Yenikent'te zamanında bir kooperatif kurulmuş.
Bini aşkın üyesi varken bu sayı bugün 900 küsurlara düşmüş.
Bu kooperatife ait mahallede büyük araziler var.
"Muhtar binasının yerini bile biz verdik" diyor kooperatif yöneticileri.
Neyse;
Bugün farklı bir konu var ortada.
Önce olayı bildiğimiz kadarı ile anlatalım...
Kooperatife ait 59 bin metrekarelik güzel bir alan var.
Tamda mahallenin merkezinden geçen caddenin kenarında...
Ağaçlarla donatılmış yeşil bir alan burası.
Zaten imar planlarında da yeşil alan olarak daha önce belirlenmiş bir yer.
Ancak yüzde 6 emsal nedeniyle, Odunpazarı Belediyesi bu alanın bir kısmında inşaat yapılmasına izin veriyor.
Büyükşehir Belediyesi de emsal kararını onaylıyor.
Ardından kooperatifte ruhsatını Odunpazarı Belediyesi'nden alarak, inşaata başlıyor...
İnşaat yarım hale geldiğinde Büyükşehir Belediyesi, Yenikent'in yolunu tutuyor.
'Yaptığınız yasa dışı, burası yeşil alan' diyerek basıyor mührü inşaata.
Olanda sonrasında oluyor zaten.
Kooperatif ortakları toplanıyor, Büyükşehir'e ateş püskürüyorlar.
Tüm bu olan biteni dinlediğimizde kimin haklı, kimin haksız olduğuna karar veremiyoruz.
Çünkü;
Odunpazarı Belediyesi'nin inşaatlarla ilgili ruhsat işi ortada!
Daha önce yüzlerce tane yapılan işyerleri için ruhsatsız yapılmalarına göz yumulmuştu.
Bu yüzden Odunpazarı Belediyesi'nden alınan ruhsatla ilgili ayrıntıları bilmek gerek.
Bu yüzden yetkilisinden detaylı açıklama şart.
Bunun yanı sıra, kooperatif yasalara uygun hareket edildiğini söylüyor ama;
Büyükşehir Belediyesi de inşaatın tamamen yeşil alan içerisinde olduğunu söylüyor ve mührü basıyor...
İmar planını kendisi yapan koskoca belediye, yeşil alan dışında ya da yasaya uygun şekilde yapılmış bir inşaatı da gelip mühürleyecek değil ya!
İşin birde bu tarafı var işte!
Bu yüzden;
Bu konuda kimin haklı, kimin suçlu olduğunu ayırmak, başta da dediğimiz gibi imkânsız gibi.
Bakalım gerekli mercilerden meseleyle ilgili ne gibi açıklamalar ya da nasıl girişimler olacak?
Bakın;
Asıl neyi sorgulamak istiyoruz bu konuyla ilgili...
Yenikent'te yapılan inşaat mühürlenmesi ile ilgili kim haklı, kim haksız evet bilemiyoruz;
Ama, herkesin gördüğünü de görmezden gelemiyoruz!
O da şu;
Artık hangi konu olursa olsun, vatandaşın DSP meclis üyesi Erdal Caferoğlu'nun, belediye ile olan ilişkisini ortaya koymasıdır.
Hele hele şikâyet edilen konu, Yenikent'teki gibi bir inşaat meselesiyle, mevzu birde ballandıra ballandıra anlatılıyor.
Çünkü Erdal Caferoğlu'nun birde imar komisyonundaki görevi var.
Bu yüzden bu tür konular, birden daha da çekici ve ilginç bir hal alıveriyor.
Yenikent'te de durum aynen bu şekilde oldu.
Yapılan basın açıklamasında İmar komisyonu başkanı Caferoğlu'nun, belediye ile yaptığı ticaret geniş yer buldu.
Neredeyse tüm paragraflarda bu konudan den vuruldu.
En sonunda da kamuoyuna şu soruldu;
"Şimdi mahallemize sosyal tesis yapan biz mi suçluyuz, yoksa imar komisyonunun başında bulananların belediye ile alışveriş yapmasına göz yumanlar mı?"
Bu şu demek...
Büyükşehir Belediyesi bu konuda ne kadar haklı olursa olsun, bunu asla vatandaşına artık anlatamaz, inandıramaz...
DSP'li bir belediye meclis üyesinin, belediye ile birlikte iş yapmasının bu noktalara varacağını daha önceden buradan zaten söylemiştik.
İşte o söylediklerimiz bugün hayata geçiyor.
Yani, daha öncede söylediğimiz gibi;
Caferoğlu'nun ortağı olan firma ile belediye arasında yaşanan ticaretten en çok zararı gören kurum Büyükşehir Belediyesi, kişisi de Yılmaz Büyükerşen oluyor.
Hadi bakalım şimdi;
Büyükşehir Belediyesi yetkilileri gitsinler Yenikent'e haklılıklarını ortaya koysunlar ve bunu vatandaşa anlatsın.
Kim inanır sizce?
Elbette kimse...
Yenikent sadece buna bir örnek.
Bundan sonra Büyükşehir Belediyesi'nin yasal konularla ilgili söyleyeceği her söz, atacağı her adımın karşısında artık günlerdir konuşulan bu mesele yer alacak.
Ve her şey inandırıcılığını o an yitirmiş olacak...
Öyle değil mi?
