-"İnsanlar sürekli olarak tenkitten şikâyet ederler. Bugüne kadar Dalkavukluktan şikâyet eden görülmemiştir. Bu ülkeyi tenkit değil, dalkavukluk batırır"
Bu sözler Türk siyasi yaşamının belki de en renkli simalarından biri olan Osman Bölükbaşı'na ait.
Siyasi yaşamını tenkitle geçirmiş Osman Bölükbaşı.
Tenkitlerinin önüne geçilmesi için reddedilmeyecek tekliflere rağmen, bildiği doğruları söylemekten hiçbir zaman kaçınmamış.
Hapse girmesinden tutun da, Kırşehir'in il iken ilçe yapılmasına kadar bir çok cezalandırmalarla karşılaşmış.
Ama yine de, Tenkit etmekten vazgeçmemiş.
Zira...
Tenkitin, doğrunun bulunmasında önemli olduğuna inanmış.
Sözü getirmek istediğimiz yer, Vilayet meydanında ki tören.
Hani şu yeni Adli Yılın başlaması nedeniyle düzenlenen törenden bahsediyoruz.
Yani...
Baro Başkanı konuşurken AKP li Milletvekilinin alanı terk etmesi meselesi.
Hala anlam vermiş değiliz Milletvekilinin töreni terk etmesine.
Ne demiş Baro Başkanı;
-"Yeni Anayasayı siyasiler yerine, siyasetten beklentisi olmayan ve konusunda uzman olan insanlar hazırlamalı. Böylece daha tarafsız ve uygun bir Anayasa ortaya çıkar" diyor.
Bu sözlerde ne mevcut meclis'e yönelik bir "Beceriksiz" suçlaması, ne de bu meclisin yeni Anayasa yapamayacak bir konumda olduğu iması var.
Söylenen sadece;
-"Daha tarafsız olması için yeni Anayasa, siyasi beklentisi olmayan ve işin uzmanları tarafından yapılmalı" diyor.
Bu ne bir ültimatom ne de bir zorlamadır.
Sadece bir görüş, hatta bir öneridir.
Bunu "Hükümete eleştiri ve yargılama" gibi algılamak ve ardından tören alanını terk etmek garibimize gitti.
Bunun yerine törenin sonuna kadar kalsaydı Milletvekili Ülker Can ve tören sonunda da, Baro Başkanının eleştirisinin yersiz, önerisinin ise gereksiz olduğunu söyleseydi, daha şık olur ve kendisinin de Milletvekilliği olgunluğunu ortaya koymuş olurdu.
Ama, kendisi töreni terk etmeyi seçti.
Ne diyelim...
Güzel söylemiş Osman Bölükbaşı;
-" İnsanlar sürekli olarak tenkitten şikâyet ederler. Bugüne kadar Dalkavukluktan şikâyet eden görülmemiştir. Bu ülkeyi tenkit değil, dalkavukluk batırır" diyerek...