
Buğrahan Doğangil - DUVAR
Taş ‘Yer’inde ağır dediler
Son dönemde, merkezi iktidarı uzun yıllardır elinde tutan AKP ve Eskişehir yerelinde son 25-30 yılın önderi CHP’yi çok daha sık konuşmaya başladık.
Bunun nedenle çokça sıralanabilir…
İktidar savaşları, CHP’ye yapılan operasyon, Eskişehir’deki milletvekillerinin 3-3 iki parti arasında bölüşülmesinden kaynaklı karşı karşıya gelişler, belediyeler üzerinden tartışmalar vs. diye bu liste uzar gider. Hal böyle olunca da siyasi gündemin ana hattını AKP-CHP mücadelesi kaplıyor.
Neyse ki İYİ Parti’de yerel kongreler heyecanı yaşandı da iki partiden kafamızı kaldırıp diğerlerine bakma zamanımızın geldiğini anlamış olduk diyelim.
İYİ Parti’de mevcut İl Başkanı Serdar Ulucan il kongresine tek aday olarak girecek. Kendisi ile yola devam edilmesi kesin gibi görünüyor.
Yine, İYİ Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Gürol Yer de yapılan kongre sonucunda yerini koruyan isimlerden oldu. Tepebaşı’nda ise Kani Ülkümen görevini Reşat Küçükerkan’a devretti. Yeni başkana başarı dileklerimi sunuyorum.
Biz şimdi dönelim Gürol Yer’e…
Eskişehir’de İYİ Parti söz konusu olduğunda ne yalan söyleyeyim benim aklıma gelen ilk üç isim şöyle;
Melih Aydın, Gürol Yer ve Emine Edizgil.
Emine Hanım artık siyasetin içinde pek aktif görünmese de benim için İYİ Parti’ye iz bırakan isimler arasında yer alıyor.
Melih Aydın ise herhalde partinin en popüler figürlerinden biri desek hata etmiş olmayız.
Diğer zikrettiğim isim ise Gürol Yer. Şunu da söylemeden geçmeyeyim, ismini söylemediklerim gücenmesin benim hafızamda yer eden ilk üç ismi yazdım. Herkesin fikri farklı olabilir.
Neyse Gürol Yer diyorduk…
Gürol ağabey benim İYİ Parti’nin Türkiye genelinde ivme kaybettiği dönemde yaptığım eleştiriler nedeniyle belki biraz bana kızgın olabilir. Bu işin latifesi elbet, siyasette herkes karşı karşıya gelebiliyor.
Ben Gürol Yer’in Eskişehir siyasetindeki en çalışkan ve çizgisini bozmayan isimlerden biri olduğunu düşünüyorum. Gürol Yer’in partisine kattığı ivme çok önemli. Hala da ilk günkü heyecanı ile çalışmaya devam ediyor. Kendisinin de yeni dönemi hayırlı uğurlu olsun.
Odunpazarı’nda yola devam diyen Yer için aslında benim gözümde hak ettiği koltuk il başkanlığıydı.
Bu cümlemden sonra önlemimi de hemen alayım. Amacım İYİ Parti’deki seçim sürecini başka noktalara çekmek değil. Serdar Ulucan da partililerinin gözünde başarılı ki yeniden, tek aday olarak seçime giriyor. Burada bana söz söylemek düşmez. Ancak düşüncelerimi de aktarmak istiyorum.
Neden Gürol Yer diyorum?
Bir defa çok çalışkan, mücadeleci, pes etmiyor…
Benim gözümde bu emekler çok kıymetlidir. Bazı ilçe başkanlarına, il başkanlarına sitemlerimin büyük bölümü de az emek koymalarından veya pes etmelerinden kaynaklıdır.
Bu sebeple Gürol Yer vitrinde biraz daha öne çıkabilirdi diyorum. Ben böyle desem de İYİ Parti iç dinamiklerinde muhtemelen, “Taş ‘Yer’inde ağır.” demeyi tercih etti. İşlediklerini düşündüğü mekanizmayı bozmak istemedi.
Ben sadece Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim etmek istedim.
Şimdi biraz da İYİ Parti’nin ülkedeki ve Eskişehir’deki genel durumundan bahsedelim. Gürol ağabey bana yeniden kızacaktır muhtemelen ama ne yapalım?
İYİ Parti, Müsavat Dervişoğlu ile yeniden yapılanma yoluna gitti. Sayın Genel Başkan partinin çizgisini göz önüne aldığımızda başarısız asla diyemeyiz. Ancak Meral Akşener’in İYİ Parti’den neler götürdüğünü de yaşayarak görüyoruz.
Parti kurucu lider Akşener’in oyundan çıkmasından sonra eski günlerini arar duruma geldi.
Akşener iyiydi falan demek istemiyorum ancak; lider temelli partiler bu geçiş süreçlerinde ciddi sıkıntılar yaşayabiliyor.
İYİ Parti’nin genelde yaşadığı bu kriz Eskişehir özelinde de etkilerini gösteriyor. Özellikle CHP ile olan ittifakın resmi olarak dağılması sonrası İYİP nereye konumlanacağına henüz karar verebilmiş değil. Bu nedenle Eskişehir’de CHP ve belediyeler ile mesafe istenen ölçüde ayarlanamıyor.
Bu ilişkiler çok daha stabil bir hale gelse İYİ Parti’nin görünürlüğü ve vatandaş üzerinde bıraktığı olumlu intiba bence yeniden artar. Bu söylediklerimi ülke geneline yuvarlamak da mümkün.
Vatandaşlar İYİP’in ne yapacağından emin olmayan tavrından çekiniyor. Bir an önce partinin kaybettiği güruhu geri kazanması gerek. Yoksa olası bir seçimde parti ciddi bir oy kaygısı taşır. Bu da muhalefet için olsun partinin kendisi için olsun istenmeyen bir sonuç olur.
Bu yazımı okuyan İYİ Partili dostlarımın kulağına bir kar suyu kaçırmış olayım. Belki Ankara ziyaretlerinde naçizane görüşlerimiz genel merkeze ulaşır.
Doğruyu yanlışı da yine partinin kendi örgütü en iyi bilecektir. Bizimkisi eleştiri ve tavsiye diyelim.
Herkese keyifli bir gün diliyorum. Sevgiyle kalın…