Eğitim 4.0'ın Yol İşaretleri



Eğitim disiplini, bugüne kadar eğitimcilere özgü bir alan olarak kaldı. Diğer kesimlerin eğitime ilişkin görüşleri olsa da bunlar eğitim kurum ve yapılarına fazlaca yansımadı. Endüstri 4.0 çağı ile birlikte bu durumun değişmek durumunda olduğunu gözlüyoruz. Artık eğitimin vizyonu, içeriği, uygulanma biçimi ve bir sistem olarak yeniden yapılanması başta iş ekosistemi olmak üzere toplumun pek kesiminin ilgi ve sorumluluk alanındadır.

Eğitimin bilimsel ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak (her yaş dilimi ve sosyal katman için) yeniden yapılanmasının arkasındaki faktörler nelerdir? İlk olarak insan ömrünün uzamasını söyleyebiliriz. Bu konuda öngörü, insan ortalama yaşam süresinin 100 yılı bulabileceğidir. Diğer yandan yeni ve evrimleşen teknolojiler şimdiye kadar olandan farklı imkânlar ve fırsatlar yaratıyor. Bu nedenle 21’inci yüzyıldan başlayarak dünya, yaşam ve evren hakkında farklı bilgi ve algılara sahip olacağız. Bu da eğitimin her yaş diliminde ve sosyal katmandaki öğrenciye çağa uygun bir bakış açısı edindirmesini gerekli kılıyor.

Gelişmelerin ışığında yeni bir yaşam ve iş ekosistemi, yükselen yönelimlerin beklentilerin uygun becerilerin oluşmasını gerekli kılıyor. Bu becerileri kazandıracak olan yeni eğitim sistemidir. Ayrıca bu durum, yeni çağın becerilerinin neler olacağının öngörülmesini ve eğitim sisteminin buna göre düzenlenmesini gündeme getiriyor.

Yeni dünya,  zamanın ve mekânın her noktasında dijital ağların ve cihazların varlığı ile gerçekleşecek. Teknolojik olanaklar, her sistemi olduğu gibi eğitim kurumunu da genel ve özel seviyelerde etkileyecek. Yeni olanakların getireceği açılımlardan bir başkası ise günümüzde fiziksel mekânlarda gerçekleşen pek çok eğitim ve istihdam faaliyetin büyük oranda sanal olan işbirliği platformlarına devredileceği anlamına gelir. Fiziksel olanın sanal platformlara dönüşmesi olgusunu (günümüzde devlet tarafından yerine getirilen fonksiyonlar da dâhil olmak üzere) başka konularda da gözleyeceğiz.

Endüstri 4.0’ın (ülkemizde yeterince fark edilmese de) bir tsunami şeklinde ilerleyişi konusunda en büyük endişelerin başında yapay zekânın ve akıllı makinelerin insanın yerini alması gelmektedir. Sonuçta bir istihdam ve işsizlik sorunu olabileceği, küresel düzeyde tartışılıyor. Geçmişteki üç teknolojik devrim de işsizlik sorununu ‘bir şekilde’ kendi içinde çözdü.

Bu kez değişim ve dönüşüm çok daha büyük ölçekte gerçekleşiyor. Mevcut durumdaki öngörülere göre bazı iş pozisyonları ortadan kalkacak. Teknolojiye dayalı yeni iş pozisyonları açılacak. Söz konusu yeni çalışma alanlarının oluşabilmesi ise eğitim sisteminin bunlara odaklanmasını gerektiriyor. Yeni pozisyonlar büyük oranda fikir geliştirme, ar-ge, ür-ge, tasarım, yaratıcılık, inovasyon vb. gibi vizyoner ve stratejik gerektiren konularda olacak. Sonuç olarak; yeni çağın önemli niteliklerden birinin çok yönlü olarak “yeteneğe yatırım” olduğunu söyleyebiliriz.

Son yılların en popüler konularından biri olan inovasyon kavramında da değişim yaşanacağı anlaşılıyor. Endüstri 4.0 çağı’nın bu konudaki seçkin özelliği “açık inovasyon” olacak. İş ekosistemini oluşturan paydaşlar, inovasyon işlerini kendi fiziksel sınırları içinde ‘saklı’ tutmayıp diğerleri ile birlikte ortak çalışma ve işbirliği yapacaklar. Geçmişe oranla daha fazla içerik ve kaynak paylaşımı gerçekleşecek. Bu öngörünün eğitim açısından işaret ettiği nokta ise eğitimin içerik ve uygulama biçimleri olarak inovasyona daha fazla odaklanması ve açık inovasyon konusunu öğrencilerin zihninde açıklığa kavuşturmasıdır.

Hiç kuşkusuz; Endüstri 4.0 ve Eğitim 4.0 vizyonu uygulamalarının sosyal yaşama ve kurumsal yapılara etkileri olacak. Bu etkilerin olumlu yönde oluşması durumunda bir “sosyal ilerleme” yaşayacağımız açıktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi