İSLÂM VE PEYGAMBERLER, MUHAFAZAKÂR DEĞİL DEVRİMCİDİRLER-2

 


 


Gerek sahifeler ve gerekse vahiy kitapları olan Tevrat, Zebur, İncil ve Kur’an’da 2 türlü kural bulunmaktadır. Al-i İmran-7. ayete göre bir grup kural muhkem, yani değişmez, ilelebet geçerliliğini yitirmeyecek özellikte olanlar, diğer grup ise zamana ve toplumun sosyo-ekonomik yaşantısına göre değişken özellikli müteşabih, yani her bir topluma göre farklı uygulanacak kurallardır.


 


Al-i İmran-7. Ey Peygamber! Allah’ın indirmiş olduğu bu kitabın bazı ayetleri muhkem /değişmez amaç özellikli, herkes tarafından açık seçik kolaylıkla anlaşılan ve kitabın anaları /temeli /ana iskeleti ve hedef hükümlerdir. Geri kalanlar ise müteşabih /çok anlamlı /değişken mesajlar olup, bunların bazısı ilahi yapı ile ilgili semboller veya bilimsel bilgiler halinde, bazısı da kesin hükme yönelik, araç /yöntem  /vesile mesajlardır………..


 


Buna göre vahiy kitapları, tamamen dokunulmaz ve mutlak kabul edilip uygulanma zorunluluğu olmayan kitaplar olmayıp, ancak muhkem /değişmez ana kuralları dokunulmaz ve uygulanması farz olan kurallar, diğerleri olan müteşabih kurallar ise her topluma göre değiştirilen ve farklı uygulanan kurallar olmaktadır. İşte Hz. Muhammed de Kur’an aracılığı ile önceki kitaplarda çoğu bulunan muhkem /değişmez ana kuralları yine tebliğ etmiş, fakat müteşabih kurallar önceki kitaptakilerden farklı olmuştur.


 


Şura-13. Ya Muhammed! Daha önce Nuh’a, İbrahim’e, Musa ve İsa’ya öğütlediğimiz dinin kurallarının aynısını, şimdi de Sana vahyediyoruz /bildiriyoruz.


 


Yasin-6. Sen de, atalarına daha önce bir uyarıcı gelmiş olduğu halde, hala gaflette /yanlış yolda olan toplumları uyarman için gönderildin.


 


Maide-15. Ey Kitap sahipleri! Size daha önce göndermiş olduğu kitaplarda (Tevrat, Zebur ve İncilde) olduğu halde giz­lediğiniz biok bölümünü açığa çıkarıp tasdik eden veya yürürlükten kaldıran (Nesh eden), bir çoğundan da sizleri muaf tutan elçimiz /Hz. Muhammed size geldi ve tebliğlerde bulundu. O, Allahtan bütün insanlara yol gösterici /aydınlatıcı bir ışık /nur  ve apık bir kitap olan Kur’an ile geldi.


 


Kur’an’dan da anlaşıldığı gibi, bütün peygamberler tek kaynak olan Allah kaynaklı benzer din kurallarını, yani Allah’ın tek dini olan İslâm’ı tebliğ etmişlerdir. Bu nedenle de Hz. Muhammed’e Hz. İbrahim’in de insanlara bildirdiği bu tek dine uyması istenmiştir.


 


Nahl-123. Ya Muhammed! Şimdi de Sana: "Bu makbul özellikleri yanında, hiçbir şekilde Allah’a şirk koşması olmayan ve hanif olan İbrahim’in dinine uy" diye vahyediyoruz.


 


       Bütün peygamberlere ilk inananların genellikle fakir ve ezilmişler grubu olduğu Şuara-111. ayette, ilk itiraz edenlerin ise menfaatlerine uymayan kurallar nedeniyle daima kodamanlar olduğu Zuhruf-23 ve Müminun-33. ayetlerde vurgulanmıştır.


 


Şuara-111. Kavmi, "Senin söylediklerine inananlar bayağı işlerle uğraşan ayak takımı kimselerdir. Biz nasıl olur da, onlarla eşit şart­larda Sana itaat ederiz?" diyerek inananları küçümsediler.


 


Zuhruf-23. Ya Muhammed! Şimdiki şirk koşan ve riyakârların ileri gelenleri gibi, Senden önce de hangi kente bir uyarıcı gön­derdiysek, oranın çıkar çevreleri, "Biz, atalarımızı bir din üzerinde bulduk ve onların öğretilerini uyguluyoruz" demişlerdir.


 


Böylece de Hz. Muhammed, önceki peygamberlerin bildirdiği müteşabih kurallar ile toplumda yerleşmiş geleneksel uygulamaları değiştirmekle devrimci, bunları muhkemler gibi değiştirilmez, dokunulmaz kabul etmemekle de muhafazakârlığı red etmiş olmaktadır. İşte radikal din grupları “Şeriat isteriz” diyerek hem muhkemleri, hem de daha çok olmak üzere müteşabih kuralları birlikte ve dokunmaksızın istemektedirler. Halbuki istenmesi gereken “Kur’an şeriatı” olmalı ve bu şeriatta sadece muhkem kurallar bulunmaktadır.


 


’Alak suresinin ilk ayeti olan "En üstün Rab ve yaratan olan Allah’ın adını anarak Oku" ayeti, üç devrime işaret etmesi ile önemli bir açıklamadır. Kur’an’ın ilk muhatabı olan Arap toplumunda ileri gelenlere "Rab" denirdi, ayet ile bu hitabın sadece Allah’ı tanımladığı bilgisi ile her işe mutlaka tek yaratıcı olan Allah’ın adını anarak, yani "Besmillahırrahmanirrahim" diyerek başlanması gerektiği ve Evren kitabınının okunması, diğer bir ifade ile yaratılanları araştırıp ilim yapılması açıklamaları birer devrim yaratmak üzere vurgulanmaktadır.


 


Hz. Muhammed, Kur’an aracılığı ile ön planda kadın haklarında büyük değişikliklere aracı olmuştur. örneğin;


 





  • Erkeğe doğrudan hitap edecek bir sure olmadığı halde, kadınlara yönelik "Nisa suresi" yer aldı ve kadının değeri vurgulandı.



  • Evlenme-boşanma-miras ve verasette, söz hakkı verildi



  • ölen kişinin karısı, varislerine kalıyor ve  varsa üvey oğlu ile evlendiriliyordu, yoksa ölen erkeğin en yakın varisi ile mehirsiz evlendiriliyordu, bu geleneğe son verildi



  • Yetim kalan kız çocuğunun malı varsa, malı için en yakın bir akrabası ile evlendiriliyordu, bu gelenek iptal edildi



  • Kız çocukları okutulmaya başlandı 



  • Mesleği olup çalışma hayatına başlayan artmaya başladı



  • Evlilik tek eşe indirildi




 


Nisa-3. Eğer böyle bir hak yeme durumu olacağından endişe eder ve adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, mallarına bu haksız şekilde el koymayın. Böylesine hak yeme amaçlı bir hata yapmaktansa, maddi gücünüze göre iki, üç, dördü gibi ne kadarına gücünüz yetiyorsa, malları ile birlikte onları sadece korumanıza /nikâhınıza alın, koruyup kollayın veya gücünüze göre evlenmelerine destek olun, evlendirin. çünkü evli olduğunuz bir eşiniz varken, onlardan siz alır ve evlenirseniz, adaletli davranamama korkusu yaşarsınız. Bu nedenle, korumanıza alma ile ilgili olmasına rağmen, tek bir kadınla evlenmeyi tercih etmenize yönelik önerimiz, haksızlığa ve adaletsizliğe sapmamanız için en uygunudur.


 





  • Boşanan kadına nafaka bağlandı 




 


Bakara-241. Haksızlığa uğrayarak boşanmış kadınlar için de, örfe uygun bir geçim /nafaka sağlanmalı ve bu davranış takva sahibi /muhkem /değişmez amaç ana hükümlere uyamamaktan korkan kişilerin görevi olmalıdır.


 





  • Kız çocukların hakları korunmaya başlandı 




 


Tekviyr-8. Diri diri toprağa gömülen kız çocuğunu gömmüş olanlara /hor görenlere, ezenlere, cahil bırakanlara, 9. “Hangi suçu nedeniyle öldürüldü /katledildi /cahil bırakıldı, hor görüldü, ezildi?” diye sorulduğunda. 


 


Haftaya kaldığım yerden inşallah devam edeceğim.


 


NOT-1: Şu kitaplarımın gelirleri ile Eskişehir Tıp öğrencilerine burs veriyoruz. Almanızla bize destek olursanız, öğrenci sayımız artacaktır: "DİN VE BEYİN", "TüRKçE KUR’AN", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "İSLÂM’IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL", "OKU! KONULARINA GöRE KUR’AN AYETLERİ" ve "KUR’AN’IN KULU KöLESİ MEVLANA".


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gazi Özdemir Arşivi