Eskişehir, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Etkinlikleri, Anadolu Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Spor Salonu'nda, devir teslim töreni ile sona erdi ama yaşananlar, hala sohbetlerde, tartışma konusudur.
Eskişehir, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkentliği Etkinlikleri, büyük umutlarla başlamıştı. 2013 yılında, o günlerdeki Vali Sayın KOÇDEMİR' le, yaptığımız görüşmelerde, büyük bir beklenti içine girmiştik.
12 Mart 2012 tarihli yazımız da," ESKİŞEHİR, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi, çok iyi değerlendirilmesi için, kent iyi organize olmak ve bu onuru sürekli ve kalıcı kılmak için, çok iyi sınav vermek zorundadır. Eskişehir, bu sınavı kazanmak için de her türlü imkâna sahiptir. Yeter ki bu imkânlar, iyi organize edilerek gelen misafirlere en iyi şekilde sunulsun. " demiştik. Ancak kent, arzu edilen ve beklen şekilde organize olamadı.
Ayrıca Eskişehir, Türk Dünyası Kültür Başkenti olmakla, kültür sanat gündeminin merkezine oturacak. Eskişehir' in, tüm kültür zenginliği, Türk dünyası ile paylaşılacak, ekonomik işbirliğine de zemin hazırlayacak, kalıcı eserlerde yapılacaktı.
Etkinliğin hedefi ise Türk Dünyası arasında, dostane ilişkiler kurmak, ortak Türk Kültürünü, dilini, tarihini, sanatını, gelenek ve göreneklerini araştırarak, ortaya çıkarmak, geliştirmek, korumak, gelecek kuşaklara aktarmak ve kalıcı kılmak, Dünya barışına, uygarlığına, bilime ve sanata ve insan haklarına katkıda bulunmaktı.
Ne var ki umut ve heyecanla başlayan etkinlik, zaman için de umutsuzluğa dönüştü, ESKİŞEHİR, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Etkinliklerinde halk yoktu. O nedenle de etkinliklerde, "TAKIM RUHU " oluşturulamadı. Hatta bazı etkinlikler, bürokratlar zorunlu tutularak yapıldı.
Ayrıca TÜRK CUMHURİYETLERİNE ve HALKA, dünyadaki gelişim ve değişimlere rağmen, bir şeyler yapılmak istendi. Eskişehir' de, halkı ilgilendiren her karar, etkinlik, proje ve programların gerçekleşmesinde, halktan tek kişi olmadığı gibi, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri hazırlık çalışmalarında da "HALK" yoktu. Oysa çağımızda, her alan da,"HALKA RAĞMEN", başarılı olmak mümkün değildir.
Eskişehir, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Etkinliklerinin başında, Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN' le, anlaşmazlık ise etkinliklerde başarısız olunacağının da ayak sesleriydi.
Oysa Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlilerinde, oluşan sorunlar, "Takım Ruhu","Toplum Katılımı" ve "Ortak Akıl" ve "Ortak Payda" gibi kavramlar ekseninde, taraflar arasında sağlanacak mutabakat, uyum ve işbirliği ile pekâlâ aşılabilirdi.
Diğer yandan ESKİŞEHİR' de, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde, "TAKIM RUHU" nun oluşturulamadığı. Var olan üyelerde, küçük sorunlara veya olaylara takıldılar. Kentteki, kurum/kuruluşlar, belediyeler, bir türlü takım ruhu anlayışı içinde hareket edemediler. Sürekli, detaylarla ilgilendiler. Bir türlü, bütüne bakmadılar.
Kültür Başkenti etkinlik ve faaliyetlerinde siyasi partiler, belediyeler, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, milletvekilleri ve halkımız arasında, arzu edilen boyutta güç ve işbirliği oluşturulamadı. Ekip çalışması, yok denecek kadar azdı. Toplum katılımı ise istenen boyutta sağlanamadı. Toplum katılımı sağlansa, hizmetlerin maliyetlerini düşecek, Halkımız Türk dünyası hakkında, bilgi sahibi olurken, daha da bilinçlenecekti.
Etkinlikte, başarısız olmanın, en önemli sebebi ise, Vali ve ajansta yapılan görev değişiklikleriydi. O nedenle de iyi bir planlama olmadı Oysa işe başlamadan önce, izlenecek yöntem, ayrıntısıyla, iyi ve kötü yönleri hesaba katılarak belirlenmesi gerekirdi. Etkinlilerin başında, en ince ayrıntılarına kadar tasarlayıp, ona göre davranılmadı. Düşünmeden, planlamadan, ölçüp biçmeden, etkinliklere başlandı. Sonuçta da büyük sorunlar ve güçlüklerle karşı karşıya kalındı. Eskişehir, ayağına kadar gelen fırsatı değerlendiremedi.
Elbette ESKİŞEHİR' de, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde, arzu edilen ve beklenen başarı sağlanamadı. Kentte, beklenen turistte gelmedi. Ancak doğru ve yanlışları ile etkinlik sonra erdi. Önümüzdeki yıl, Türk Dünyası Kültür Başkenti, Tataristan'ın, "KAZAN" şehri oldu.
Türk dünyası, bir bütündür. Her biri, ayrı devlet ama bir milletir. Türk dünyası sadece aynı dili konuşan insanlar değil, aynı inancı, tarihi, kültürü ve aynı medeniyeti paylaşan bir topluluktur. Mazideki ve bugünkü birliktelik, geleceğe mutlaka taşınacaktır.
SSCB'nin, 1991 senesinde ortadan kalkmasıyla, Orta Asya'daki 'Türki' halklar bağımsız devletler haline geldi. İlk kez Avrasya'da, Türkçe konuşan, büyük bir nüfus ve devletlerin ortaya çıkması heyecan uyandırdı. Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri, "Türk Dünyası"nı, ayakta tutacak, dil, siyasi, kültür, ekonomik gibi alanlarda, işbirliğini sağlayacak, Her "TÜRK" Türk Dünyası' nın, mensubu olmanın da gururunu yaşayacaktır.