Sizi bilmem ama bana CHP İl Kongresi çok şey öğretti.
“Seçimlerin” “seçimleri” belirlediğini mesela…
Seçim de “akrabana bile güvenmeyeceksin” sözünün somut örneğini gösterdi.
Hiçbir konuda “net” ve keskin” olmaman gerektiğini de gözler önüne serdi.
Her ne kadar hesap da yapsan kitap da yapsan evren hesabı alt üst eder dedirtti mesela…
Rakibini küçümsemeyeceksin abicim!
Her ne olursa olsun, ne şartlarda olursa olsun.
Seninle yarışıyorsa ne senden üstün, ne senden altta!
Kendine güveneceksin ama yok saymayacaksın!
Talat Yalaz o koltuğa oturmayı başardı ama örgüt arkadaşları da “yalnız” bıraktı mücadelede…
Daha önce de söyledim, “kazanacağını bilselerdi o koltuk Talat Bey’e” kalır mıydı?
Taliplisi sırada bekliyor.
Kaybedilen aday olmamak için giremediler mücadeleye…
Ama Talat Bey “kaybedecek olsam da varım” kararını verirken “kazandı” aslında…
Ahmet Ataç’ın adayı olmasına rağmen o bile güvenemedi, yanında dimdik duramadı.
Kimse “tarafsız” nutukları atmasın!
İnanan kendini kandırır.
O bile inanmadı ama Talat Bey kendine inandı.
Zafer o esnada başladı.
“Kaybedecek olsam da bana bir şans verildi “ dedi.
Belki de önüne gelen şansı sonuna kadar değerlendirdi.
İyi de etti.
Cesur davrandı Talat Bey…
Cesurluğu evren tarafından görüldü.
Yok sayılması, yalnızlaştırılması, “rakip bile olamaz” algısı evren tarafından tartıldı.
Evren dengeleri değiştirmek için harekete geçti.
Bize umudu gösterdi bu kongre…
“İmkansız yoktur, her ne şartlarda olursa olsun mücadeleye devam” dedirtti.
Hatta “kaybedeceğini bildiğin savaşa gir ki kazanınca daha gösterişli olsun” tablosu çizdi.
Ben canı gönülden kutluyorum Talat Bey’i…
Çünkü evrenin mucizelerini gösterdi.
Bakalım sözleri gibi “tarafsız” bir il başkanı olabilecek mi bilemiyoruz, zaman gösterecek ama evrenin ödüllerle dolu olduğunu yine gördüm, yine heyecanlandım, “yine hayatta umutsuzluk yok devam Özge” dedim.
Kendisine teşekkür ederim.
Ve örgüt arkadaşlarının aslında kaybedeceğini bile bile soktukları sınavdan “kazanarak” çıkarak ders verdiği için de yeniden tebrik ederim.
