Birisi bu seçimin tarifini yapın dese, “Coşkusuz seçim” diye anlatırdık.

Halk zaten ekonomik buhran içerisinde…

Artık hiçbir söylem, vaat heyecanlandırmıyor.

Kalplerinden söküp alındı sanki umuda dair her şey…

Onların bakış açısıyla her şey normal ancak adaylar açısından büyük sıkıntı var.

Halkı coşturacak, halkı yeniden yaşama döndürecek, halka yeniden “değişimi” hissettirecek kim?

Milletvekili adayları değil mi?

Bütün adaylar ezbere konuşuyor, klişe cümlelerle halkı etkilemeye çalışıyor.

Etkilenmeyen halk da tepki vermiyor.

Çünkü inanmıyor…

Onlar için A Partisinin B partisinden, B partisinin de C Partisinden farkı yok…

Fark yoksa değişime gerek yok deyip, değiştirmezse bir şeyleri?

Korkmuyor musunuz bu sessizlikten?

Ben endişeleniyorum.

Örneğin eskiden seçimler en çok basında hissedilirdi…

Adaylar ilk gazetecilerin kapısını çalar, onlara nutuk atardı.

Vaatlerini inandırmaya çalışırdı…

İnanır mısınız o bile yok kardeşim?

Şimdiye kadar kapımızı çalan tek bir aday oldu, o da MHP birinci sıra milletvekili adayı Bülent Maşaoğlu…

Gösterişsiz bir seçim yaşıyoruz.

Yerini garanti gören milletvekilleri çalışıyor gibi yaparak sessizce seçim gününü bekliyor bize kalırsa…

Diğerleri de seçileceğine inanmıyor.

Ben yüksek sesle çalan seçim şarkılarını dinlemek istiyorum yolda giderken…

Yolda giderken adayların yolumu çevirmesini istiyorum…

Bayraklar görmek istiyorum cadde boylarınca asılı…

Yok, kardeşim yok!

Halkı umutlandıracak tek bir aday yok bu şehirde!

Umutsuzum…