Seçilmiş insanların parti değiştirmesine çok hoşgörü ile baktığımız söylenemez.
Zorunlu haller dışında yapılan parti değiştirme eyleminin, o parti adına oyu alınan seçmenlere ihanet edildiğini düşünürüz.
O yüzden de...
Yukarıda da söylediğimiz gibi, zorunlu haller dışında yapılan parti değişikliğine pek hoşgörü ile bakmayız.
Parti değiştirmenin, oy veren insanlara da yapılmış bir haksızlık olduğuna inanırız.
Lafı getirmek istediğimiz yer, son günlerde parti değiştirmelerin sıkça yaşanmaya başladığı İl Genel meclisi...
Biliyorsunuz, önce Orhan Kesikoğlu istifa etti DSP den. Eski partisi Demokrat Parti'ye gitti.
Hüsamettin Cindoruk'un adeta manevi oğlu konumunda bulunması nedeniyle pek yadırganmadı Kesikoğlu'nun DP ye gidişi.
Ardından...
Demokrat Parti'nin büyük kongresinde partinin en yetkili organı olan Genel İdare Kurulu'na seçildi.
Böylece...
Kesikoğlu'nun DP ye gitmesinin bir anlamı olmuş oldu.
Hatta, yukarıda bahsettiğimiz bir zorunluluk ortaya çıkmış oldu.
Kesikoğlu eğer DSP den istifa etmeyip, DP ye geçmemiş olsaydı, Cindoruk'un yanında görüldüğü her an eleştiriye uğrayacağı gibi, partinin Genel İdare Kurulu gibi en önemli organına seçilme olanağı da bulamayacaktı.
Önceki gün, yine İl Genel meclisinin DSP li üyeleri olan Atilla Çetinkaya ile Nihal Doğruöz DSP den istifa etmişler.
Her ikisi de CHP ye geçme kararı almışlar.
Atilla Çetinkaya, bir önceki dönemde de DSP nin meclis üyeliğini yapıyordu.
Nihal Doğruöz ise, ANAP'tan gelen bir isimdi.
Her ikisi de DSP listelerinden İl Genel meclisine girdiler.
Şimdi her ikisi de DSP den istifa edip, CHP ye geçiyorlar.
Bu kararı niçin aldılar bilemiyoruz ama...
Umarız, aldıkları karar bir zorunluluğu gerektiren ve mantık çerçevesinde bir karadır.
