Bir toplum, bir mevsim yüzünden bile ayrılır mı?

Türk toplumu ise ayrışıverir, hemde acayip!

+++

Kar bastırdı…

Şehirler beyaz örtüye büründü.

Manzara olarak güzel ama şehir hayatı işin içine girdiği zaman çile!

+++

İşte sözünü ettiğimiz o çile başlayınca hemen herkes klavye başına oturuyor.

Ak Partiye gönül verenler, CHP’nin yönettiği bir ilden fotoğraf ekleyip altına;

“İşte CHP belediyeciliği bu kadar oluyor” diyerek sert bir eleştiri notu düşüyor.

+++

Tam tersi;

Ak Parti karşıtı bir başka vatandaşta, Ak Parti’nin yönettiği illerden hemen bir görüntü indiriyor.

Kendi hesabından paylaşıp;

Ak Parti’nin ülke yönetimi gibi, belediye yönetiminde de beceriksiz olduğu iddiasıyla eleştirisini yine sertçe yapıyor.

+++

Yani kar başlayınca;

Siyasetin iki tarafı, birbirini becereksizliklerle suçluyor.

Ve bu suçlamalar arasında neredeyse yüzbinberce mesaj atılıyor sosyal ortamda.

Toplum bir kış yüzünden bile gerildikçe geriliyor.

+++

Kısacası;

Kar yağınca neredeyse herkes sosyal medyada.

Ama hiç kimse gerçek hayatı görmüyor.

öyle ki;

Şu geride kalan kar yağışlı iki günde, tek bir kişiyi dahi elinde süpürge ile kapısının önünü süpürürken görmedik.

Oysa eskiden, her yağışta tek bir kaldırımda dahi zerre kadar kar tanesi kalmazdı.

Sokaklar pırıl pırıl olurdu.

çünkü herkes kendisinde bir sorumluluk hissedip kapısının önünü bir güzel süpürürdü.

Toplumsal bir duruş, ortak bir payday, birlikte yaşanılan bir şehir vardı.

Pekiyi şimdi ne oldu?

“Arabanın kar üzerinde kayıp yoldan çıkmasından” keyif alanlar bir güruhla;

Sokağında birikten karlar yüzünden, belediyelere salya sümük küfür eden bir nesil yetişti iyi mi!

Asıl ağlanacak halimiz bu değil mi?