‘’İcap nöbeti’’ ile ilgili…
Bakış sütunlarında daha önce dile getirdik…
Sağlık çalışanlarının tepkilerini de aktardık.
Öyle olsa da anımsatmak gerek…
Tıp Fakültesi Hastanesi’nin personel sayısı yeterli değil…
Onun için uygulanan bir yöntem var.
‘’İcap nöbeti’’ olarak adlandırılıyor.
Yanlış anlaşılmaları önlemek için yöntemi de yeniden anımsatalım…
Bölümlerdeki personel sayısına göre süre belirlenerek nöbet yazılıyor.
Nöbet yazılan personel, nöbet süresi boyunca hastanede değil evinde kalıyor. Gerek duyulduğunda göreve çağrılıyor.
Evinde kalmasına kalıyor da istediği gibi hareket edemiyor.
Uyması gereken kurallar var.
-Şehir dışına çıkmayacak…
-Eğlence yerlerine gitmeyecek…
-Alkol kullanmayacak…
Uzun sözün kısası 24 saat her an göreve çağrılacak gibi hazır bekleyecek.
Bu, personelin gönüllü olarak kabullendiği bir yöntem değil… ‘’Ben tutmuyorum’’ deme olanağı yok.
Nöbeti zorunlu olarak tutuyor.
Karşılığında da kendisine bir ödeme yapılıyor.
Ödenen para da öyle yüksek miktarda değil…
Bugünkü ekonomik koşullarda ‘’komik’’ demek bile yanlış olmaz…
Bu, hastane yönetiminin personel yetersizliği nedeniyle uyguladığı bir yöntem…
Tüm sorumluluk da hastane yönetimine ait…
2022 yılının Mart ayında yönetmelik değişikliği yapılır…
Yönetmelik değişikliği ile ‘’icap nöbeti’’ uygulaması kaldırılır…
Buna karşın hastane yönetimi uygulamaya devam eder.
Ta ki, Sayıştay denetime kadar.
Sayıştay müfettişleri yönetmelik değişikliğinden sonra uygulamanın sürdürülmesini ‘’usulsüz’’ bulurlar.
2022 yılının Mart ayından sonra yapılan ödemeleri hastane yönetiminden isterler.
Uygulamanın tüm sorumluluğu hastane yönetimine ait…
Yönetmelik değişikliğinden sonra uygulamanın devam ettirilmesi de yine onları kusuru…
Personelin en küçük bir kusuru yok.
Ancak hastane yönetimi kendi kusurunun faturasını sağlık çalışanlarına çıkartır.
Bir komisyon kurup ‘’icap nöbeti’’ karşılığında ödenen paraların hesabını yapar.
Sonra da sağlık çalışanlarına birer tebligat çıkartarak, 2022 yılının Mart ayından bu yana ödenen paraları geri ister.
‘’Taksit’’ falan söz konusu değil…
Yaklaşık bir yıllık sürede ne kadar para ödenmişse hepsini bir defada toplu olarak ister.
Geri ödemeler için de 1 aylık süre tanır.
Bunu yaparken ‘’gözdağı’’ vermeyi de ihmal etmez…
Olay bu…
‘’Skandal’’ olarak nitelendirmek yanlış olmaz…
Daha önce de dile getirdik… Olayda sağlık çalışanlarının en küçük bir kusuru yok.
Ortada ne kadar kusur varsa hepsi hastane yönetimine ait…
Yanıtlanması gereken sorular var.
Yanıtlayacak olan da elbette ki hastane yönetimi…
Hastane yönetimi hiç oralı değil…
Tepkileri duymazdan, haber ve yorumları görmezden geliyorlar.
Şu ana kadar bir açıklama yapmış değiller.
Ne ağızlarını açıp bir çift laf ettiler ne de iki satırlık bir yazılı açıklama yaptılar.
Susuyorlar.
Tamam… ‘’Sükut ikrardan gelir’’ denir.
Ancak bu herkes için geçerli olmaz…
Tıp Fakültesi Hastanesi gibi çok önemli bir kamu kurumunun başında bulunan yöneticilerin ‘’sükut ile ikrar etme’’ hakları olamaz…
Personeli de kamuoyunu da bilgilendirmeleri gerekir.
Bekliyoruz efendim…
Personele ‘’icap nöbeti’’ yazdınız ya şimdi de yapılan çağrılara ‘’icabet’’ edin…
