Murat Mercan'ın üniversiteler ile ilgili eleştirileri, şehir gündeminde konuşulmaya başlandı.
Mercan'ın; "Üniversiteler şehir gibi ileri gidemiyor, hep gerideler" sözleri önemli bir tartışmayı da başlatacak gibi!
O da üniversitelerimizin bugün geldikleri nokta ile ilgili...
***
Malum Eskişehir hep üniversiteleri ile övündü.
Üniversitelerinin kente kattıklarını hiç inkar etmedi halk!
Hem ekonomiye, hem sosyal hayata, hem de kültürel çıtanın yükseğe konulmasında çok etkili oldular iki üniversitemiz!
Şehir belki de bugünkü çizgisine, üniversitelerin geçmişte yarattığı kültürel miras ile geldi.
Ancak ne var ki, 'boynuz kulağı geçer!'mantığındaki gibi;
Üniversitelerin açtığı yolda, şehir hep daha hızlı adım attı, üniversitelerine göre!
Ve bugün Eskişehir sadece üniversiteleri ile değil!
Porsuğu ile raylı sistemi ile turizm kenti olma hüviyetine kavuşması ile tiyatroları, orkestraları, spor başarıları, yeni yolları ve büyük projeleri ile bırakın Türkiye'yi, Avrupa'nın konuşmaya başladığı bir şehir halini aldı.
Ve hatta Eskişehir yeni tramvay hatları, demiryolu projesi, büyütülen havaalanı ve diğer yeni projeleri ile gelecekte adından daha çok söz ettireceğe benziyor.
***
Peki ya üniversiteler?
Ne kadar acı ki, bugün Eskişehir toplumunda üniversiteler, tıp fakültesinden ibaret kalmaya başladı.
Eskişehirli için üniversite, sadece tedavi için gidilen bir fakülteden ibaret.
Çünkü iki üniversite de hiç açılamadı kentin içine.
Hep sözde kaldı, 'kentle üniversite buluşmaları.'
Eskişehir üniversiteyi öğrencilerinin şehirde gezdiği, eğlendiği, para bıraktıkları ekonomik güçler olarak gördü yıllarca.
Ve kabuğuna çekilmiş, kentin gelişimine ayak uyduramamış, bırakın kenti, kendisine bile doğru dürüst yatırım yapamamış ve hatta elindeki parasını bile kaptırmış kurumlar olarak ortaya çıktılar.
Ve bugün gelinen durum...
Tamamen şehirden, şehir yaşamından soyutlanmış iki bilim kurumu...
Ve o bilim kurumları da değer rakiplerinin çok ama çok gerisinde!
İşte bu yüzden Murat Mercan'ın sözleri çok önemli!
Mercan galiba bizim yıllardır bilipte, bilmemezlikten geldiğimiz, görüpte görmemezlikten geldiğimiz ve susmaya devam ettiğimiz bir konuyu önümüze koydu.
Ve biz galiba artık üniversitelerimizi tartışmalıyız.
İyisiyle, kötüsüyle...
Çünkü üniversitelerimiz ilerleyen yıllarda daha da gerilere doğru gitmeye başladığında;
Bunun suçluları arasında kendimizi hissetmeye başlayacağız!
Öyle değil mi?
Dün gurur duyduğumuz üniversitelerimizle yarında gurur duymalıyız.
Hep birlikte...