2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

15 TEMMUZ GİBİ OLMADI MI?

 


 


önceki akşam siyasette adeta deprem etkisi yaratan bir gelişme yaşandı.


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, görevinden ayrıldığını kamuoyuna duyurdu.


Haber duyulur duyulmaz, “halk nezdinde” anında bir tepki geldi.


Korona falan herşey bir kenara konuldu.


Milyonlarca kişi bir anda yumak oluşturup, Soylu’nun etrafında birleşti.


Milyonu geçen tweetler atıldı.


“Türk halkı”, çalışmalarından memnuniyet duyduğu bakanına siper oluyordu.


“Süleyman Soylu kırmızı çizgimizdir” diyerek hükümete net bir mesaj gönderiyordu.


+++


Halk, terör örgütlerini bitme noktasına getiren bakanına kol kanat gererken;


Pekiyi “siyaset ne yaptı?”


İşte işin en civcivli yeri de tam da burada ortaya çıktı.


Hadi muhalefet partileri ya da bu partilere gönül veren isimler tamam, zaten bildiğimiz duruşu gösterdiler.


Soylu’nun istifasını memnuniyetle karşılayıp, bir güzel sevindiler.


Onlar için söylenecek hiçbir şey yok.


Siyasi düşüncelerine uygun olarak hareket ettiler.


Ya Ak Partililer?


+++


Sosyal medya hesaplarından gün aşırı onlarca tweet atan pek çok partilinin adeta kulağının üzerine yattığını fark ettik.


İstifa kararının Cumhurbaşkanı’nın onayı ile mi alındığını;


Yoksa kişisel bir karar mı olduğunu çözemeyen pek çok partili, gelişmeleri izlemeye koyuldu.


“Mesele nereye doğru giderse orada pozisyon almak istercesine” hareket ettiler.


Oysa…


Daha işin en başında “Türk Milleti’nin” yaptığını yapamadı ekseriyeti.


Neredeyse büyük çoğunluğu “bakanlarının arkasında duramadı!”


Soylu’nun istifa kararını açıklaması ile birlikte, “Bakanımızı bir yere göndermeyiz” tarzı tweet atanları elbette bir tarafa bırakıyoruz.


O Ak Partililer, daha işin en başında “milletin yanında” olduklarını apaçık şekilde ortaya koydular.


Halkın yanında oldular, toplumun düşüncelerine ön ayaklık ettiler.


Soylu’nun yeniden görevine döndürülmesi için seferber olanlarla birlikte oldular.


Yani “halkın siyasetçisi” olduklarını resmen ortaya koydular.


+++


Aradan iki saat geçtiğinde ise, her gün o alıştığımız o tweetler, bu kez yeniden yağmur gibi yağmaya başladı.


İki saatlik sessizliğin ardından pek çok “AKP’li” , Cumhurbaşkanı’na şükranlarını sunmaya başladı.


Soylu’nun istifasının tamamen kendi kararı olduğunun;


Erdoğan’ın da bu kararı kabul etmediğinin ortaya çıkması ile birlikte adeta aslan, kaplan kesildiler.


Cumhurbaşkanı’na edilen teşekkürün bini bir para olurken;


Soylu için, “Senin için ölürüz” mesajları yağdırmaya başladılar.


Hatta o saatten sonra öylesine tweetler atıldı ki, hepsini ağzımız açık olarak okumak zorunda kaldık!


+++


Dahası var…


Bir de kumar oynayıp, Soylu’nun istifasına sevinip, sonrasında işi toparlamaya çalışan AKP’lileri de gördük.


Ki, en komiği de onlar oldu.


2 Saat öncesinde söylediklerini düze çıkarmak için nasılda kıvrandıklarına tanıklık ettik.


+++


Lafı uzatmayalım…


önceki akşam şu iki saatlik süreç adeta 15 Temmuz’un bir benzeri oldu.


Darbe haberi ile birlikte halkın demokrasiyi kurtarmak adına verdiği mücadeleye can siperane katılan Ak Partililer ile;


Darbe tehlikesi bittiğinde kahramanca ortaya çıkan AKP’liler geldi aklımıza.


Adeta o akşamın bir kopyası yaşandı önceki akşam.


Ve geriye Ak Partililer ile AKP’lilerin bir kez daha deşifre olduğu o 2 saatlik zaman kaldı.


 


 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi