2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

ATAÇ VE BÜYÜKERŞEN YENİDEN BİRLİKTE!

 


 


CHP kongresine dair notlarımızda şunu söylemişştik;


“Bugünün sonuçları, yarının sonuçları değildir!”


+++++


Bunu söylerken, “Gelecek günlerde yaşanacakları görmek gerekli!” diye de eklemiştik.


Ve hatta;


“Partide bir taraf kazandı ama kaybeden taraf yabana atılmamalı.


Bugüne kadar kaybedenlerle, kazananlar her zaman ayrışmıştır.


Yeni bir ayrışmanın taraflarını ve etkilerine bakalım” diye de eklemiştik.


+++


Sözünü ettiğimiz ayrışma çok erken başladı.


Ve derinliği de çok fazla gibi görünüyor.


Hadi bugüne kadar parti içi yarışta yer alan delegeler kongre sonraları ayrı gayrı düşerdi…


Bu kez ise işin içinde partinin en büyük ağır abileri var.


“Büyükerşen ve Ataç!”


++++


Her iki başkan arasında geçmişte onca şey uyduruldu ki;


Resmen “Büyükerşen ile Ataç’ın arası açıldı ya da açtırıldı”


Ordan oraya laf götürenler, taşıyanlar her iki ismi birbirine düşman etmeye çalıştı.


Eskişehir’i 1999’da çamurlu bir kasaba olarak alıp, bugün Avrupa kenti yapan her iki isim arasına kara kediler sokulmaya çalışıldı.


Hepsinin çıkış kaynağı ise Ataç’ın geleceğe dair yaptığı siyasi bir değerlendirme oldu.


“Hocam’ın önünden geçmem, o varsa sıkıntı yoktur.


Ancak bir gün gelir aday olmazsa, Büyükşehir adayı olmaya hazırım” sözü evrildi, çevrildi iki kişinin arasına nifak gibi sokuldu.


Sonra her yerde bu iki ismin birbirine soğuk olduğu;


Birbirlerini sevmedikleri gibi tonlarca söylenti yayıldı durdu.


+++


Aradan aylar hatta yıllar geçti bu söylentiler arasında.


Ancak ne var ki;


Bu söylemler tavan yapsa da, her iki isim birbirlerine son derece saygıyla davranmaya devam etti.


Seçimlerde hiç kimse birbirinin adaylığı aleyhinde tek bir tavırda ve cümlede bulunmadı.


Büyükerşen yine Büyükşehir’de;


Ataç’ta yine Tepebaşı’nda tulum çıkararak, kol kola seçim kazandı.


Şehirde bir birliktelik rüzgarı da estirdiler o dönem.


“Odunpazarı’da bizim olsun, tam olsun” algısını şehirde tutturmayı başardılar.


++++


Gelelim kongre sürecine…


CHP’nin içerisine gridiği bu birlik ve bütünlüğün kongre salonuna da yansıması için kulis çalışmalarına başladılar.


İl Kongresinin de aynı ılımlı hava ile yapılmasını ve sona ermesini istediler.
Herkesin görüş birliğine varacağı bir isimle gidilecek kongredean CHP’nin daha da güçlü çıkacağını söylediler.


Fakat bu beklentilere karşı sıkı bir çalışma yürüten grup kendi adayları ile salona girdi.


Aynı grubun adayı kongreden galip çıkarıldı...


“Yine de demokrasi yarışıdır, CHP’ye yakışan oldu” dense de;


çarşaf liste sonrası, Ataç’ın kurultay delegeliği dışı bırakılması;


Büyükerşen’in de aynı listede altta bırakılarak bir mesaj verilmeye çalışılması sinirleri alt üst etti.


Ve böylece…


Başta söylediğimiz ayrışma çok büyük bir biçimde kendisini gösterdi.


+++


Kadınlar Günü’ndeki etkinliklere bakın…


Büyükerşen ve Ataç bir tarafta birlikte katılıyor etkinliklere…


Diğer tarafta ise Kazım Kurt ve CHP’nin çiçeği burnunda başkanı Recep Taşel…


Bu durum birkaç programda gösteriyor kendisini.


Yani tesadüf denilecek bir durumda yok…


+++++


Kısacası;


Sıradan bir siyasi söylemle, Ataç’la Büyükerşen’in arasının açılmasının ne denli saçma olduğu;


Hepsinin birer dedikodu ve söylentiden ibaret olduğu, her iki ismin sadece partisi ve Eskişehir için mücadele ettikleri son kongre süreci ile tescillenmiş oldu.


Eskişehir’i en üst lige çıkaran iki isim onca dedikodu döneminin ardından yine birlikteler şimdi.


Diğer tarafta ise kongrenin kazananları duruyor.


Yani ayrışma bu kez gerçekten çok derin ve ağır gibi!


Ne demiştik kongre sonrası;


“Bugünkü sonuçlara değil, yarına bir bakalım”


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi