4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TÜRKİYE VE NÜKLEER ENERJİ

Greenpeace gönüllüleri ve Eskişehir'deki nükleer karşıtları, 11 Mart 2011'de yaşanan Fukuşima felaketini anmak ve nükleere hayır demek için, Eskişehir'de, bir bisiklet turu gerçekleştirdi. Yeni Bağlar Mahallesi Üniversite Caddesi'ndeki bir alışveriş merkezi önünde toplanan, yaklaşık 50 bisikletli, hükümeti Fukuşima'da yaşananlardan ders alarak, nükleer yerine, yenilenebilir enerjilere, yönelmeye çağırdılar..
Doğrudur, Fukuşima'da yaşanan nükleer felaketin üzerinden, tam üç yıl geçti. Bu sürede insanlar, sağlıklarını, evlerini, sevdiklerini kaybetti. İnsan sağlığına zararlı radyasyon havaya, toprağa ve suya karıştı ve karışmaya devam ediyor. Ancak ülkeleri ve Türkiye' nin, enerji kaynaklarına ihtiyacı var.
Greenpeace gönüllüleri ve Eskişehir'deki nükleer karşıtlarının, " Enerji ihtiyacımızın temiz ve yenilenebilir kaynaklardan karşılanmasını istiyoruz; dünyada yaşayan tüm canlılara saygılı ve sürdürülebilir bir enerji politikası istiyoruz. Ülkemiz, enerji politikalarında, tüm dünyanın örnek alacağı başlangıçlar yapsın istiyoruz. Bunun için, şimdi hep birlikte, bir kez daha ve daha güçlü sesleniyoruz: "Fukuşima ders olsun, enerjimiz temiz olsun istiyoruz." görüşlerine, katılmamak mümkün mü?
Elbette Türkiye' ye, gerekli olan enerjinin, temiz ve yenilenebilir kaynaklardan karşılanması, Türk halkının ortak arzusudur. Ancak Türkiye için, "Nükleer Santral" tercih değil, bir zorunluluk haline gelmiştir. Nitekim ATO, "Nükleer Enerjide Acil Durum Raporu"nda, dünyanın nükleer enerjiye yönelimin hızlandığı belirtildi. Petrol rezervlerinin 41 yıl, gaz kaynakları 65 yıl ve kömür kaynakları ise 255 yıl sonra tükeneceği kaydedilen raporda, "Gelişmekte olan ülkeler de 'nükleer santral yarışı' na girdi. Enerji darboğazının eşiğindeki Türkiye de, nükleer santral yapması gerekiyor" denildi.
Ayrıca Türkiye, şu anda enerjisinin yüzde 52'sini doğalgaz çevrim santrallerinden temin ediyor. Yükselen petrol fiyatları, doğalgaz fiyatlarıyla birlikte elektrik fiyatı da çok ciddi manada artıyor. Bu alanda, dışa bağımlılıktan kurtulmak için, Bu nedenle de hidroelektrik ve Termik santrallerimizi artırmak, Rüzgâr ve Güneş enerjisinden istifade etmek ve en son nükleer enerjiden de istifade etmek zorundayız. Ancak o zaman elektrik ucuza mal edilecek ve halkımıza da ucuz, elektrik satılacaktır.
Nükleer enerji, enerji fiyatlarının yükselmesiyle birlikte yeniden gündeme geldi. Nükleer enerji, bir çözüm yolu olarak ortaya çıkıyor. Taraftarları, nükleer enerjinin temiz ve güvenilir bir enerji kaynağı olduğunu belirtirken, karşı çıkanlar ise güvenlik meselesi ile nükleer atıkların ortadan kaldırılmasının, bu enerji türünün bütün yararlarını silip süpüreceğini öne sürüyorlar. Oysa ABD' de, şu anda 104 nükleer enerji tesisinde üretim yapılıyor. ABD' nin, enerji politikası çerçevesinde, nükleer enerjiden, daha fazla yararlanılmasını istiyor.
Halkımız, her zaman nükleer enerji denilirken radyasyonu düşünmüş ve bilinçsizliğin etkisiyle de haklı olarak Akkuyu ve Sinop projesine karşı çıkmıştır. Dünyanın, tüm gelişmiş ülkeleri ve Türkiye' nin, komşuları, nükleer enerjiden istifade ediyor.
Oysa Avrupa ülkelerinin, hiçbir zaman vazgeçemediği nükleer enerji, Türkiye' de hala tartışma konusudur. Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere, ABD, bazı İskandinav ülkeleri, Bulgaristan, Rusya, Ermenistan ve daha birçok ülkenin vazgeçilmez enerji kaynağı olan nükleer enerjinin, elbette fayda ve zararları vardır.
Nükleer enerji, günümüz elektrik ihtiyacının yaklaşık %17'sini karşılamaktadır. Bazı ülkeler, enerjilerinin büyük bir kısmını Nükleer santrallerden üretmektedir. Örneğin Fransa Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı verilerine göre, elektrik enerjisinin, %75_ini nükleer enerjiden sağlamaktadır. Dünya çapında, 400_den fazla nükleer santral bulunmakta ve bunların 100_den fazlası, sadece Amerika'da yer almaktadır.
Ülkemizde ise yılladır, bazı kesimler nükleer enerji santralleri kurulmaması için, büyük caba harcıyorlar. Gösteri yapıp, nükleer santrallerin gerçekleştirilmesi engelliyorlar. Oysa Türkiye' nin, komşuları olan Bulgaristan, Ermenistan gibi, ülkelerde nükleer santraller var. Bunlarda, en az Türkiye' de kurulacak santraller kadar, ülkemizi için tehlikelidir.
Elbette Nükleer Santralar tehlikelidir, Çünkü Çernobil'de yaşananlar eski teknoloji ürünü santrallerin, nelere yol açabileceğini, acı bir şekilde göstermiştir. Çernobil Nükleer Santralinde 1986 yılında meydana gelen kazada, 38 kişi hemen ölmüştür, 6000 kişi kazayı takip eden aylarda yaşamını yitirmiştir, ilerleyen yıllarda, bu rakam 40.000'e varmıştır, Binlerce insanda, kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yakalandı.
Çernobil kazası sebebiyle, başta Ukrayna, Moldova, Beyaz Rusya ve Rusya Federasyonu olmak üzere, Türkiye ve Kuzey Avrupa'da, milyonlarca insan ve hayvan etkilenmiş, toprak kirlenmiştir. Felaketin ekonomik maliyeti ise yaklaşık, 352 milyar Dolar olarak belirtilmiştir. Bütün bu gerçekler rağmen, Türkiye, enerjide dışa bağımlıktan kurtulmak ve enerji ihtiyacını karşılamak için, nükleer santralleri gerçekleştirilmek zorundadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi