7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)

7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)

FETİH VE MEDENİYET DERGİSİ-2


Yayın hayatına Ocak-2021’de giren Fetih ve Medeniyet dergisi, Nisan-2021’de yayınlanan 2. Sayısıyla okuyucuyla buluştu. Dergi,  3 aylık süreli yayın olarak "Madde ve Mananın Fethi" üst başlığıyla T.C. Eskişehir Valiliği tarafından şehir ve değer araştırmaları temasıyla çıkarılmaktadır. Dergi ilk sayısında "Gönüllerin fethedildiği bir medeniyetin izinde Kuruluş’un beşiğindeki ilk fetih: Karacahisar" temalı olarak neşredildi. Söz konusu ilk sayıda Karacahisar; fethin "maddi ve manevi" boyutlarıyla, alanında yetkin isimler tarafından ele alınmıştı.


Fetih ve Medeniyet dergisi bu defa  "Yunus’a ve Yunus Çağına Bir Gönül Yolculuğu" kapak ifadesi altında Yunus Emre’yi akademik bir disiplinle, alanında uzman araştırmacı ve yazarların yazılarıyla dopdolu olarak kültür dünyamıza girdi.


Her iki sayıda da "gönül" kavramına vurgu yapılması, tarihî süreç içerisinde  Türk kültür ve medeniyetinin "gönül" merkezli olmasından kaynaklanmaktadır. Zira ruhun derinlerinde yeşeren bin bir baharın adıdır gönül. İnsan, Allah’a gönül yoluyla ulaşır. Gönül, Allah inancının bulunduğu yerdir. Bu yüzden gönül arıdır, durudur, hiçbir olumsuzluğu içinde barındırmaz. Kin, fitne, hasetlik gibi kötü duygular kalbe girince gönül, oradan ayrılır, kendine hiçbir kötülüğün bulaşamayacağı güzellikler ülkesine göç eder. İnsan gönül kulağıyla duyar, gönül gözüyle görür, gönülleri hoş tutar, gönülden bağlanırsa gönüllere girer, birlik âlemindeki gerçeği kavrar, mutlak varlığı içinde hissederek  huzura  erer, olgunlaşır. İnsan, bağışlanan bilgi, hikmet ve erdemle hayatın zorluklarına, çaresizliklerine çözümler bulur. İnsan, dünya güzelliklerinin şükrünü eda ederek nimetinin bereketini artırır. Aşk, gönülde tecelli eder. Gönül onunla zenginleşir. Aşk, bütün evrenin yaradılış sebebidir. Beşeri aşkın, basamaklarından çıkılarak ilahi aşka ulaşılır. "Leyli, Leyli!’’ diyen dil, "Mevla, Mevla!" nidaları ile gerçek olan aşkı bulur. Aşk, cemali ruh ile celali nefsi terbiye ederek kemale ulaşmaktır gönül yurdunda. İnsan, gönül kırmak yerine gönül yapmayı, gönül fethetmeyi tercih ederek hem Hak rızasını kazanacak hem de iç dünyasındaki  hazineleri keşfetmiş olacaktır. İnsanı  değerli kılan, içindeki  gönül cevheridir. Onu kaybedenler, yitiğini bilmeyenler ve kendini tanımayanlardır. Bu bakımdan Türk insanını yeni ufuklara götürecek olan yol, uluların Türkistan kültür havzasında olgunlaştırıp bütün yönlere cömertçe yayıp dağıttığı "gönül medeniyeti’"nin  kodlarıyla bilinç yenilenmesi yapmaktan geçmektedir.


UNESCO’nun 12-27 Kasım 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen 40. Genel Konferansı’nda 40 C/15 sayılı belgesi çerçevesinde alınan karar gereğince “Yunus Emre’nin Vefatının 700. Yıl Dönümü” olarak kabul edilmişti. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı, 2021/1 sayılı Genelge’yle 2021 yılının "Yunus Emre ve Türkçe Yılı" olarak kutlanmasını kamuoyuna duyurmuş, kamu kurum ve kuruluşlarına da bilgi ve gereği için göndermiştir. Söz konusu Genelge’de; "Bizim Yunus" ve "Dünya Dili Türkçe" kavramlarına vurgu yapılarak yurt geneli ve yurt dışında kampanyalar düzenleneceği, bu etkinliklerin Cumhurbaşkanlığı himayelerinde olacağı belirtilmiştir. 


Sayın Valimiz Erol Ayyıldız’ın "Erenler Nefesidir Devletimiz" başlıklı dergi sunuş yazısı her bakımdan konunun derinliğini izah etmektedir: "İsmi ne olursa olsun Yunus Emre’nin ’Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm’ şeklinde ifade ettiği gibi bütün erenlerimiz aynı ruh ve manaya ses ve nefes olmuşlardır. Toplumda barışı ve huzuru tesis etmenin, herkesin kendi içinde çıkacağı ve yol alacağı bir iç yolculukla mümkün olduğuna dair ufuk çizmişlerdir."


“Fetih ve Medeniyet”in ikinci sayısı; Yunus Emre’nin “Erenler nefesidir devletimiz / Onun için fitneden olduk selâmet” dizelerinden hareketle bu toprakların vatan kılınmasında, önce gönüllerin fethedildiği kurucu değerlerimize dair -Yunus Emre ekseninde- millî hafızamızı tazelemiştir. Zira derginin ikinci sayısının en önemli özelliklerinden biri Yunus Emre’yi disiplinler arası ele almasının yanında onu yaşadığı dönemiyle birlikte bütünleyici bir bakış açısı ile sunmasıdır. Yunus’un şiirleri sadece edebî ya da dilbilim yönüyle değil tarih, psikoloji, sosyoloji, ilahiyat, siyasi vs. farklı alanlarda analiz edilmiştir. Dönemin siyasi ortamı, sosyal hayatının ayrılmaz bir parçası olan Ahilik ve mimariye uzanan çizgide Selçuklu kültür ve medeniyetinin ele alınması ve dönemin Hz. Mevlana, Nasreddin Hoca gibi diğer erenlerine de vurgu yapılması ise tamamlayıcı olmuştur. Yine Yunus Emre’nin şiirlerini anlamada bir anahtar olan Risâletü’n Nushiye eserinin vurgulanması ve Yunus Divan’ının pek bilinmeyen Kahire nüshasından şiirlere yer verilmesi, Yunus’un mezar nakillerine dair yeni bulguların belgelerle açıklanması, "Benim dilim kuş dilidir" diyen Yunus’un "kuş dili" olmak üzere anlam ve değerler dünyasının farklı açılardan ele alınması ise okuyucuya geniş bir perspektif sunmaktadır. Dergide makale sahiplerinin alanında yetkin isimler olmasının yanında özellikle Yunus’a dair farklı alanlarda akademik çalışmalar yapan isimlerin katkı sunduğu göze çarpmaktadır. Hem akademik anlamda kaynak özelliği taşıyan hem de her okuyanın kendinden bir şeyler bulacağı bir niteliğe sahip bu sayının bu bağlamda bir dengeyi de başarıyla uyguladığı görülmektedir.


Yunus Emre özel sayısında özgün 34 yazı ve araştırma yer almaktadır. 296 sayfa olarak kitap hacminde çıkarılan dergi, Yunus Emre üzerinde yazılmış eserler arasında seçkin yerini almıştır. Biz de Sayın Valimiz Erol Ayyıldız’ın şu ümit ve dileklerine katıldığımızı belirterek iyi okumalar temenni ederiz: "Gönüllerin fethedildiği bir medeniyetin izinde aynı manaya kapı aralayan aynı maya ile yoğrulmuş halisane niyetlerle hazırladığımız Fetih ve Medeniyet’in -Yunus misali- gönül gözüyle okunması ümidiyle selam ve saygılarımı sunarım."


Yunus Emre; bizim dünyaya açılan penceremiz, bütün insanlığa sevgi çağrılı hitabımızdır. Onu anlayan ve anlatanlara selam olsun.


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7-Ahmet URFALI (DOLUNAY) Arşivi