4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TPAO VE ÖZELLEŞTİRME

Başbakan Sayın Erdoğan, Cuma günü start verdiği, yurtdışı gezilerinde, ilk ziyaretini, Azerbaycan'a gerçekleştiriyor. Azerbaycan' la, petrol ve doğal gaz üzerinde görüşmeler yapılacak mı bilinmez. Ancak TPAO, Azerbaycan'ın Hazar petrollerinde hisse sahibidir. Sadece 2006 yılında, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattından, elde edilen petrol geliri, 600 milyon dolardır.
TPAO, özelleştirilecek mi zaman gösterecektir. Şayet TPAO özelleştirilirse, olasılıkla, yabancı bir şirket satın alacaktır. Bu durumda yabancı şirket, Türkiye'nin, yurt dışı ruhsatlarındaki payını ve Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattındaki hisselerini de satın almış olacaktır. Hazar petrolleri ile ilgili ortaklık anlaşmalarının, 30 yıllık olduğu düşünüldüğünde, TPAO'nun, 30 yıllık geliri de satılmış olacaktır. En önemlisi, Türkiye Cumhuriyeti, Hazar bölgesinden olmayacak ve enerji koridoru olma avantajını da, yabancılara kaptıracaktır.
Aslında Türkiye, Petrol zengini bir ülkedir. Nitekim ATO, 04.03.2002 tarihli bir mektupla, DGK üyesi ve Genelkurmay Başkanı Sayın Org. H. Kıvrıkoğluna "Petrol ve Türkiye Üzerine Oynanan Oyunlar" başlığını taşıyan resmî bir rapor sunmuştur.
Raporda: "... En güvenilir yöntem olan, uzaydan, uydu vasıtasıyla yapılan araştırmalarda, yerküresinin haritası çıkarılmış ve 5000 metre derinlerde, çok büyük rezervler tespit edilmiştir. Bu rezervlerin büyük bir kısmi ise Türkiye toprakları üzerindedir.
Nitekim 1970'li yılların ortalarında, dünyanın dev petrol şirketleri, Türkiye üzerinde uzaydan uydu ile petrol araştırması yapmışlar (genelkurmayın izni ile). Araştırma sonucunda Türkiye'nin 5000-5500 metre derinliklerinde, çok zengin petrol yataklarının olduğu ortaya çıkmıştır" ifadelerine de raporda yer verilmişti.
Bu gerçeklere rağmen, yıllardır Türkiye' de petrol yok diyerek, bu alandaki girişimler önlendi. Çıkartılan petrol yasası ile de bu alanda yabancılara ciddi imtiyazlar varildi. Bu kaygılar nedeniyle de Sayın SEZER, yasayı iptal etmişti. Gerekçe olarak da, petrol konusunda, ulusal çıkarların göz ardı edilmesini göstermiş, özellikle de devletin, yetki devri ve yabancı şirketlere tanınan haklar nedeniyle, yasayı onaylamamıştı.
Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet SEZER tarafından, halkın yoğun tepkisi üzerine veto edilerek, TBMM'ye iade edilen, 5574 sayılı "Türk Petrol Kanunu," birkaç basit değişiklikle meclisten geçti. Düzenleme ile kamuya ait olan ve 'milli menfaatler' kapsamında Türkiye'nin, petrolünü arayan, TPAO özelleştirilmesinin yolu da açılmış oldu.
Aslında Türkiye' nin, Petrol Yasasına, ihtiyaç yoktu. Bu yasanın, ne Türk insanına, ne de Türk şirketlerine yararı vardır. Yabancı devletlerin ve uluslararası petrol şirketlerinin, menfaatine olan bu yasadan sonra, TPAO' nın, rekabet edebilme şansı ortadan kaldırıldı. Rekabet şansı da yok denecek kadar azaldı.
Çıkartılan, "PETROL YASASI" ile yabancılara, ciddi imtiyazlar tanındı, Yasada yer alan, bölgelerde çıkan petrollerin, bir kısmının yerel yönetimlere verilmesi hususundaki hükmün, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir' in, "Bölgedeki Petrol bizim olsun" açıklamalarından sonra, yasada yer alması yasayı, daha da tartışmalı hale getirmişti.
Nitekim geçmiş yıllarda, Ceviz Kabuğu programında, izleyicilere, "Diyarbakır Belediye Başkanı'nın Bölgedeki petrol bizim olsun isteği, federasyona götürür mü?" sorusu yöneltildi. Yaklaşık, 5 bin kişinin katıldığı oylamada, izleyicilerin %96'sı, "Evet, götürür" derken, geri kalan %4'ü "hayır götürmez" cevabını verdi.
Bu ve benzer yasalarla, Türkiye' nin, yeraltı ve yer üstü kaynakları, adeta yabancıların eline geçti. Petrol yasası ile birlikte yabancı petrol şirketlerinin çıkardıkları petrolün tamamını, dışarıya götürebilmelerinin önü de açıldı.
Bugün ise uluslararası, petrol fiyatlarında yaşanan, bölgesel fiyat farklılıkları, Türkiye-İsrail akaryakıt ticaretinin önünü açtı. Gerçi İsrail, petrol üretici ülkeler arasında yer almıyor. Ancak İsrail' de iki büyük rafineri bulunuyor. Bu rafinerilerde, başta jet yakıtı olmak üzere hafif petrol mamulleri üretiliyor.
Siyasi otorite, Türk petrol yasasını değiştirmekle, talebi çok olan bir malı, daha kolay hale getiriyor. Karadeniz'de, çok zengin gaz hidrat potansiyeli var. Gaz hidrat geleceğin enerji kaynağı olacak... Dünya, gelecekte enerjide, bu yataklara, Toryum ve Bor madenlerine muhtaçtır. Doğal kaynakları, yabancılara açmak, torunlarımızın emanetine ihanettir.
Hülasa Türkiye' nin, gelecekte enerji koridoru olması ile elde ettiği avantajlar, petrol yasası ile kaybedildiği söyleniyor. Yeni Yasa ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) devlet adına petrol arama ve üretim faaliyetinde bulunma hakkını da ortadan kaldırıldı. Özelleştirilmesinin de önü açıldı. O nedenle de Türk halkı yer altı zenginliklerine sahip çıkmalı, TPAO' nun özelleştirilmesine de karşı çıkmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi