Fatma Yüzer Deniz

Fatma Yüzer Deniz

YAŞAM BİR AYNADIR

Uzun yıllar önce, uzaklardaki bir ülkede ‘Bin aynalı dağ’ denilen bir dağ vardı. Bu Dağın zirvesine gerçekten de bin tane irili ufaklı ayna yerleştirilmişti. Herkes zaman zaman bin aynalı dağa çıkıp, ilginç öykülere şahit olmayı ve daha sonra gördükleri hakkında arkadaşlarıyla konuşmayı isterdi. Bir gün, bu ülkede yasayan mutlu bir genç delikanlı, bu dağı duydu ve oraya gitmeye karar verdi. Dağın eteğine ulaştı ve sora da neşeyle yukarı tırmandı. Yorulmuştu, ama yeni şeyler göreceği için keyiflenmiş ve yorgunluğunu çoktan unutmuştu. Aynaların bulunduğu zirveye geldiğinde kalbi heyecandan pır pır atıyordu. Kocaman bir gülümseme gönderdi onlara. Karşılığında bin tane kocaman sıcak ve dostane gülümseme aldı. Mutluluğu kat kat artmıştı. Oradan bir türlü ayrılmak istemiyordu. Türlü türlü sevinç ve dostluk hareketleri yapıyor, yaptıklarının bin kat fazlasıyla karşılığını görüyordu. Nihayet gün karadı ve oradan ayrılması gerektiğini anladı. Dağdan inerken kendi kendisine; “Burası harika bir yer! Buraya sık sık geleceğim” diye düşünüyordu. Bu arada, aynalı Dağın çıkışındaki anlamlı levhayı da okudu ve mutluluğu bin kat daha arttı… Ayni ülkede yaşayan başka bir genç delikanlı daha vardı. Ama ilki kadar mutlu değildi. Huysuz ve mutsuzdu. O da o dağa gitmeye karar verdi. Dağın eteklerine kadar gelip de yukarıya baktığında, şikâyete başlamıştı bile. Sızlana sızlana dağın tepesine kadar çıktı. Yorgunluk ve kızgınlığa şimdi bir de korku eklenmişti. Doğru ya, bu dağın tepesinde kendisini kim bilir hangi hırsızlar, haydutlar bekliyordu! Aynaların olduğu alana yaklaşırken, her an bir düşmanla karşılaşacakmış gibi başını öne eğmişti. Kafasını kaldırıp da aynalara baktığında gözlerinde inanamadı. Soğuk soğuk bakan bin tane göz onun üzerine dikilmişti. Güya onlardan korkmadığını onlara göstermek için sert sert bakmaya, bağırmaya başladı. Aynı anda korkunç görünümlü bin tane kişi kendisine kötü kötü bakıyor, korkudan ne yapacağını bilemedi ve dağdan kaçarak inerken kendi kendine; “Burası korkunç bir yer! Buraya bir daha asla gelmeyeceğim” diyordu. Huysuz delikanlı o hızla ve korkuyla kaçarken, aynalı dağ hakkında bilgi veren levhayı ve üzerindeki yazıları görmemişti bile. Levhada şöyle yazıyordu: “Ey yolcular! Sakın aldanmayın, gördüğünüz görüntüler sadece ve sadece sizin aynadaki yansımanızdır.”

Tıpkı bu hikâyedeki gibi, hayatta başınıza gelen bütün olaylar bize tutulmuş aynalardır. Yaşam bize kendimizi, kendi duygu ve düşüncelerimizi net bir şekilde gösterir. Yaşamımız da iyi kötü ne varsa kendi yansımamızdır. Yaşam aynası bakış acımızı, düşüncelerimizi, davranışlarımızı hepsini bizlere hiçbir aldatmaca olmadan gösterir. Görebilen gözler, anlayabilen kalpler için yaşam aynası büyük bir fırsattır. Yaşam aynasına bakıp ne yaşadığımızı görebilir ve o aynaya istediğimiz görüntüyü verebiliriz. Eğer sizin de yaşamınızda hoşunuza gitmeyen şeyler varsa yaşam aynasına bakın. Belki değişecek, düzeltilecek göremediğiniz şeyler vardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Yüzer Deniz Arşivi