
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
TOPRAK DOĞAL BİR MEKANDIR
Salı günü, Büyük Şehir Belediye Başkan Adayı, Sayın Harun KARACAN, TEMA vakfını ziyarette, "TOPRAK" ve "AGAÇLANDIRMA" üzerinde duruldu. Sayın KARACAN ve Tema Vakfı Eskişehir temsilcisi Sayın GÜNGÖR' ün, bu alanlardaki açıklamaları umut vericiydi.
Sayın KARACAN, Anakent Belediye Başkanı olduğunda, TEMA ile işbirliği içinde çalışacağını, TEMA' nın, her türlü projesine, destek verileceğini, tarım alanlarının korunması için de gereken değerin verileceğini, Kentte, yeni büyüme koridorlarının tespit edileceğini söyledi.
Elbette Sayın KARACAN, tarım alanlarını nasıl koruyacak bekleyip göreceğiz. Ancak Tarım alanlarının, korunması için, çağdaş şehircilik kriterlerinin Eskişehir' de, hayata geçirilmesi şarttır. Çünkü Eskişehir' de, bugünkü şehircilik anlayışı ile tarım alanlarını korumak mümkün değildir. Nitekim de her yıl, tarım alanları yok oluyor.
Oysa çağımızda, şehircilik anlayışı, "Büyüme Koridorları" adı verilen, şehirlerarası otoyolların, iki tarafına serpilip gelişen, "ÇEVRE ŞEHİRLERİ" şeklinde, ortaya çıkmaktadır. Bu yeni şehirler, eski şehir tipleri olan, tek merkezli, hatta çok kesimli ve çok merkezli kentlere, hiç benzememektedir. İçinde bulunduğumuz çağda, ideal şehirler, ormanla iç içe ama aynı şekilde, bütün şehir imkânları da yanı başında. Yani Şehir-kır antitezlerini, sentezleyebilmiş kentlerdir.
TEMA Eskişehir Temsilcisi Sayın GÜNGÖR, toprak ve ağaçlandırma çalışmaları ile ilgili, ilginç olduğu kadar, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Ülkemizde, ciddi boyutlarda, erozyon oluğunu söyledikte sonra," 1cm toprak, bin yılda meydana geliyor." diyerek, toplumun, toprağa sahip çıkması gerektiğini söyledi.
Dikkat ettik Sayın GÖNGÖR, " TOPRAK " ve "AĞAÇLANDIRMA" dan bahsederken gözleri doldu. Heyecanı, sesine ve vücut diline yansıdı. 1992 yılında toprak sevdalısı, Toprak Dede, Hayrettin KARACA ve Yaprak Dede, A. Nihat GÖKYİĞİT tarafından kurulan TEMA, kıvılcımının, Sayın GÜNGÖR' ün sözlerinde, nasıl ateşe dönüştüğüne de tanık olduk.
Sayın KARACA ve Sayın GÖKYİĞİT' in, amaçları, TEMA ile Anadolu'da yaşanmakta olan erozyon ve çölleşme tehlikesine, kamuoyunun dikkatini çekmekti. Hedefleri, bu mücadelenin, devlet politikası haline gelmesine katkı sağlamaktı. TEMA' nın, "Türkiye Çöl Olmasın" sloganı, herkes tarafından kabul gördü. Toplumda, büyük yankı uyandırdı. Türk halkı, ilk kez, önlem alınmazsa, ülkemizin, çöl olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu TEMA vasıtası ile öğrendi.
TEMA, tespitlerinde haklı çıktı. NASA bilim adamlarının, yaptığı araştırmalara göre, Türkiye toprakları, bu şekilde kullanılmaya devam ederse, 2040'da çöl olacak. Çölleşme, Ege ve Akdeniz'den başlayacak. Karadeniz'i öne çıkaracak. Kar yağışı, giderek azalacak. Hatta kış mevsimi ortadan kalkacak. İklim değişiklikleri, göçlere, neden olacaktır Türkiye'de yaşayanlar, kuzeye yerleşmeye çalışacaktır.
Bugün, TEMA Vakfı, Türkiye genelinde, 450.000'i aşkın, Eskişehir' de de 20 bin gönüllüsüyle, doğal varlıklara sahip çıkan, tehditlere karşı doğayı savunan, önemli bir sivil toplum kuruluşudur.
Gücünü, gönüllülerinden alan TEMA Vakfı, kuruluşundan bu yana Mera ve Toprak Kanunlarının yasalaşmasını sağlamış, doğa koruma adına açtığı, müdahil olduğu 79 davayı kazanmış, yaklaşık 10 milyon fidanı ve 700 milyon meşe tohumunu toprakla buluşturmuş, 152 kırsal kalkınma, koruma ve ağaçlandırma projesini hayata geçirmiştir
Aslında TEMA' da "GÖNÜLLÜ OLMAK" herkesin harcı değildir. Çünkü gönüllülük, bir yaşam biçimidir. Toplumsal projelere, karşılıksız katılmaktır. Herkes gönüllü olamaz. Çünkü gönüllüler, kendi kendisini motive etme yeteneğine sahip, başarmayı, öğrenmeyi ve paylaşmayı ilke edinmiş, iyi ve doğru olduğuna inandığı, bir amaç uğruna çalışan, emeğinin karşılığını 'geleceği yakalayarak' alacağını bilen, nitelikleri olan, insanlarımızdır. Ayrıca gönüllüler, birer meçhul kahramandırlar.
Türk insanını hepsi, birer, TEMA gönüllüsü olmalıdır. Çünkü toprak yaşamdır. Toprak, bütün biyolojik varlıklar için, vazgeçilmez bir yaşama ortamı, doğal bir mekândır,
Toprak insanların, yaşamında olmazsa olmaz konumdadır. Besinlerimizi elde edebilmemiz, toprağa bağlıdır. Toprak sadece insanlar için, değil, tüm canlılar için önemlidir.
Türk insanı, TEMA' ya, sahip çıkmalı, çalışmalarına da her türlü maddi ve manevi desteği verilmelidir. Çünkü TEMA, yaşam demektir. Toprak ise çok uzun bir süreçte çeşitli biyolojik ve iklimsel şartlarda oluşabilen bir cevherdir. Toprak yoksa dünyadaki hayat sona erer. O nedenle de toprağı yok etmek, çocuklarımıza, torunlarımız ve yaşama ihanettir.