Eskişehirspor son haftayı da mağlubiyetle geçti.
24 maçın 17'sinde yenilerek en kötü sezon rekorunu da kırıyor.
Daha fazla yenilgi demek yeni bir rekor anlamına gelmiyor.
Çok uzun sürmesi muhtemel kötü günlerin başlangıcı anlamına da geliyor.
***
Takımın bugünlere gelmesinde elbette pek çok neden var.
Zaman zaman tüm bunlar gündeme getirilse de, kimsenin şu an için bu konularla ilgilendiği söylenemez.
Ancak söylenmeyeceği anlamına da gelmiyor.
Tüm kent bu hesaplaşmayı şu an için sezon sonuna bırakmış durumda.
Herkes takımla ilgileniyor.
Neredeyse herkes girilen bu girdaptan takımın çıkabilmesi için teyakkuza geçmiş durumda.
Takımın moralini düzeltmek, onların bu işe daha fazla gayret göstermelerini sağlamak için olmayacak girişimlerde bulunuyor.
Taraftarın futbolculara yazdığı mektup bunun bir örneği...
Zira taraftar futbolculara "Parayı dert etmeyin mutlaka ödenir, siz bizi kümede bırakın" deme durumuna bile düştü...
Yani taraftar tamamen olaya el koymuş durumda.
Diğer taraftan Vali Tuna'da ekonomik konularda takımın yanında olmaya devam ediyor.
Buna rağmen parasal sorunlar bitmiyor.
***
Velhasıl kelam...
Eğer takım sezon sonunu iyi getirecekse bunun baş mimarı önce taraftar, sonra takım ve elbette Vali Güngör Azim Tuna olacak...
Ama önce aşılması gereken zor engeller var.
Bu zorluğu rakiplere göre daha uygun olan fikstür biraz kolaya çeviriyor.
Yani son dönemece Eskişehirspor diğer üç rakibine göre daha avantajlı giriyor.
Geriye ise bu avantajı artık lehe çevirmek kalıyor.
***

İşte bunun ilk ayağı Akhisar maçı...
İlk ayağı diyoruz çünkü geriye kalan son 10 maçı bir başlangıç olarak görüyoruz.
Ligde kalma hedefinde bir ilk adım olarak görüyoruz.
Ve her hafta adım adım bu hedefe doğru ilerlemeyi arzuluyoruz.
Bugünkü rakip Akhisar...
Rakip hayli rahat bir konumda!
Şu an için konuşursak kadro olarak Eskişehirspor'dan iyi oldukları da söylenemez.
Fakat iyi yönetim ve takım olma başarısı nedeniyle Avrupa'yı zorlayacak durumdalar.
Neyse bunlar bizi ilgilendirmez.
Bizi ilgilendiren kısım bugünkü üç puana dair.
Öyle ki 1 puana bile tahammül yok.
Hele hele Eskişehir'deki maçlarda kayıp yarım puanın bile telafisi artık kalmadı.

***
Bugünkü maçta takımın elinden gelen gayreti göstereceğini sanıyoruz.
Bununla birlikte hafta içi taraftara da verdikleri bir söz var.
En azından yaşanan ekonomik ve diğer sorunları lig sonuna kadar kenara koyacaklarını ve arma için oynayacaklarını taahhüt ettiler.
Yani onlar taraftar ve bu şehir için oynayacaklar, ellerinden ne geliyorsa yapacaklar.
Futbolcuların verdiği sözün karşısında taraftar kuşkusuz kayıtsız kalamaz.
Şampiyonluğa oynayan takımın taraftarı gibi yine tribüne akın edecekler.
Üç puan hedefinde büyük bir sorumluluk üstlenecekler.
En önemlisi kalan haftalardaki kritik süreci göz önüne alarak en küçük bir ceza bile almadan her zamanki desteklerini verecekler.
***

Bu yüzden bugün takım ve taraftarın bir bütün olduğu büyük bir hedefin ilk adımını atıyoruz.
İnanıyoruz ki bu bütünleşmenin sonu güzel olacak.
Ve Türkiye bir mucizenin taraftar ve takımın birlikteliği ile nasıl başarıldığını konuşacak.
Haydi Es-Es haydi büyük camia, başaralım şu işi...