BİR KUR'AN TERCÜMESİ, ŞU KRİTERLERE UYARAK YAPILMIŞSA, DOĞRUYA DAHA YAKINDIR

 


 


Allah’ın tek dini olan İslâm’ın, muhkem /değişmez ana hükümlerinin son hükümlerinin tamamlandığı kitap olan Kur’an, Allah tarafından indirilip Hz. Muhammed’in bütün insanlara tebliğ ettiği son vahiy kitabıdır. Bu kitabın temel özelliklerinden biri, az veya çok demeden AKLINI KULLANMA BAŞARISINI GöSTEREBİLENE hitap etmesidir. çünkü kolay ve açık bir kitap olduğunu özellikle vurgulayarak anlayarak okunmasını ilk şart olarak istemekte, akabinde de aklı kullanmak demek olan düşünmeyi ikinci şart olarak önermekte, daha sonra da benimsenen bir hükme göre de yaşanması gerektiğine değinmektedir. çünkü KUR’AN, DİN DENİLEN MUHKEM /DEĞİŞMEZ ANA KURALLARI İLE MUCİZE BİR YAŞAM KILAVUZUDUR. çünkü bu kurallar, tartışılmaz, Evrensel ve Zaman üstü özellikli temel kurallardır. İndirildiği zamanın toplumunun hukuk ve sosyo-ekonomik yaşam koşullarını düzenleyen kurallar ise zamanın ve toplumların değişkenliğine paralel olmak üzere de değişkenlik özellikli olan kurallardır ve Al-i İmran-7 ayette bunlar Müteşabih / değişken kurallar ismi ile tanımlanmışlardır. Bu gruba ayrıca ilâhî sistem ve Evren bilgilerine yönelik ve bilindikçe değişecek bilgiler de dahildir. (Bu konu yeni yayınlanacak olan “KUR’AN VE SON İSLÂM – Haramlar-Günahlar ve İsm’ler bütünüdür” kitabımda ayrıntılı olarak ele alınmıştır). 


 


Dolayısıyla, kim tarafından tercüme edilmiş olursa olsun ve tercüme edenin ismine, isminin önündeki ek lakaplara, cübbesine, sarığına, sakal-bıyık ve görüntüsüne bakmaksızın, bir Kur’an tercümesini okurken, tartışılmaz Evrensel ve her zaman uygulanabilirliği ile dokunulmaz ve değiştirilmez özellikli Muhkem /ana hükümlü ayet ve ayetlerin aşağıdaki kriterlere uygun tercüme edilip edilmediğine dikkat etmemiz ve bu kriterlere uygunluk filtresinden geçirmemiz oldukça önemli olmaktadır. Bu kriterleri sıra ile görmeye çalışalım:


 




  1. 1.    Yapılmakta veya yapılacak her iş ve girişimde Allah, daima öncelikli tutulmalı ve ilâhî beklenti sadece Allah’ın rızası olmalıdır 



  2. 2.    Tüm Kur’an mesajları göz önünde bulundurulmalıdır. Yani Kur’an, özet bir paragraf halinde tercüme edecek olanın hafızasında olmalı ve bir ayeti tercüme ederken kullanılacak bir kelime bile dikkatle seçilmelidir. Kur’an, roman veya bilimsel bir kitap gibi düz bir mantıkla yazılamamış, bir bilgi nadiren bir ayette, çoğunlukla bir surede, birkaç surede veya bütün Kur’an’a serpiştirilmiş kırpıntılar şeklindedir. Bu nedenle de Kur’an, motamot kelime tercümesi ile tercüme edilirse, birbirinden kopuk, akışkan olmayan ve net anlaşılmayan muğlak cümleli olur. Kur’an’ın bütün halinde anlaşılmış halde ise, tercüme eden kişi ancak anlam tercümesi yapabilecek ve çoğunlukla ayetler, başka ayetlerle anlamlandırılacak, diğer bir ifade ile “KUR’AN’ KURAN İLE ANLAMLANDIRMA” gerçekleştirilmiş olacaktır.   



  3. 3.    Bir sure, tüm ayetleri ile bir bütün olarak ele alınmış olmalı



  4. 4.    Sınırlı da olsa bazı ayetlerin inişlerine ait Hz. Muhammed’in bir örnek verişi veya bir olay varsa, dipnot olarak açıklanmalı



  5. 5.    Ayette verilmiş olan bir bilgi, başka bir veya birden fazla ayet ile tamamlanmış ise belirtilmeli



  6. 6.    Zamanımız bilgileri çerçevesinde anlamlandırma yapılmış olunmalı. Fakat hiçbir gelenek (Giyim, yeme-içme veya sosyo-ekonomik) dinselleştirilmemelidir.



  7. 7.    Mesajın anlamlandırılması ve yorumunda evrensel olması ve tüm insanlara hitap etmesi ve uygulanabilirliği önemsenmiş olmalı



  8. 8.    Yine verilen anlam, her zaman geçerli ve uygulanabilirlikte olmalı  



  9. 9.    Yapılan anlamlandırma, Allah ile Elest-i Bezmi’de yapılan 7 anlaşma maddesine uygun olmalı ve çelişmemeli



  10. 10.              Anlamlandırma ve yorum, Kur’an’daki aslı çerçevesinde ve ters düşmeyecek şekilde yapılmış olmalı  



  11. 11.              Kur’an’ın önemsediği üzere, hiçbir anlamlandırma yaşamı zora sokucu değil, aksine kolaylaştırıcı olmayı ön planda tutmuş olmalı,



  12. 12.              Vücudumuzun maddi ve/veya manevi yapısına, duygumuza yönelik zarar veya zorluk verici bir anlam olmamalı



  13. 13.              Verilen anlam Allah’a yakınlaştırıcı aşamalar olan Müslüman, İmanlı, faydalı /Salih işler gerçekleştirmiş Muhsin, Mümin ve son üst aşama olan İnsan-ı Kâmil’liğe ulaştırıcı açıklamaları ön planda tutmalı,



  14. 14.              Din temelli ayrımcılığa /ayrı gruplaşmalara /mezhepleşmelere, tarikatlaşmalara yol açacak anlamlar olmamalı. çünkü Kur’an, bu yaklaşımı yasaklamaktadır.



  15. 15.              Dine dayandırılmak üzere, insanları imanları bakımında değerlendirme yetkilisiymiş gibi yaftalamamalı



  16. 16.              Sadece soğuktan koruması ve şehvet yerlerini kapatması amacı güdülen elbise giyme istenmiş olduğu halde, dine dayandırılmak üzere herhangi bir kıyafet veya imanlılığı gösterecek şekilde bir şekilcilik anlamı bulunmamalı



  17. 17.              İnananlar arasında cinsiyet ayırımına yol açmamalı ve Arapça’da kanun ve yönetmelik gibi gerçek ifadelerin erkek, günlük önerilerin ise dişi ifadelerle yapıldığı göz önünde bulundurularak, hangi cinsiyette yapılırsa yapılmış olsun, daima her iki cinsiyetin kasdedildiği bilinmelidir.



  18. 18.              Kişinin malvarlığı korunmuş olmalı ve herhangi bir hak gaspına yol açılmamalı



  19. 19.              Akışkanlığı sağlamak amacıyla, ayetlerin esas anlamlarına dokunmadan, aksine daha da pekiştirerek sebep-sonuç ilişkilerine paralel bağlantılarına yönelik bağlaçlar veya bağlantıyı sürdürecek kelimelerle devam etme yöntemi kullanılmış olmalı



  20. 20.              Son olarak diyorum ki benim tercümem olan “SON DAVET KUR’AN” dahil, hangi tercümeyi okurken, bir ayetin tercümesinde en ufak bir sıkıntı, zorlanacak hissi veya akla yatmazlık ile karşılaşırsanız, yapılan tercüme yanlıştır diye karar verin ve hemen mutlak doğru olarak kabul etmeyin. İçinizde bu olumsuzluklar oluşturmayacak doğru tercümeyi buluncaya kadar da araştırmanıza devam edin.



 


Dolayısıyla daima kendi doğrunuz olsun. çünkü siz, başkasının doğrusundan değil, kendi doğrunuzdan sorgulanacak ve sorumlu tutulacaksınız. En az-3 Kur’an tercümesini aynı anda ve karşılaştırarak okumanızı öneririm.


 


Müddessir-49-51. ayetlerde olduğu gibi Kur’an, eşeklerin korkup kaçıştıkları bir aslan korkunçluğunda olmadığı gibi, yine bir eşeğin, içinde ne yazıldığını bilmediği halde onu taşıma durumunda kalınmayıp, anlayarak okunacak bir MUCİZE YAŞAM KILAVUZU’dur.   


 


Müddessir-49. çünkü bu kişiler, ayrıca Dünya yaşamlarında kendilerine öğüt veren vahiy kitabından /zikir kitabından uzaklaşmışlardı, 50. öyle ki, bir şeyden ürküp sağa sola kaçışan eşekler /merkepler gibi kaçmışlardı. 51. Sanki bir aslan onları kovalıyormuş gibi.


 


Cumu’a-5. Kendilerine Tevrat verilip de, onu anlayarak okumadığı için Allah’ın buyruklarını da yerine getirmeyen topluluğun örne­ği, yük olarak içinde ne olduğunu bilmediği kitaplar taşıyan eşeğin durumuna benzer. Allah’ın ayetlerinin gerçek anlamlarını bilmediği için red eden ve dolayısıyla da istenenlere uymayan bir topluluğun durumu ne kötüdür. Allah, bu şekilde zulme sapmış bir toplumun hidayete /doğru yola ulaşmasını gerçekleştirmez.


 


Ve Kur’an, kapağını açmakla başlamak üzere insana fayda sağlamaya başlayan, yanlış okunması, telaffuz edilmesi, yanlış anlayıp yorumlanması bile hiçbir şekilde de günaha yol açmayan ve her seviyedeki insanın bir şekilde faydalanacağı, Allah’ın hadisi /sözü olan temel bir anayasa kitabıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gazi Özdemir Arşivi