2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

VAH ESKİŞEHİR EĞİTİMİ VAH!

Milli Eğitim Bakanı olan iller eğitimde çıtayı atlarken, bizim şehrimizde her şeyin arapsaçına dönmesi çok enteresan...
Eğitim adına mesafe kat etmek yerine sadece siyaset yapmayı amaç edinmiş eğitimin başındaki isimler, kentin eğitimdeki başarısının önüne de artık set koymaya başladı.
Sırf CHP'li diye belediyelerin okullara sokulmadığı, başkanlarının dahi kendi okullarına giremediği bir şehirde yaşıyoruz.
Sırf CHP puan kazanacak diye gariban çocuklar için alınmış binlerce bot ve kaban depolarda çürümeye bırakılıyor.
Okullar sadece sendikal çatışmalarla gündeme geliyor.
Eskişehir'in eğitimi, okul müdürleri arasında bitmez usanmaz rekabet ve kavgalarla konuşuluyor.
***
Şehrin vekilleri bile işi gücü bırakmış müdür atamaları ile uğraşıyor.
E tabi böylesine bir şehrin eğitimi de artık ona göre olacak.
Ki; çocuklarına Odunpazarı Belediyesi'nin bastırdığı "Çocuk Hakları Sözleşmesini" dağıttığı için soruşturmaya alınan öğretmeni de gördük artık.
Yani bu iş ayakaltına kadar düşmüş durumda.
Soruşturmanın nedenini söylemeye gerek var mı?
"Sözleşmeyi bastıran kurum CHP'li!"
Yani yapılan iş çok büyük bir yanlış!
"Müslüman mahallesinde salyangoz mu satılırmış" tarzı bir uygulama bu!
Bu tür işlere kalkışırsanız da karşılığında soruşturmanın içine alını verilirsiniz...
***
Söyleyecek o kadar çok şey var ki...
Anlatacak o kadar fazla içimizde birikmiş söz var ki...
Hepsini kussak galiba başımız çok büyük belaya girecek.
O nedenle kısa kesiyorum.
Son olarak söyleyeceğim şudur;
"Bu şehrin eğitiminde bugüne kadar görülmeyen işler artık normalleşti.
Pek farkına varamıyoruz ama normalleştirilen anormal işler yüzünden eğitimde hep geriye doğru gidiyoruz.
Bu yüzden de pek çok ulusal çaplı sınavlarda artık Eskişehir'in esamesi bile okunmaz oldu.
Gidişata bakılırsa da epey bir süre daha duymayacağız!
Yazık, gerçekten çok yazık!
Koskoca Eskişehir eğitiminin getirildiği ve sokulduğu şu hale bakın.

SAĞLIKTA İŞLER ÇOK MU DÜZGÜN?

Yukarıda eğitimi yazdık ama sağlıkta da işler pek iyi gitmiyor.
Özellikle devlet hastanesinde tam bir kaos hakim.
Koridorlar tıka basa dolu.
Personel hasta arasındaki ilişkiler ise hiçte istenmeyen boyuta gelmiş durumda.
Neyse;
Zaten Milli İrade Gazetesi, dünkü sayısında hastanede gerçekte nelerin döndüğüne dair küçük bir ipucu vermiş.
Devlet Hastanesi'nde yönetici pozisyonunda çalışan bir hekimin bıçak parası aldığını;
Bıçak parası aldığı hastanın operasyon sonrası hayatını yitirdiğini anlatan bir haberi manşetine taşımış.
Haberi daha da ilginç kılan detay ise şu;
"Hastanın yakınları ne zaman savcılığa suç duyurusunda bulunuyor, adı geçen hekim aldığı parayı hastanın hesabına yatırıyor."
Yani "Bıçak parasını aldığını hesaba gönderdiği para ile kabul ediyor."

Şimdi soruyoruz;
Bahsi geçen üst düzey yönetici olan bu hekim, sadece tek bir kişiyi mi bu yolla ameliyat etti?
Aynı doktor geçmişte söz konusu operasyonu kaç kez yaptı?
Yaptığı her operasyonda, ölen hastası gibi diğer hastalardan da bıçak parası talep etti mi?
Ettiyse hasta başına kaç lira para tahsil etti?
Tahsil ettiği bu paralar karşılığında hastalara makbuz türü bir belge verdi mi?

***
Sorular artabilir...
Yani ortada bir skandal var.
Daha doğrusu skandal boyutunda bir iddia ve ardından hepimizin aklına gelen sorular bunlar.
Kukusuz bu iddiaları ve kamuoyuna sunduğumuz soruların yanıtlarını bulacaklar da belli!
Bakalım bu iddiaları ve soruların yanıtlarını araştırmak zahmetine girecek kişiler var mı bu şehirde?

Önceki ve Sonraki Yazılar
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi