Ak Parti, harıl harıl kongre hazırlıkları yaparken;

Diğer taraftan ise, şehir gündemi akıyor.

özellikle kentin ihtiyaçları noktasında gözler iyice partiye çevrilmesine rağmen, herhangi bir açıklama yapılmaması Eskişehir sevdalılarını üzüyor.

Elbette bu durum kent halkında enteresan bir psikoloji yaratıyor.

Bu psikoloji de kendisini çoğu zaman sosyal medyada gösteriyor.

Ak Parti’yi seven, politikalarını beğenen, hizmetlerinden memnun kişiler, bu talepler karşısında savunmaya geçmek zorunda kalıyor.

örneğin;

“Güney çevreyolu” deniliyor;

“Damanacalar eski ama” diye yanıt geliyor.

“Ee o zaman Kuzey çevreyolu” deniliyor;

“Millet Bahçesi yapıldı ya” diye karşılık veriliyor.

“Bari ilçelerin yollarını yapın da kimse ölmesin” diye eleştiriliyor,

“Kütüphane bile yapılmadı mı?” diyerek soruya soruyla yanıt veriliyor.

Uçak seferlerinden tutun, Kızılinler’e, Gemlik Liman Bağlantısından diğer meselelere kadar,

Neredeyse her konuda bu türlü bir savunma şekli, modeli ortaya konuluyor.

+++

Elbette Ak Parti’yi seven büyük bir kitle, partisi adına sosyal ortamlarda düşüncelerini, fikirlerini savunacak.

Partilerine karşı yapılan eleştirilere elbette göğüs gerecek.

Cevap şekli nasıl olursa olsun, hepsi kutlanacak bir mücadele içinde.

Ancak!

Bir de bunun şehirdeki siyasi aktörler kısmı olmalı!

Eskişehir’in acil çözüm bekleyen sorunlarına, arka sokaktan dolaşarak cevaplar vermeyecek birileri lazım mesela.

çıkıp açıkça “Eskişehir bir büyükşehirdir ama yolları yoktur. Kayseri, Konya, Malatya ve diğer tüm büyükşehirler bir bir otobanlarına kavuşurken, Eskişehir şu şu sebeplerden dolayı bu hizmeti alamamaktadır. Ama zamanı gelince elbette hepsi yapılır” diyecek bir yönetici lazım örneğin.

Partilileri en azından şu mücadele yalnız bırakmayacak biri ya da birileri lazım yani!

öyle ya, Ak Parti’yi sadece sokakta, kahvede, dolmuşta, sosyal medyada savunacak halkla birlikte;

O halkı yalnız bırakmayacak, vatandaşın mücadelesini kent kamuoyunda destekleyecek yöneticiler de olmalı.

öyle değil mi?

******************

ŞEHİR KOKUYOR ARKADAŞ!

Her sene aynı sorunu yaşayıp duruyoruz.

Yaşarkren, bir Eskişehirli olarakta üzülüyoruz.

Sonuçta “Avrupa Kenti” diye gururlandığımız şehrimiz maalesef son derece kötü kokuyor.

+++

Kokunun kaynağı belli…

“Şeker Fabrikası”

Her pancar işleme döneminde de o pis kokuyu maalesef şehre yayıyorlar.

Ahali, kapı pencere açamaz hale geliyor.

Hele hele Şeker Mahallesi’nde yaşayanların yaşadığı çileyi tahmin bile edemem.

+++

Kuşkusuz bunun suçlusu Şeker Fabrikası yöneticileri değil.

Artık fabrikanın kentin göbeğinde kalması asıl sorun olan.

Bu nedenle, Şeker Fabrikası ve Tülomsaş gibi kurumların taşınma işini artık bu şehir ciddi ciddi düşünmelidir.

Yoksa bu yüzyılda kapı pencere açamayan bir şehir olma utancını yaşamaya devam edeceğiz…