1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Yok aslında birbirimizden farkımız...

Ak Parti; İş başvurusu için partiye gelen vatandaşlara, üzerinde parti logosunun olduğu bir formu doldurtuyormuş.
CHP il Başkanı bunun yasal olmadığını söylüyor...
-"Bir parti iş kurumu gibi çalışamaz" diyor.
CHP de seçim öncesi, "Aile Sigortası" vaadi ile, üzerinde parti amblemi olan formlar doldurtmuştu vatandaşa.
O zaman da Ak parti il Başkanı çıkıp, bunun yasal ve etik olmadığını söylemişti.
-"Bir parti iş kurumu gibi çalışamaz" demişti.
Kısacası...
İki partinin yaptığı iş nereden bakarsanız bakın aynı.
Her ikisi de, mevcut durumdan yararlanıp, partiye resmen kazanç sağlama peşine düşmüş.
Aradaki tek fark ise...
CHP seçim öncesi yaptığını bugün eleştiriyor, AKP ise, seçim öncesi eleştirdiğini bugün yapıyor.
CHP, sanki seçim öncesi yaptığını unutmuş gibi, bugün aynı işi yapan AKP yi eleştiriyor...
AKP ise, sanki seçim öncesi CHP yi eleştirdiğini unutmuş gibi, bugün aynı işi yapıp, bir de üstüne üstlük "CHP de yaptı canım ne olacak ki" havalarına giriyor.
Sanki yanlış, yanlışla düzelirmiş gibi;
-"Bizim bu yaptığımızı CHP de seçim öncesi yaptı kardeşim" diyebiliyor.
Netice olarak...
Her iki partinin de yaptığı iş ortada.
Her iki partinin de yaptığı iş aynı iş.
Her ikisi de, eleştirdiği işi yapıyor.
Her ikisi için de söz konusu işi kendi yapınca sorun yok, başkası yapınca suç oluyor.
İşin ilginç tarafı...
Her ikisi de haklı, her ikisi de haksız bu durumda.
CHP; "Kendi yaptığım işi başkası yaptı diye niçin eleştiriyorum ki?" diye düşünmüyor.
AKP ise; "Geçmişte eleştirdiğim işi şimdi niçin yapıyorum ki?" diye sorgulamıyor.
Aslına bakarsanız bu olay, iki partiyi kıyaslamak için çok iyi bir örnek...
Çünkü...
Her iki partinin de birbirinden hiçbir farkı olmadığını ortaya koyuyor bu olay.
Eskiler çok iyi bilir.
Çok ünlü bir Banka reklamı vardı...
-"Yok aslında birbirimizden farkımız. Ama biz Osmanlı Bankasıyız" derdi o reklamda.
Reklam hatırlarda kaldı da, Banka farklı olduğunu ortaya koyamadığı için tarihe karıştı.
Bu partilerin de birbirinden pek farkı olmadığına göre...
Umarız sonları Osmanlı Bankası gibi olmaz...
--------------------------
Kazım Kurt ve dağıtılan
"Mandela'nın hayatı" kitabı...
Nelson Mandela, Dünyanın en ünlü mahkûmu olarak bilinir.
Güney Afrika Cumhuriyetinde ırkçılığa karşı silahlı mücadeleyi üstlenen ve kongrenin silahlı kanadını oluşturan bir örgütün kurucusudur.
27 yıl hapis cezasına çarptırılmış ve Fok Adasında hapis yaşamı sürmüştür.
Kurduğu örgütün mücadeleleri sonucunda da önce cezası ev hapsine çevrilmiş, ardından da Devlet Başkanı tarafından serbest bırakılmıştır.
CHP Eskişehir milletvekili Kazım Kurt, mecliste ki odasına her gün kitap ve dergiler geldiğini söylüyor.
Gelen kitap ve dokümanların tümünü okumaya çalıştığını da ifade ederek;
-"Bir gün Yeşil kapaklı bir kitap geldi. Tabi benim gibi bütün milletvekillerinin odasına dağıtılmış bu kitap. Baktım, üzerinde "Mandela'nın hayatı" yazıyor.
Okudum tabi bir çırpıda.
Önce, silahlı bir örgüt kurmuş. Ardından yakalanıp, bir adaya hapsedilmiş. Sonrasında ev hapsi ve ardından da özgürlük" Kazım Kurt, Mandela'nın hayatını anlatan bu kitapta ki olayların, Türkiye'de yaşanan olaylarla benzerliğine dikkat çekiyor.
-"Demek ki birileri bazı olayların gidişatını şimdiden hazırlamaya başlamış" diyor.
Söz konusu kitabın milletvekillerine dağıtılmasını da, oldukça manidar buluyor.
Kısacası...
-"Birileri de tıpkı Mandela gibi önce ev hapsi ve sonra özgür kalırsa kimse şaşırmasın. Söz konusu kitabın bize dağıtılması, bana sanki bazı durumların alt yapısı gibi geldi" diyor...
--------------------------
Avcı'nın ilk canlı yayın tercihi TRT Haber...
Nabi Avcı, milli Eğitim bakanı olduktan sonra hiç Televizyon programına çıkmadı.
Bakan olarak ilk kez TRT Haber'i tercih etmiş Nabi Avcı.
Canlı olarak yayınlanan programda, gerek öğrencileri gerekse öğrenci velileri ile eğitimcileri yakından ilgilendiren konuları anlatmış.
Özellikle merak edilen hususlar hakkında da şunları söylemiş Nabi Avcı;
- Fen Liseleri de , Sosyal Bilimler Liseleri de kapanmıyor.
- Tüm genel liseler 2013 Eylül'de Anadolu Lisesi olacak.
- Anadolu Öğretmen Liseleri de kapanmıyor.
- Yakın gelecekte SBS'yi, orta gelecekte de YGS/LYS'yi kaldırmak istiyoruz.
- 2013_te SBS son kez uygulanacak.
- 2014_te Anadolu liselerine, tek bir sınavla almak yerine, veli-öğrenci isteği ve ortaokul 5-6-7-8. sınıflardaki ders ve ders dışı başarılarına bağlı, adres öncelikli e-okul sistemi ile öğrenci alınacak. Bazı okullar için ekstra talep olması durumunda ekstra ölçütler de konabilecek. Bu okullar kendi sınavlarını yapabilecek.
- Galatasaray ve İstanbul Lisesi kendi sınavlarını yapabilecek.
- Bir öğrenci birden fazla okulun sınavına katılabilecek.
- YGS/LYS'lerde de, bazı üniversiteler kendi sınavlarını yapabilecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi