Yemin edip o sözlerin altına imza atabilirler mi?

Odunpazarı Belediye Meclisi, Ekim dönemi olağan toplantısını yaptı.
Toplantının ikinci oturumunun gündemindeki konu, belediye bütçesi…
Meclis üyeleri söz alıp düşüncelerini açıkladılar.
Konuşanlardan birisi de AK Partili Meclis Üyesi Murat Özcan…
Bir önceki oturumda kendisine yöneltilen soruyu anımsatıp bir şeyler söyledi.
Söylerken de gazetemize dil uzatıp imalarda bulundu. Dahası, gazetemizi ziyaret etti diye Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’u suçladı. Nasıl bir ruh haline sahipse artık…
Kendisine bir anımsatmada bulunalım…
Gazetemize, yalnızca Kazım Kurt “hayırlı olsun” ziyaretinde bulunmadı.
Ziyaretimize gelenler oldukça fazla…
Aralarında Türkiye’nin ABD Washington Büyükelçisi Murat Mercan da var.
Sağ olsunlar, Eskişehir’e gelişlerinde tek ziyaret ettikleri gazete İstikbal oldu.
Murat Özcan’ın ikide bir gazetemize dil uzatması hakkında söyleyeceklerimiz oldukça fazla…
Ama şimdilik “neyse” deyip geçelim…
Yalnız kendisine bazı tavsiyelerimiz var.
-“Düşman” ya da “rakip” arıyorsa, uzaklarda “hayali düşman” yaratmaktan vazgeçip yakın çevresine, hemen sağına soluna bir baksın…
-Kendisine “Eskişehir’in önemli bir siyasi figürü” imiş gibi görüp “komplo teorileri” yazmaktan ve yazdırmaktan vazgeçsin…
Naçizane tavsiyelerimiz böyle…
Odunpazarı Belediye Başkanlığını hedeflediği belli oluyor. Öyle de söylenip yazılıyor zaten…
Olabilir…
Kendisine hedefler belirlemesi en doğal hakkıdır.
Yalnız anımsatalım…
Yerel seçimlere daha çok var. Ayrıca önce aday adaylığı ve adaylık için partili taliplilerle mücadele süreci yaşayacak.
Onun için naçizane tavsiyelerimizi dikkate alsa iyi eder.
Yoksa bugünkü ruh haliyle o uzun süre zor geçer…
Neyse…
Murat Özcan’ın söylediklerine karşı Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un yaptığı bir konuşma var.
Diyor ki;
“Gazetecilik mesleğine ihanet edenlere yazıklar olsun.
Yanlış haber yazanlara yazıklar olsun.
Politikacıların emriyle çalışan gazetecilere yazıklar olsun.
Olmayan şeyi varmış gibi göstermek için internet sitesi kuran gazetecilere yazıklar olsun. Bunları destekleyenlere de yazıklar olsun.
Odunpazarı Belediyesi’nden bu tür destek yoktur. Bu tür destek olmadığı için herkes Odunpazarı Belediyesi’ne saldırmaktadır. Bunu da adınız gibi biliyorsunuz. Kendi kontrolünüzdeki internet sitelerine bakın, kendi kontrolünüzdeki gazetecilere bakın ve ona göre değerlendirme yapın. Bizim kontrolümüzde kimse yok.
Gazeteci belgesi olmadan yazı yazamaz, gazeteci ilgilisine sormadan yazı yazamaz, gazeteci bir konuda araştırma yapmadan yazı yazamaz. Hele hele iftira hiç atamaz.
 Bu arkadaşlardan ben de çok şikayetçiyim. Çünkü ben yasal olmayan hiçbir şeyin içine girmem. Ama ne yazık ki Eskişehir’de en çok saldırılan politikacı benim.
Eskişehir’de özellikle gazeteci arkadaşlarımızın kendi çevrelerini, kendi camialarını uyarmaları ve kontrol etmeleri gerekir. Burada biz sıkıntılıyız. Politikacı olarak biz öne çıkmışız. Gazetecinin ya da kendini gazeteci zannedenin, haberin altına kendi adını koymaya cesaret edemeyenlerin, mahlas kullananlar vs. onu geçeceğiz. Eskişehir’de pek çok adam uydurma, takma isimlerle politika yapıyor. Bu insanlar kamuoyunun önünde gazeteci diye gezerse bize de yazıklar olsun. Dersini vermeliyiz.
Ben bu konudan sizden daha çok şikâyetçiyim. Gelin birlikte engelleyelim. Kapalı zarf vermeyelim, şişirtmeyelim.
Tüm politikacılara, kurumlara sesleniyorum. Patronun ayrı desteklediği, köşe yazarının ayrı desteklediği politikacı var. Bunu da herkes biliyor. Selamı keselim. Ben hazırım. Ben pek çoğuna selam vermiyorum. Siz de aynısını yapın. Siz aynısını yapmadığınız için bu iş çoğalıyor. Bürosunun kirasını bir politikacı veriyor. Biliyorum.
Gelin siyasi ahlak yasası diyoruz. Bütün herkse sesleniyorum. Eskişehir’de bu konuda beni yalnız bırakmayın. İftiracı, yanlış adama ne den selam verirsiniz? Geçiniz, böyle olmamalı. Bu konuda ben ekstra para vermedim, vermem verene de yazıklar olsun.”
Başkan Kazım Kurt’un dedikleri böyle…
En küçük bir itirazımız yok.
Bugün İstikbal Gazetesi bünyesinde bulunan tüm bireyler olarak altına hiç düşünmeden gönül rahatlığıyla imzamızı atıyoruz.
Merak ediyoruz, Murat Özcan da aynısını yapabiliyor mu?
Önce yemin edip Kazım Kurt’un o sözlerinin altına imza atabiliyor mu?
Aslında aynı sorunun yöneltilmesi gereken başkaları da var.
Örneğin gazete sahiplerine bile “para verdiğim gazeteciler” diye isimler sıralayan oda başkanı da o konuşmanın altına imza atabiliyor mu?
“İmza atabilir mi” sorusunun yöneltileceği başkaları da var.
Ama yine “neyse” deyip geçelim…



Önceki ve Sonraki Yazılar
Vedat Alp Arşivi