"ALIN SİZE ESKİŞEHİRLİ TEKNİK ADAM"
Göreve geldiklerinde Eskişehirspor 5 maçta yalnızca 1 puan almıştı. Ancak en kötüsü de futbol olarak takım gelecek adına hiç umut vermiyordu. Emre Özbayer ile ekibi çok zor bir dönemde hiç para da konuşmadan aslında çok büyük de bir risk alarak görevi kabul etmişlerdi. Tabelada işler iyi gitmediğinde Cüneyt Biçer kadar ne kredileri olacaktı, ne de sabır gösterilecekti. İlk olarak da “Alın size Eskişehirli Teknik Adam” muhabbeti de dilden dile dolaşacaktı…
***
Aslında Emre Özbayer göreve gelmeden eleştirileri göğüsleyerek, zorluklara karşı dik duruş sergiledi ve tam da bu takıma lazım olan karakteri ortaya koymuştu. Eleştiriden korkmadığı gibi oyuncuları içinde bunu motivasyon aracı olarak kullandı. Bu kulüpten kimler bir imza için neler alırken, Özbayer’in hak ettiklerinden ne kadar sildiğini değil de, talep ettiğini ön plana çıkartanlar vardı piyasada. Çünkü söz konusu Eskişehirspor olunca her zaman birilerinin bir planı vardı…
***
Peki ne yaptı bu Emre Özbayer ve arkadaşları Engin Yıldız ile Oktay Arıkan…
Onlar önce Eskişehirspor ruhunu çok iyi bildikleri için, oyuncularına evlatları gibi yaklaşarak özgüvenlerini sağladı. Sonra tek tek, bölge bölge oyuncularından istediklerini anlattılar. Bunu yaparken, bu şehrin çocuğunu aşağılamadılar… Tam tersi daha da kucaklayarak öğreterek ilerlediler. Çünkü oyuncuların o dönemde en çok gerek duyduğu duygu sıcak bir yaklaşım ve değer yargısıydı…
***
Sonra Edirne maçı oynandı. Hani bu hakem faciasının yaşandığı malum maç. Rakibe verilen komik penaltının yanı sıra skor 2-1’ken verilmeyen penaltı ve rakibin 3 metre ofsayttan attığı golle kazandığı müsabaka. Bu maçta bile daha ilk karşılaşması olmasına rağmen Emre Özbayer ve arkadaşlarına hemen 2 metre arkalarında küfür eden bir grup vardı. Onlar ne yaptı, hiçbir mazerete sığınmadan arkalarına değil, önlerine baktı. Futbolcularına da bunu aşıladı…
***
Karşıyaka maçında tıpkı Edirne karşısında olduğu gibi futbol olarak kaybetmedi Eskişehirspor. Yine takdir haklarını rakipten yanan kullanan bir hakem ve yenilen şanssız golle kaybetmiştik… Skor olarak olmasa da oyun olarak gözle görülür değişime rağmen perde arkasında iş çevirenler ve taraftarın arasında algı yapanlar iş başındaydı yine…
Bazıları görmese de gerçekten değişen ve gelişen bir oyuncu grubuyla, tekrar oluşan bir takım ruhu vardı aslında…
***
Kendi evinde uzun süredir kaybetmeyen ve bu hafta gidip Karşıyaka’yı İzmir’de deviren Kelkit’i bizim çocuklar orada mağlup ederek fitili ateşledi… Emre Özbayer ve arkadaşlarının gösterdiği sabır selamete dönüşürken, artık inanmayanlarda inanmaya başladı… ‘Bu Eskişehirspor bu ligde bir şeyleri başarabilir’ diye…
Taraftar bu Yomra maçında bu yüzden sevdasının peşinden koştu.
Ve muhteşem bir ambiyans oluştu…
***
Gelelim Yomra maçına…
Nereden bakarsanız bakın 12 puanlık bir maçtı...
Trabzon ile yaşanılan husumetin yanı sıra şuan ki düşme hattında ki en önemli rakiplerimizden biriyle oynayacak olmamız önemi daha da arttırdı…
İstenilmeyecek ters bir sonuçta ağır bedeller de ödeyebilirdik.
Sahada hırslı ama doğru oynayan bir Eskişehirspor vardı… Burada rakibi iyi analiz eden Teknik heyeti kutlamak gerek… Hem de 10 kişi kalınan anlarda dahi rakibe net pozisyon vermeyen bir takım olgusunu da ‘es’ geçmeyerek…
***
Tabi ki gelişmemiz gereken daha çok yönler var…
Tabi ki daha iyisini de oynayabiliriz…
İşte tam da bu noktada ‘Bize buna inandıran bir teknik heyet ve oyuncu grubu varlığını’ hissetmemiz. Son yıllarda ki en güzel duygu olsa gerek…
Ne transfer tahtasının açılması ne de farklı konular…
Bize önce lazım olan futbola açlığımızı doyuracak bir takımla oyun olgusu…
Eskişehirspor gibi bir kulüp ancak 995 gün sonra üst üste iki galibiyet alabiliyorsa ve bunu Eskişehirli bir teknik heyet yapıyorsa sonuna kadar saygıyı hak ediyordur.
Bizi bizden daha iyi anlayacak ve bizi buradan çıkaracak olgu sanırım yine sahnede ki yerini aldı.
Ne zaman bu hikayeyi doğru okur, iyi anlarız işte o zaman gelecek adına yol alırız…
Tebrikler Emre Özbayer…
Tebrikler Oktay Arıkan…
Tebrikler Engin Yıldız…
Tebrikler büyük kaptan Sezgin Coşkun...
Bravo çocuklar…
En önemlisi bizler gibi size her daim inanları sevindirdiğiniz için teşekkürler…
Artık yol nereye gider bilinmez…
Sizden beklentimiz şartlar ne olursa olsun sonuna kadar böyle devam…