
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
VİLAYET FİDANLIĞI!
İl Genel Meclisi, Haziran ayı son oturumunda, Vilayet fidanlığının, Hazine'ye devredilmesi için karar alınması istedi. Ancak imar planına göre, İl Genel Meçlisi, uygulama yapılabilmesi için, aynı ölçekte ve yakınlarında, yeşil bir alan göstermek zorundadır. Bu alan da SULTANDERE' de, bulundu. Teklife, CHP' li üyeler, karşı çıktı.
Aslında bu girişim, yadırganmamalıdır. Kent merkezinde, Okullar Bölgesi, Atatürk Stadyumu ve Vilayet fidanlığı, hep Ak Parti tarafından gündeme getirildi. Hatta bunlar karşılığı, vaatlerde yapıldı. Ancak ne kentin geleceği, ne de torunlarımız düşünüldü.
Oysa bu yerler, birinci sınıf tarım alanlarıdır.
10 Ağustos 2012 yılındaki Vilayet Fidanlığı ile ilgili yazımda, " Bu yer, tarım alanıdır. O nedenle de amaç dışı kullanmak, "ANAYASAL SUÇ" tur. Ayrıca Kamu yarı var diye, tarım alanlarını yok etmek, torunlarımıza ihanettir. Bu yer, ya tarım alanı olarak bırakılmalı, ya da tarımsal araştırma ve deneme için, " ZİRAAT FAKÜLTESİ" ne devredilmelidir. " demiş, hatta o günlerde, Ziraat Fakültesi Sayın Hasan Tosun' la da bizzat görüşmüştük. Ancak bugüne kadar, bu yönde bir gelişme olmadı.
Şu bir gerçek ki torunlarımızın emaneti olan, ESKİŞEHİR OVASI" konuta açılarak, çocuk ve torunlarımıza ihanet edildi. Rantçılar, ovayı yok ettikleri halde, Şimdide, Vilayet fidanlığını, konuta açarak yok edecekler.
Halbuki tarım alanlarını yok edenler, ülkeye, insanımıza, özellikle de torunlarımıza, ihanet içindedirler. O nedenle de herkes, tarım alanlarına, sahip çıkmak, yok edenlere karşı da mücadele etmek zorundadır.
Ayrıca ülkemizde, DSİ tarafında işletmeye açılmış, 2. 072.571 hektar sulama alanının 179.737 hektarlık kısmı, imarlı veya imarsız yapılaşmalarla, tarım dışı bırakılmıştır. Hâlbuki bu topraklar, 1. sınıf tarım toprağı vasfındadır. Sulama ve drenaj tesisleri yapılmış, kısmen yılda iki gün ürün alınan topraklardır. Bu şekilde yok olan tarım alanları, Bursa, Eskişehir, Manisa, Tokat, Bolu ve Mersin sulama alanlarına eşit alanlardır.
Eskişehir'de, 582.500 ha alan, yani ili yüzölçümünün %42.7'si, tarım arazisidir. ilimizde, sulanabilir tarım arazisi, 350 133 ha.(%59.64), sulanan arazi 83 135 ha (%14.2) sulanamayan arazi ise, 226 102 ha (40.46) dır. Hülasa Eskişehir'de, küçümsenmeyecek miktarda tarım arazisine sahip bir ildir. Ancak tarım alanlarının, yeteri kadar korunduğunu söylemek çok zor.
Oysa Anayasa'nın 44. maddesinde, 'Toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek'; 45 inci maddesinde, '...tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek'; Devlet'in, görevleri arasında gösterilmiştir. Bu nedenle de tarım alanlarını yok etmek, anayasal suçtur.
Hülasa Eskişehir'de, rant uğruna, tarım alanları hızla yok ediliyor. Ayrıca Eskişehir'de, " TOPRAK KORUMA KURULU" var. Bu kurul, arazide kullanılan, tüm faaliyetlerde, arazinin korunması, geliştirilmesi ve verimli kullanılmasına yönelik inceleme, değerlendirme ve izleme yapmak, ortaya çıkan, olumsuzlukları belirlemek, toprak korumayı ve bununla ilgili sorunları giderici önlemleri almak, geliştirmek, uygulanmasını sağlamak için, görüş oluşturmak, görevleri arasındadır.
Ayrıca tüm girişimleri yönlendirmek üzere, yerel plân veya projelerin uygulanması amacıyla takibini yapmak ve toprağın korunması ve gerektiği şeklide kullanılmasını da sağlamakla görevleri arasındadır. Ancak Toprak Koruma kurulunun, tarım alanları ile ilgili, görevini gerektiği şekilde, yerine getirmediği de ortadadır.
Valilikler ve belediyeler, tarım alanlarını iskâna açarak, hem sulama tesislerini, hem de tarım alanlarını yok ediyorlar. En üzücü taraf ise, bu alanları korumakla görevli üst dereceli kamu yetkilileri ve medya, yapılan tesislerin temel atma törenlerine ve açılışlarına katılıyor, hamasi nutuklar atıyorlar...
Şu bir gerçek ki çok partili dönemde, tarım alanlarının yok edilmesi, karşısında, ne hükümetlerin, ne yerel yönetimlerin, ne de gıda sektörünün umurun da olmadı. Valilikler ve belediyeler, tarım alanlarını iskâna açarak, hem sulama tesislerini, hem de tarım alanlarını yok ettiler.
Sayın KARACA' da, bir konuşmasında, "...Dünyada, ortaya çıkan tarım sorununun, hükümet tarafından önemsenmediğini vurgulayarak, "Açlığın artık şakası yok. Tarımı, sanayiyi bilmiyorlar. Tarım politikaları yok." sözleri hükümet ve halkı tarafından, dikkate alınır mı, bilinmez ama gelecekte, "YİYECEK" ve "SU" savaş nedenidir.
En üzücü taraf ise, tarım alanlarını korumakla görevli, İl Genel Meclisi, Vilayet fidanlığını konuta açarak, aynı yanlışlığı, yapmak istiyor. Oysa İl Genel Meçlisi torunlarımızın, emaneti olan, Vilayet Fidanlığının, ya mevcut durumu ile korumalı, ya da ESOGÜ Ziraat Fakültesi' ne, araştırma ve deneme yapması kaydıyla, devretmelidir.