önceki gün Ak Parti’de aday olarak adı geçen isimleri değerlendirirken, Odunpazarı’nı konuştuk.
Odunpazarı bölgesinin Ak Parti adına zor bir bölge olduğunu ifade edip;
“Burası için uzun soluklu çalışma şart!” ifadesini kullandık.
+++
Ak Parti’de bugüne kadar hep “son anda bulunmuş” isimlerle seçimlere gidildi.
Kaybedilen seçimlerin sebeplerini yazarken, bu meseleyi ilk sıralara yazıyoruz zaten.
Hatta öyle isimlerle yarışa girildi ki;
Aday gösterilen isim kendisini tanıtmaktan, partisini ve projelerini anlatamaya fırsat dahi bulamadı.
Bu da kaçınılmaz sonları hazırladı.
Ak parti bu yüzden elindeki belediyeleri bile kaybetti.
+++
“Ak Parti nasıl bir aday bulmalı?” diye yazdığımız yazılarda ön plana da hep bu eksikliği koyduk.
Yazılarımızı takip edenler hemen hatırlayacaktır.
“Ak Parti, adaylarını önceden tespit edip, seçimler için hazırlamalı” yönünde pek çok tespitimiz oldu.
Hele hele bahsettiğimiz bölge sol oyların çoğunlukta olduğu Odunpazarı ise;
Seçimden bir gün önce bulunarak, ortaya çıkarılan bir ismin seçim kazanma ihtimalinin ne kadar olduğunu kamuoyuna bırakmak istiyoruz.
+++
Hepsini bir araya getirdiğimiz de ise Ak Parti’nin elinde bugüne kadar söyleyegeldiğimiz eksiklikleri gideren bir isim ortaya çıktı.
Ak Parti, bu yüzden Odunpazarı için önemli bir şansı kendiliğinden yakaladı.
Kimi işaret ettiğimiz zaten herkes hemen anladı.
Elbette Volkan Doğan’dan söz ediyoruz.
+++
İlçe başkanlığına geldiği günden bu yana tüm rekorları egale edecek bir performans koydu ortaya…
Doğan’ın gün içerisinde ziyaret ettiği, kurum, kuruluş, kişi sayısına kimse yetişemiyor.
Bu sayede taraflı tarafsız pek çok kişinin gönlüne girmeyi başardı.
Yaptığı çalışmalarla yanında kitleler oluşturacak adımlar attı.
Tüm kamuoyu nezdinde;
“Ak Parti, Odunpazarı’nı Volkan Doğan ile kazanır” sözü böylece kendiliğinden ortaya çıktı.
Şimdi bu söz sadece Odunpazarı’nda değil;
Şehrin her köşesinde kabul görmüş bir kanı haline geliverdi.
+++
Amacımız bir kişiyi övmek, ön plana çıkarmak falan değil asla.
Derdimiz hak eden kişinin hak ettiğini almasından yana.
Yıllardır bölgesinde adeta karınca gibi çalışan;
çalışırken de seçmen kitlelerini peşinden sürükleyen bir isim varsa, o kişi zaten doğal bir adaydır.
Adaylık o kişinin hakkıdır.
Ortada bu hak dururken, seçime beş kala bulunacak isimlerle seçim yarışına girmek;
Hele hele o kişiyi Kazım Kurt gibi kurt bir ismin karşısına atmak siyaset bilmezlikle eş değer olacaktır!
Dahası;
Hak eden kişinin hakkına girip, seçimin kaderi ile oynamak olacaktır
Şimdiden söyleyip, tarihe bir not düşelim istedik.
 


ES-ES’İN HALİ!

Giresun gibi bir rakip karşısında Es-Es’in düştüğü hal içimizi sızlattı.
Tarihinde hiçbir kadar aciz durumu düşmüş, düşürülmüş bir Es-Es görmedik.
Sakın kimse yanlış anlamasın.
Gençlerimizin 65 ruhu ile terinin son damlasına kadar gösterdikleri çabaya asla bir şey demiyoruz.
Hatta mücadelelerine büyük saygı gösterip, hepsinin önünde eğiliyoruz.
Paradan, puldan daha kıymetli olan Es-Es armasını yere düşürmemek için ortaya koydukları gayretlerden dolayı da kutluyoruz.
Yaptıkları her yönden gurur duyulacak bir şeydi.
Bizim isyanımız, koskoca Anadolu Yıldızı’nın lisans bile çıkartamayacak duruma gelmesinedir.
Fazla da konuşmaya gerek yok bu yüzden.
Bu utanç sahada yenilen gençlerin değil, koskoca bir şehrindir…