Uzun zaman oldu yazmayalı...
En son bayanların Eskişehir Atatürk stadında güzel korosundan bahsetmiştik burada.
Ve inanın geçen sezondan Eskişehirspor adına hafızamızda kalmasını istediğimiz tek güzellik bayanlardı desek sanırım yanlış olmaz.
Piyangodan çıkan Avrupa macerası Eskişehirspor'da yeni sezon öncesi havayı tozpembeye bürüdü. Yine tatlı hayaller ve sezon öncesi büyük umutlar...
Bakalım hayırlısı...
TRANSFER POLİTİKASI DOĞRUYMUŞ?
Eskişehirspor'un bu sezon transferde izlediği politikaya bakıyorum da, birçoğumuza görünüşte doğruymuş gibi gelebilir ve hatta doğru bulanlarda çoktur. Kampta da işler çok yolunda olabilir ve hatta Eskişehirspor'un sezona iyi başlaması da yüksek ihtimaldir. Servet Çetin, Boffin, Malecki, belki hasarları onaracak transferlerde olabilir. Ancak gereklilikleri nereye kadar?
Eskişehirspor'un verdiklerinin karşılığını bulmakta zorlandığını, önceki transferlerde de gördük. Kris Boyd, Pele, Tello gibileri...
Maharetleri rivayet...
Saha içindeki halleri ise gerçek...
Bide kiralık modeliyle alınan futbolcunun verimi her zaman soru işareti...
Bu takımdan sezon sonunda bize kalanın ne olacağını şimdiden kestirmek için sanırım müneccim olmak gerekir.
Bildiğimiz tek gerçek ise gündelik sonuçların peşinden koşacağımız bir yıl olacak yine...
'DEVAM ET BAŞKAN DEVAM ET'
Geçen sezon aslında Başkan Halil Ünal'a tepki anlamında sesler geçtiğimiz yıllara oranla farklı olarak daha da yüksek çıkmıştı.
Hatta Eskişehir tribünlerindeki tepkilerden başkanlık koltuğu utandı.
Dağlar ezildi.
Ama Ünal üzerine alınmamıştı pek.
Rüzgarı tersine estirmek için bir ara taraftar liderleri ile toplantılar dahi yapıldı.
Ve iş tatlıya bağlandı.
Bu meseleden bize 'Eskişehirspor'un geleceği bir toplantıda kurtarıldı' sonucu kalmıştı.
Önümüzde ki sezon Eskişehirspor'da işler kötü giderse, gündelik yaşayanlar acaba ne yapacak.
Merak etmiyorum çünkü biliyorum ki, birilerine daha çok bilet dağıtılır.
Daha çok düzen ada mı sokulur tribünlere.
Bir bakmışsınız, hiçbir şey olmamış gibi, aynen devam.
Bir alkış, bir kıyamet!
İnkar bize yakışmaz. Ama geçen yıl Başkan Ünal'a haykıranlara bugünkü suskunlukları çok yakışıyor.
Bu takımı yağcılık değil, eleştiri yola getirir.
Onun içindir ki!
Herkesin hak ettiği bir başkanı vardır...
Sakın bırakma bizleri.
"Devam et başkan, devam et!"
TATLI RÜYALAR
Yaptıklarını yıkarak ödeştiren bir başkanın, bütün hatalarını silkelemesi gerekirken, Avrupa masalını siper ederek tatlı vaatlerin kapısını açması, taraftar psikolojisini iyi bilmesinden kaynaklanıyor. Geçen sezon karanlıkta kalan Sezer Öztürk transferinde alınan muallak para ve takasta gelen hayali futbolcuların yanı sıra Kris Boyd kazığını kim aydınlatacak peki?
Alt yapı için mesaj var mı?
Yok!
"Büyüklük Avrupa'ya gitmek değildir, sizden 3 yıllık yatırım izni istiyorum" diyecek cesaret mevcut mu?
Asla!
Halil Ünal'ı takım piyangodan Avrupa'ya gitti ve kendisi kulüpler birliği başkanı oldu diye eleştirmeyecek miyiz?
Tam aksi daha da fazla eleştirilerimiz olacak...
Nedeni ise bir zamanlar Vali Hanefi Demirkol Tesisleri'nde suyun akmadığından bahseden birinin, artık geçmişin sırtından geçinmesine ve Eskişehirspor'un geleceğine yönelik hiçbir bir proje hazırlamamasına karşı olduğum için daha çok eleştiride bulunacağım.
Şöyle bir düşünün.
Ve Kendinize cevap verin...
Eskişehirspor'un bu sezon ki hedefini bilen var mı?
Şimdilerde sahte övgülerin şefkatli kollarında uyutuluyorsa günahlar.
Ve Avrupa masalına gizlenmişse gerçekler. Eskişehirspor'da doğruyu bulmak biraz zaman alacaktır.
Dilerim ki, geç kalınmış bir zaman olmaz.
Bilinmelidir ki, her hayali vaat gerçeklerin ertelenmesidir. Avrupa'da bu sezon mücadele etmek kulübün geleceğine bir şey katacak zannediyorsanız size de şimdiden tatlı rüyalar diliyorum.
BAŞARININ ŞİFRESİ GENÇLİK AMA...
Gözüne kestirdiğini transfer etmek, Eskişehirspor yönetiminin başarı şifresi midir?
Aslında futbolcu transfer etmek değildir maharet.
Yetiştirmektir.
Eskişehirspor alt yapısından Alper'den sonra bu takımda direk oynayacak bir tane dahi genç çıkmaz mı?
Altyapıdan futbolcu üretmek, eskilerde kalan bir gelenek sanki. Bu kulübün alt yapı düzeyinde başarılı olan takımlarında hiç mi gelecek vaat eden oyuncu yok?
A2 takımı göstermelik mi?
Bütün dünya kulüpleri altyapısıyla beslenirken, Eskişehirspor'un gençlik cesareti niye yok?
Eskişehirspor altyapısından gençlere şans verecek yürek kimde?
Tello'nun, Pele'nin yıllık maliyeti kaç milyon euro bileniniz var mı?
Keza Servet'in ki de ortada...
Bu tip transferlerle, kaç yıllık gençlik üretimine sekte vuruldu, bunu kim hesaplar? Karşılığında ne alınacak?
Şampiyonluğa oynanamayacağına göre; Avrupa kupalarına gitme ihtimali mi?
Yazık hem de çok yazık...
Alt yapıda ki gençlere güvenmeyenler, kiralık ve kapalı kutu olan genç oyuncularla Eskişehirspor'u ayaklandıracak öyle mi?
17 yaşındaki genci A takımda oynatmaktan korkanlar, kulübün geleceğine çivi bile çakamaz. Onun için bu tip ucuz gösterilerin kimseye hayrı yok.
Bizim ülkemizdeki gençlik ölüsünden de teknik adamlar sorumludur. Gençliğin önüne kurulan yabancı barajlardan da.
BİZİ İNANDIRIN...
Son olarak şunu da belirteyim...
Biz alt yapıya arka çıkarken, yapılan icraatlarda soru işareti?
Alt yapı adına şu gerçekte var. A takım kampına gönderilecek oyuncular belirlenirken ne göz önüne alınıyor. Kriter nedir merak ediyorum. Bize birisi mutlaka açıklama yapsın. O kadar yetenekli oyuncu varken, A takım kampına giden bazı isimleri görünce emeğin, gençliğin ve başarının ödüllendirildiğine beni inandırsınlar. Biraz vicdanları varsa tüm alt yapı antrenörlerinden bunu bekliyorum açıkçası...