa ödeme yoluna gidiyorsa, bu olayda da suçlu olmamasına rağmen manevi bir ceza ile karşı karşıya kalmıştır.
Neticede...
Yaşanan şike olayları ile ilgili Eskişehirspor kulübünün hiçbir bağı yoktur, yöneticilerin bu yönde söylediği beyanlar doğrudur ama...
Yaşanan olayların içinde, takımın en önemli iki isminin bizzat bulunması, bu iki ismin de Eskişehirspor'da bizzat görev yapıyor olması, bu kulübe ister istemez en büyük zararı vermiştir.
Sonuç olarak...
Eskişehirspor, Teknik Direktörü ve Sportif direktörü yüzünden, Spor kamuoyu nezdinde zor duruma düşmüş, hak etmediği biçimde rencide olmuştur.
Kuruluşundan bu yana yanından bile geçmediği olayların içinde ismi anılır hale gelmiştir.
Yapmadığı, içinde olmadığı olayların bedelini ödemek durumunda kalmıştır.
Umarız tüm bu yaşananlar kulübü yönetenler için bir ders olur ve...
Bundan böyle takım, bütün bu şehirde yaşayanların başını önüne eğdirmeyecek teknik adam ve ekiplere teslim edilir...