4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

VEFALI DOST OLMAK...

İnsanlar, tanıdıkları ile nice güzellikleri paylaşır. Nice değerin ve derinliğin farkına beraber varırlar. Ömürlerinde, en güzel, en taze, en saf yıllarında; insan olmanın güzelliklerine tanık olurlar. Oysa insan ömrü, aslında çok kısadır. Ancak insan isterse, o kısacık ömürde, çok şeyler yapar ve pek çok olaya ve gelişmeye de tanık olur. Zaman için de bunları bir vesile hatırlar, büyük haz alırken, yaşamın ve yaşananların, ne kadar güzel olduğunun da farkına varırlar.
Tanıdığımız insanlar, özellikle de bürokratlar, zamanla kimi, Anadolu'ya dağıldı veya dünyaya açıldı. Kimi de, ani ve acı bir sürprizle, ahiret yolculuğuna erken çıkarak hepimizi şaşırttı. Dünya, telaşı-kargaşası derken, koşuşturmaya daldık. Birbirimizden, haber bile alamaz olduk. "Kimimiz doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde, ahirette, kimimiz de dünyada olsak da yine birbirimizle beraberiz." dedik, hiç unutmadık
Dostların, bir serencam-ı ömürlerinde, daha neler vardı kim bilir. İçlerinde taşıyorlardı anılarını. Sadece gönül dostlarını anlatıyorlardı. İçlerinde müthiş bir özgüven vardı. Fakat bunu, hiç belli etmezler...
Ayrıca Eskişehir' de, iş yaşamının her alanında, görev paylaşımının her kademesinde, kadınlar vardır. Ve kadınlar, kendi güçleriyle, kendi kişilikleriyle, kendi başarılarıyla, var olacaklarının da bilincindedir. Onların başarıları, her zaman su yüzüne çıkamasa da, son yıllarda iş yaşamındaki başarılı çalışmaları ile övgü ve beğeni alıyorlar.
Türk kadınları yaşadıkları onca ağır soruna rağmen, yaşamın, her alanında var olmaya çalışıyor. Ekonomiden sanata, siyasetten spora, her alanda başarılı oluyorlar. Artık her sektörde başarılı kadın girişimcilerimizden bahsetmek mümkündür. Bu kadınlarımızdan biri de Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlerinden Sayın Hülya ÇOPUROĞLU idi. Görevinden ayrılarak, Çanakkale' de göreve başlamasına rağmen, pek çok kişi de tekrar görevine dönmesi için, adeta seferber oldu.
Sayın Hülya ÇOPUROĞLU' u, her ziyaretimizde, hummalı bir çalışma içinde bulduk. Hatta işleri yetiştirmek için, gece bile çalıştığı söylendi. Her zamanda alanında donanımlı, hazırlıklı olarak gördük. Yaşadıklarını ve yaşananları sorgulayarak ve bunlardan ders çıkartarak, hizmet verdi. Tarihi mirası korumak içinde, ciddi gayret ve çaba gösterdi. Çünkü kültürel miraslar, atalarımızın, bizlere bıraktığı en değerli hazinedir.
Sayın ÇOPUROĞLU, tarihi mirasımız için, büyük şanstır. Kurumun, iş hacmi çok büyük olmasına rağmen, Restorasyon uygulamalarına geçmeden önce, yapılan araştırmalar ve belgeleme çalışmaları (yapının tarihi, estetik ve teknik yönden incelenmesi, rölövesinin hazırlanması ve bozulmalarının saptanması) binanın ayrıntılı olarak tanınması hususundaki işlemlerden asla taviz vermedi.
Tarihi mirasın korunması yanında, bakımlarının sağlanması içinde gayret gösterdi. Bu icraatı ile dünyadaki gelişmeleri hatırlattı. Çünkü günümüzde, anıtların korunmasındaki temel yaklaşım, sürekli bakımlarının sağlanmasıdır. Birçok ülkede tarihi yapılar, yıllık ve beş yıllık programlar çerçevesinde, incelenir ve saptanan hasarlara göre gerekli bakım ve onarımları yapılır;
Sayın ÇOPUROĞLU' na göre, tarihi mirasın, onarımları için genel olarak, sağlamlaştırma, bütünleme, yenileme, yeniden yapma (Rekonstrüksiyon), temizleme, taşıma, tekniklerinden yararlanılır. Çoğu kez, bir tarihi eserlerin, restorasyonu için yukarıda sıralanan tekniklerden, birkaçı bir arada uygular. Bu aşmalarda, çalışmaların aslına uygun olması için, kurula verilen dokümanları sabırla inceler.
Sayın ÇOPUROĞLU' na, Sivrihisar' la ilgili onlarca sorun götürdük. Hepsini mevzuat içinde çözdü. Çözülmediklerini de gerekçesini, net bir şekilde açıklayarak ikna etti. Özellikle de SİVRİHİSAR' da, mevcut tarihi zenginliği korumak, gelecek nesillere de aktarmak amacıyla ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca, belirlenen sit alanları ile ilgili "Koruma Amaçlı İmar Planı" hayata geçirmesi büyük emeği geçti.
Hülasa Sayın ÇOPUROĞLU, tarihi mirasın, torunlarımızın emaneti olduğunu da her vesile vurguladı. Korumak için de her türlü fedakârlığı yaptı. Ayrıca Atatürk' ün, "VATAN SEVGİSİ, ONA HİZMETLE ÖLÇÜLÜR." sözünün, gereğini de yapan, kadın yöneticilerimizden biriydi. O nedenle de hala unutulmadı.
Ayrıca vefalı dost olabilmek ve kalabilmek, herkesin harcı değil. Çünkü vefa, sevginin dostluğun, kardeşliğin, bağrında yetişen güldür. Sevgi, bağlılık, dostluk ve güzel ahlaklı olmanın adıdır "VEFA". Sayın ÇOPUROĞLU' na gösterilen, "VEFA", yaptığı hizmetlerin karşılığıdır. Nitekim Peygamberimiz, "Sizin, en hayırlınız insanlara, faydalı olandır." buyurarak, hem iyiliğe teşvik eder, hem de iyilik yapanları, taltif ederdi.
Ne mutlu, vefalı dost olanlara ve dost kalabilenlere...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi