Mohikanların sonuncusu...
İki kez Romanını okumuş, hatırlayabildiğimiz kadar 4-5 kez de filmini seyretmiştik...
Amerika kıtasına ayak basanların, yerli halkı sömürgeci devletlerin çıkarları için nasıl da kullandıklarını işleyen etkileyici bir filmdi...
Sadece konusu ve görüntüleriyle de değil...
Müziğiyle de etkilemişti bizi.
Büyük bir üzüntü yaşamıştık Mohikanların son liderinin ölümüyle.
Çünkü...
Son Mohikan "Onur"un adıydı bize göre.
Direnişin simgesiydi.
Dahası...
Mücadele etme, yılmama, pes etmeden savaşma ve her ne olursa olsun onurluca ölmekti bize göre...
Eskişehir CHP milletvekili ve TBMM Anayasa komisyonu üyesi Süheyl Batum'un Adana'da yaptığı ve Erdoğan'ı Son Mohikan'a benzettiği açıklamayı okuyunca, ister istemez defalarca izlediğimiz film geldi zihnimize.
Erdoğan için;
-"El ele verip son Mohikan'ı ortadan kaldıracağız" sözlerini duyunca...
Kendi kendimize;
-"Galiba teşbihte hata var" diye düşündük.
Öyle ya...
Süheyl Batum yaptığı Son Mohikan benzetmesiyle Erdoğan'ı kahraman, Son Mohikan'ı yok edeceklerini söylemekle de kendilerini sömürgeci yapmış birazcık.
Yoksa biz mi öyle anlıyoruz...