2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

TARAFTARIN ŞİKYET ETME HAKKI VARDIR...

Sezai Şen açık tribünde açılan "Hoşcan gidecek dertler bitecek" pankartının ardından öyle bir yazı yazmış ki;
Akıl alacak gibi değil!
Bu pankartı açan kişiler için "Kendisini taraftar olarak tanımlayanlar" ifadesini kullanmakta hiçte yakışı kalmamış.
Nedenini söylemeye bile gerek yok.
Bahsettiği taraftar kitlesi tam 2 yıldır hiçte iyi gitmeyen işler için ağzını bir kez dahi açmadı.
Takım dibe vursa da, "çıkacak" umudunu hiç kaybetmedi.
Öfkesini, kederini, elemini ya da kızgınlığını sosyal medyada haykırdı.
Hakaret dolu sözlere evet bizde karşıyız.
Eleştiri de dozunda olmalı.
Tıpkı açık tribünde açılan pankartta yazılanlar gibi.
Çünkü bu taraftarın onca başarısızlığın ardından bu pankartı açmaya sonuna kadar hakkı vardır.
Ve bu taraftar takımın kötü gidişatına dur demek isteyen, bu takımı gerçekten seven, eksi derecedeki soğuğa rağmen o tribüne gelip tepkisini koyma hakkını kullanan kişilerdir.
+++
Neymiş;
"Kendisini taraftar olarak tanımlayan" bu kişiler Hoşcan ve yönetiminin nasıl bir yönetim devraldığından haberi yokmuş.
27 Milyon sandıkları borç 108 Milyon çıkmış.
İyi de;
Mevcut yönetim kulübün bu borçlarına ilişkin hesap soracağını vaat ederek göreve gelmedi mi?
Hani nerede denetim kurulu raporu?
Hani nerede hesap sorma?
Hani nerede borçların takibi?
Nerede giden paraların hesabını görme?
Hiç birisi yok.
+++++
Hadi bir de şu gözle bakalım...
Hoşcan ve yönetimi göreve geldiklerinde şeffaf olacakları açık açık deklare etmediler mi?
Kulübün her kuruşuna sahip çıkılacağını ve her harcama kaleminin kamuoyu ile paylaşılacağını duyurmadılar mı?
Mali disiplini sağlayıp, borçların yeniden düzene konulacağını ve ödenebilir hale getirileceğini ifade etmediler mi?
Pekiyi nerede bu raporlar?
Mali Disiplin ile kulüp yönetimin ne kazandığını kim biliyor?
Borçların 108 Milyon'dan nereye kadar azaldığını bilen var mı?
Ancak birkaç lig altta oynayabilecek ve bedeli neredeyse bir deplasman gideri kadar ancak olan futbolcularla kurulan takım varken, kulübe giren paralar ne oldu?
Satılan onca futbolcunun gelirleri ne oldu?
Son olarak bir finans kuruluşundan çekildiği iddia edilen 35 Milyon TL nereye harcandı?
Türk Dünyası Vakfı'nın katkıları nasıl değerlendirildi?
Geriye kalan iddia, yayın, reklam gibi gelirlerle borçlar mı ödendi?
Tüm bu gelirlerle bahsedilen borçlar ödendiyse, bugün kulübün borcunun 200 Milyon'a dayandığı iddiaları nereden çıkıyor?
Bu borç artışı döviz kurundaki küçük yükselişler ve birkaç futbolunun yüksek bedeli ile savunulabilir mi?
Tüm bunlara rağmen;
Şeffaf yönetim diye bu yönetime güvenen Eskişehirspor sevdalıları, neler olup bittiğine dair tek bir bilgi alamadan koskoca 2,5 yıl bu yönetimin arkasında durdu.
Takım ise kendisine inanları her hafta mahcup etmeye, diğer takım taraftarlarının önünde küçük düşürmeye başladığında bile birkaç cılız istifa sesi yükseldi tribünden.
Sonra da neymiş;
"Kendisini taraftar olarak tanımlayan" kişiler pankart açmış.
Siz dua edin sadece bir pankartla geçiştirildi iş.
Son 2 yılda yaşananları ve kulübün getirildiği bugünkü hal eğer bir Bursa'da ya da benzer bir kentte yaşasaydı, emin olun iş sadece pankartla kalmazdı.
O yüzden pankart açan taraftarı, taraftardan saymayacağınıza, tepkisini medeni yoldan gösterdiği için binlerce kez teşekkür etmelisiniz.
Ve bir daha bu denli takımına sahip çıkan, yönetimin kusurlarını kendi çabaları ile örtmeye çalışan, direniş başlatan ve hatta sosyal medyada para yardımı kampanyası dahi başlatan bu yüce taraftara tek bir laf söylememiz gerekirdi...

Önceki ve Sonraki Yazılar
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi