Nereden baksanız, bundan 20 yıl kadar önce.
O zaman Gazetemizin idari binası Adalar'da faaliyet gösteriyor.
Öğle saatleriydi.
Gazeteden içeriye nereden baksanız 15-16 Üniversite öğrencisi girdi.
Mühendislik öğrencisi olduklarını söylediler önce.
Ardından da;
-"Biz şu fakültenin 1 nci sınıfında okuyoruz. Matematik dersinden sınav olduk. 69 kişi Sıfır aldı. Bir öğrenci ise ancak 54 alabildi" dediler.
Amaçları, hocalarını şikayet etmekti elbette.
-"Bu işte resmen kasıt var" dediler hep bir ağızdan.
Çok ilginç gelmişti durum bize.
Haber değeri vardı olayın.
Nasıl olurdu ki 70 kişilik sınıfta 69 kişi Sıfır alırken, sadece bir öğrenci 54 alabiliyordu.
İşte bunu öğrenmek, güzel de bir haber yapabilmek için gitmiştik fakülteye.
O yıllarda Osmangazi Üniversitesi yok.
Mühendislik fakülteleri Bademlik'te.
Koridorda 70 öğrenciden 69'una Sıfır veren hocayı bekliyoruz.
Soracağız kendisine bunun nedenini.
Bu arada Öğrencilerin de bu işte kasıt olduğunu söylediklerini ileteceğiz kendisine.
O dönemin ünlü hocası estire estire geldi koridordan.
Bir yandan öğrencilerin sınıfa girmesi için avazı çıktığı kadar bağırıyor, bir yandan da sınıf kapılarını örtüyordu.
Biz de yeni gazeteciyiz ya, öğrenci zannetti haliyle.
Tutup kolumuzdan, en yakın sınıfa sokmaya kalktığında söyledik gazeteci olduğumuzu.
-"Sizinle bir mesele konuşmaya geldim" diyerek.
Duraksadı haliyle.
-"Hayırdır?" dedi ardından.
Anlattık durumu.
-"Hocam 70 kişilik sınıftan 69'una Sıfır vermişsiniz. Sadece bir öğrenci 54 alabilmiş. Bunda sizce de enteresan bir durum yok mu?" dediğimizde, önce gülümsedi.
Ardından da...
-"Bak evladım. Türkiye'ye bir tane adam lazım" cevabı verdi.
Verilen cevap, yaşanan olay kadar enteresandı aslında.
Zaten güzel olan haber, verilen bu cevapla daha da güzel hale gelmişti.
Ama...
Söylediği "Türkiye'ye tek adam lazım" sözü uzun süre beynimizde yer etti.
Yıllar geçmesine rağmen unutamadık ne bu sözü, ne de bu sözü söyleyen hoca'nın zihniyetini.
Anadolu Üniversitesi Hazırlık sınıfı öğrencilerinin yüzde 90'ı başarısız olmuş.
bunun üzerine öğrenciler, kampus içine çadır kurup, orada yatıp kalkmaya başlamışlar.
Üniversiteyi ve bölümlerini protesto ediyorlarmış.
Haberi okuyunca geldi bu yaşadığımız hikaye.
Sonra düşündük. Kendi kendimize de;
-"Galiba Üniversitede aynı anlayışı devam ettirenler var" diye aklımızdan geçirdik...