1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Tesadüfler...Tesadüfler...

Hitler Ressam olabilmek için Viyana'da 5 yıl
sürünmüş.
Sanat Akademisinden red cevabı almış, çünkü
çizimleri yeterli bulunmamış.
Bir ara resim yapıp sattıysa da, geçimini
sağlayamamış.
Ressam olarak 5,5 yıl sürünen Hitler eğer Akademiye kabul edilmiş olsaymış, 2 nci Dünya savaşı hiç
çıkmayacakmış.
Stalin, annesinin zoru ile gittiği Papaz okulunda,
kötü muamele görmüş.
Okul papazının kendisine kötü davranması sonucu okuldan ayrılmış.
Eğer böyle bir davranış görmeseymiş, Stalin din adamı olacakmış ve tarihin en acımasız diktatörü olmayacakmış.
İnsan hayatında ki böylesine tesadüfler, ortaya hiç akla gelmedik sonuçlar çıkartabiliyor.
Eskişehir'de de benzeri tesadüfler sonucu oluşan durumlar var.
Örneğin;
-Aydın Arat vefat etmeseydi, Orhan Soydaş Büyükşehir Belediye Başkanı olamayacaktı.
-Orhan soydaş Büyükşehir Başkanı olmasaydı, Ömer Eker'e Tepebaşı Belediye Başkanlığı yolu açılmayacaktı.
-Darbeler olmasaydı, Necati Okuroğlu Milletvekili hatta Bakanlık yapmış olurdu.
-Bülent Ecevit, hiç hesapta yokken "Seni partimde Milletvekili görmek istiyorum" teklifinde bulunmasaydı, Büyükerşen belki de bu gün Büyükşehir Belediye Başkanı olmayacaktı.
-İki seçimde de Sol Odunpazarı'nda bölünmeseydi, Burhan Sakallı belki de İki dönem üst üste Odunpazarı Belediye Başkanı olamayacaktı.
-Kemal Unakıtan olmasaydı, belki de Eskişehirspor süper lige çıkamayacaktı.
-Süper lige çıkıldığında Nebi Hatipoğlu "Adayım" deseydi, belki de Halil Ünal bu gün Eskişehirspor kulübünün başında bulunmayacaktı.
-Erman Gölet geçtiğimiz seçim CHP yi bırakıp DSP ye geçseydi, belki de şimdi Odunpazarı Belediye Başkanıydı.
-Gaye Usluer Rektör olarak atansaydı, belki şimdi siyaset yapmayacaktı.
-Murat Canözer Tepebaşı adaylığı için istifa etmeseydi, Salih Koca belki önce il Başkanı, ardından da Milletvekili olamayacaktı.
-Süheyl Batum, DP Genel başkanı olsaydı, CHP Milletvekili olamayacaktı.
-Gürsel Tekin olmasaydı, Süheyl Batum'u Eskişehir'e kaydırmayacaklardı.
-CHP disiplin kuruluna verip, partiden uzaklaştırmasaydı, Kazım Kurt DSP ye geçip, Büyükerşen'in yanında yer almayacaktı.
-Büyükerşen olmasaydı, Kazım Kurt Milletvekili olamayacaktı.
-Yeniden aday yapılmayan Murat Mercan, küsüp partiden istifa etseydi, bugün Bakan yardımcısı olamayacaktı.
-Hasan Gönen partinin Büyükşehir adayı olmasaydı, belki de bugün Rektör olamayacaktı.
-Harun Karacan, Sarar'ın listesinden seçimlere girse, belki de bugün ticaret Oda Başkanı olamayacaktı.
-Anayasa mahkemesi kararı iptal etmeseydi, Savaş Özaydemir için Sanayi Odası başkanlığı bitmiş olacaktı.
-Fikret Dönmez Ak parti il başkanı olarak girdiği kongreyi kaybetmemiş olsaydı, belki de şimdi Milletvekiliydi.
-Osman Yüksel Genel merkeze direnmeseydi, belki o da Milletvekiliydi.
-CHP listeleri yetiştiremediği için seçim dışı kalmasaydı, Büyükerşen'in belki de ikinci dönemi hiç olmayacaktı.
-Ahmet Ataç, başkan olarak girdiği seçimi kaybettikten sonra kenara çekilseydi, belki de bir dönem sonra yeniden başkan seçilemeyecekti.
Bu listeyi daha da uzatmak mümkün.
Gördüğünüz üzere her olayın içinde bir tesadüf var.
Ve bu tesadüfler, ortaya böylesine ilginç sonuçlar çıkartıyor.
...........
Sulara bir haller mi oluyor?
Son günlerde çeşmelerden akan suya hiç dikkat ettiniz mi?
Biraz tuhaf renkte akıyor.
Bizim olduğu kadar bazı okuyucuların da dikkatini çekmiş aynı durum.
Telefonla arayıp soruyorlar "Ne oluyor?" diye.
Hatta.
Cam bardağa koyup, rengini kontrol edenler de çıkmış içlerinden.
-"Bir gariplik var ama çözemedik" diyorlar.
Doğrusu bizim de dikkatimizi çekti.
Su biraz gri renkli ve partiküllü akıyor.
Acaba şebekede bir bakım onarım çalışması mı var?
Yoksa başka bir neden mi bilemiyoruz.
Ama bildiğimiz bir şey var ki, o da şu sıralar çeşmelerden akan suyun, eski berrak renkli olmayışı.
Umarız yetikliler bu konuda açıklama yapar da hem bizim hem de vatandaşın merakı giderilmiş olur.
................
Bu durum niçin birilerini rahatsız etmiyor?
Çevreyolu düzenlemesi kapsamında Eskişehir'in en önemli kavşaklarından biri olan Kartal kavşağı da yeniden düzenlendi.
Uzun süre, yol çalışmaları nedeniyle kapalı kalan kavşak, geçtiğimiz aylarda yapılan düzenleme ile birlikte trafiğe açıldı.
Böylelikle...
Hem Ankara yönünden gelen araçlar, hem de İstanbul tarafından gelen araçlar kartal kavşağından şehre dönüş yapabilme imkanı buldu.
Buldu bulmasına ama...
Kartal kavşağında yapılan düzenleme, sürücülerin bir hayli kafasını karıştırdı.
Zira...
Kartal kavşağı önünde yapılan düzenleme ile sürücüler adeta yol üzerinde bulmaca çözer hale geldi.
Nedendir bilinmez; sinyalizasyon sisteminin de kurulmadığı kavşakta büyük bir sıkıntı var.
Ankara'dan geliyorsunuz örneğin.
Sol'a dönüş yapıp, ismar'ın önünden şehir merkezine gireceksiniz ya, adeta 8 çiziyorsunuz.
Bu arada karşınıza birden ismar'ın kaldırımı çıkıveriyor.
Bu arada, sağdan sola, soldan sağa gidecek araçların ortasında buluveriyorsunuz kendinizi.
Sonuç olarak...
Yukarıda da söylediğimiz gibi Eskişehir'in en önemli kavşaklarından biri olan Kartal Kavşağı'nda düzenleme yapılıp, kavşak trafiğe açıldı.
Ancak...
Düzenlenen kavşak labirentten farksız hale geldi...
Biliyorum. Defalarca yazdım bu konuyu bu köşede.
Ama...
Demek ki kimse rahatsız değil bu durumdan.
Niye rahatsızlık duymuyorlar bilemiyorum?
Fakat...
Söz konusu kavşağın hem düzenleniş biçimi, hem de trafiği düzenleyecek bir sinyalizasyon sistemi olmaması çok büyük sıkıntılar yaratıyor.
Haberiniz olsun.
.........

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Küçük Rıza okuldan dönmüştü.Babası Temel'e anlattı:

-Baba biliyor musun, yer çekimi kanunu olmasa şimdi hepimiz havada uçacaktık?

- Vay anasunu! dedi Temel...
- Peki ne zaman kabul edilmuş bu kanun?


Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi