Eskişehir taraftarı stadyumdan çok futbolcu kovdu.
Teknik direktörler kovdu.
Takıma ateş püskürüp takım otobüsüne saldıranlar bile oldu.
HHH
Tarihte kulüp tesislerinin taraftarca basıldığı dönemler var.
Sahadaki mücadeleyi eksik gören taraftar, oyuncuların daha iyi mücadele etmesi için onları farklı dilden uyardı.
Yani, doğru ya da yanlış taraftar bugüne kadar pek çok kez takıma müdahale etti.
Ama hiçbir zaman kulübün başkanını stadyumdan kovmamıştı.
Nihayet bunu da gördüğümüz bir gece yaşadık.
***
Önceki akşam açık tribünde olan biten her şeyi izledik.
İnsanlar kulüp başkanına o kadar çok öfkeliydi ki, o öfkeden gözleri kararmıştı.
Bardak yenilgi ile artık taşınca öfkenin dışa vurumu da kaçınılmazdı.
Allah'tan emniyet stadyumdaki olaylara izin verdi de, tepki stadyum dışına taşmadı.
Yoksa daha farklı olaylar yaşanacak, olaylar hiç istemediğimiz yerlere gelecekti...
***
Taraftarın önceki gece yaşadığı patlama bir günlük iş değil!
Tam üç yılın sabrı var o bardakta.
Yönetimin sürekli yanlış yapması, yanlışlarını da başka yanlışlarla kapatmaya çalışması çıldırttı herkesi.
Daha üç yıl önce Avrupa'ya oynayan takımın resmen içinin boşaltılması kahretti.
Üzerine ucuz oyuncuların alınması, buna rağmen borcun daha da yükselmesi falan eklenince üzüntü kat be kat arttı.
Eskişehirspor bunları yaşarken, Eskişehirspor'u geçim kaynağı olarak görenlerin, Es-Es sevgisinden zerre kadar uzak olanların, hatta İstanbul takımlarına olan ilgileri ispatlanmış kişilerin bu kulübün parasını çatır çatır yediği iddiaları, "Halil Ünal'a resmen haksızlık etmişiz" düşüncelerini iyice ayyuka çıkardı.
***

Tüm bunlar ile şehir gündemi yoğrulurken, başarının gelmeyeceği gün gibi ortadaydı.
Öyle ki üst yapı tırpanlanırken arada alt yapı namına bile bir şey kalmamıştı.
Pilot takım olarak belirlenen takımlar bile amatör ligleri boyladı.
Süper ligde ise hepimizi derinden yaralayan sonuçlar ardı ardına geldi.
Üst üste mağlubiyet rekorları kırıldı.
Birkaç yıl öncesine kadar Eskişehir'de döndürerek yendiğimiz takımlara karşı alınan skorlar yüreği Es-Es ile yanan herkesi mahcup etti.
Bugüne kadar karşılarında dik durdukları takımların ve taraftarlarının karşısında ezildiler, büzüldüler...
Her şeye rağmen takımın arkasında durup, iyi günlerin gelmesini beklediler.
Fakat işin sonu düşündükleri ya da umdukları gibi gelmedi.
Yönetimsel olduğu gibi masada da güçlü olamayınca bir tekmeyi de kardeş dediğimiz takımlardan sonra Başakşehir vurdu.
Vurunca ortalık karıştı ve tarihte ilk kez Eskişehir taraftarı kulüp başkanını stadyuma hapsetti.
Gece yarısına kadar kulüp başkanı stadyumdan ayrılamadı...
***

Başakşehir maçında yaşananlar üç yılın özetiydi aslında.
Yani bir dönem bu maç ile birlikte tarihe geçecek görüntülerle kapanmış oldu.
"Bundan sonra ne olacak?"
Asıl önemli soru bu!
Bu soruya yanıt aramadan önce önümüzdeki hafta oynanacak maçları gözleyeceğiz.
Evet, bir mucize ama yine de umudumuzu koruyoruz.
O nedenle önümüzdeki haftayı bekleyeceğiz.
Ondan sonra gelecek adına neler yapılmalı bunları konuşacağız.
Çünkü takım düştükten sonra işler çok farklı yere gelecek.
O yüzden çok detaylı düşünülecek günlere geliyoruz.
Birde işin vali kısmı ve yeni stadyum boyutu var.
Hepsini bir araya getirip önümüzdeki haftadan sonra olacakları konuşacağız.
Şimdilik minnacık bir umutla yaşamaya devam edeceğiz...