Şundan eminiz ki;
Bugün pek çok köşe yazarı, Tepebaşı Belediyesi'nin 'rüya gibi projesini' yazacak.
Belediyenin uzun süredir üzerinde titizlikle çalıştığı planların yorumlarını yapacak.
Kimisi meseleye projenin ekonomik tarafından bakacak, kimisi sağlık boyutundan.
Bazıları için kültürel tarafı daha önemli olacak.
Kimileri sosyal yönünü inceleyecek.
Anlatmak istediğimiz projenin büyüklüğü, derinliği...
Yani içerisinde şehrin kazanacağı ekonomik kazançlarda var, termal kültürü de, sağlık hizmeti de ve diğerleri de...
***
Bunca şey arasında Tepebaşı Belediyesi'nin hazırladığı planlara hangi noktadan bakmam gerektiğine karar veremedim.
Öyle ya;
Projenin kente neler kazandırabileceğini halen hayal bile edemiyorum.
Çünkü çok heyecan verici, bir kent ve kentli adına onur verici!
Asıl onur verici olan ise, böylesine bir proje de siyasi fikirlerin bir kenara bırakılmış olması.
Hani hep yazıp çiziyoruz ya;
Şehri yönetenlerin yaşadıkları fikir ayrılıklarının bu kente neler kaybettirdiğini...
İşte bu projede kişisel düşüncelerin şehre kaybettireceği tek bir şey yok!
Çünkü ortada bir egosantrizm yok!
***
Projenin başındaki adam Ahmet Ataç, "Siyasi menfaat bir an bile aklıma gelmedi" diyor.
Zaten arazinin de, projenin de sahibi, bir başka parti tarafından yönetilen bakanlığın elinde!
Ataç ta 'Umarız bakanlıkta Kızılinler'e bizim baktığımız göz ile bakar diyor"
Bakmaması için hiçbir neden yok!
Çünkü ortada tertemiz bir niyet var.
Ne siyasi, ne de kişisel tek bir çıkar yok.
Fikir ayrılığı, çekememezlik vs. yok
Varsa yoksa şehrin belki de onlarca yıl geleceğini kurtaracak dev bir plan var!
***
İşte bizde Tepebaşı Belediyesi tarafından açıklanan planlara bu yönünden bakmaya karar verdik.
Evet, yüz milyonlarca EURO'ya mal olacak devasa bir bölgeye sahip olacak Eskişehir.
İçinde binlerce Eskişehirli istihdam edecek bir yer kazanacak Eskişehir.
Termal ve sağlık turizmini ve kültürünü kentle tanıştıracak bir merkeze sahip olacak Eskişehir...
Yabancı turistleri kente adeta akıtacak bir alan edinecek Eskişehir.
Kısaca;
Sıcak sularını artık boşa akıtmayacak bu şehir.
***
Erkan Uçkan, 'Bir buçuk yıl sonra kazması vurulur' diyor.
Umarız tek bir sorun yaşanmadan, bakanlık tahsislerini yapar.
Dev firmalar Avrupa'da imrenerek gördüğümüz tesislerin daha iyisini yaparlar.
Ve yukarıda saydığımız tüm güzelliklere sahip olur bu kent.
Ve bu işe tam iki buçuk yıldır mesaisini harcayanları da unutmaz bu şehir.
Elbette başta Ahmet Ataç.
Fuat Gürcüoğlu.
Erdoğan Aydoğmuş.
Melih Savaş.
Erkan Uçkan ve ekipleri...
***
Ne diyelim, rüya umarız bozulmaz.
Uyandığımızda, gözümüzün önünde koskocaman bir merkezi buluruz.
Umarız öyle olur...