Bugün bir güzellik yap kendine, keşkeleri hiç düşünme, mutlu ol seçimlerinle ve hayata inat bol bol gülümse.

Bir güzellik yap kendine, sadece sahip olduklarını düşün bugün, mutlu ol onlarla. Bırak sahip olamadıkların üzülsün senin olmadıklarına. Hem çok şükür bu sabah da yine uyandın, sağlıkla nefes alıyorsun ya, bayram say bugünü mesela...

Hiçbir şeye üzülme, gereksiz şeyleri dert etme kendine. İnan bana üzenleri boşverince, gidenlere güle güle diyebilince, herşeye rağmen gülebilince, kuyruğu dik tutunca, başını eğmeyip dik durunca, ne olursa olsun duruşunu bozmayınca ve mert olunca kimseye eyvallahın da olmuyor bu hayatta.

Bundan sonra sana iyilik eder gibi görüneni değil, seni anlayanı ve dinleyeni al yalnızca hayatına. Güzel olanla değil, sana kendini iyi hissettirenle devam etmelisin yoluna. Mutsuzluğunla beslenenlere değil, mutluluğundan mutlu olanlara açmalısın kalbinin en güzel yerini. Düştüğünde seni kaldırana değil, tökezlediğinde düşme diye sana dayanak olanlara vermelisin elini. En mahrem sırlarını dost bildiklerinle değil, iyi ve kötü gününde her daim yanında olanlara anlatmalısın.

Şükür duygun ve manevi yönlerin her daim kuvvetli olmalı. Aldığın her nefese şükretmelisin. Şükrettiğin o nefesten daha büyük bir nimet var mı her gün uyandığında düşünmelisin. Yaşadığın bu cennet vatana şükretmelisin. Rengini şehitlerimizin kanından alan ay yıldızlı bayrağımızdan daha güzeli var mı kendine sormalı ve vatanının kıymetini bilmelisin. Hiçbir zaman halinden şikayet etmemeli, yeri yurdu, evi barkı, ailesi olmayanları, organları sağlıklı çalışmayanları, hasta olanları, aç olan garibanları düşünmelisin.

Ne demişler beterin beteri var. Senden kötü durumda olanları düşün ve üzülme. Mevlana ne güzel de söylemiş; “İnsanlar senin kalbini kırmışsa üzülme! Rahman, “Ben kırık kalplerdeyim” buyurmadı mı? O halde ne diye üzülürsün ey can?Gündüz gibi ışıyıp durmak istiyorsan; gece gibi kapkaranlık nefsini yak.
“Derdim var” diyorsun;dert insanı Hak’ka götüren Burak’tır; sen bunu bilmiyorsun. Sanma ki dert sadece sende var. Şunu bil ki; sendeki derdi nimet sayanlar da var.”

Onun için üzülme. Her gecenin sabahı, her derdin bir dermanı var. Hem ne demişler; "Dert dediğin nedir ki, deniz kenarındaki kumdaki ayak izleri. Bir dalgayla gelir, bir dalgayla gider..."

Her şeyi fazla kafaya takmamak lazım bu hayatta. İnce düşünenler çabuk yıpranır. Hassas kalpler çabuk kırılır. Boşvermeyi öğren, güzel düşün ki her şey güzel olsun. Ölümlü dünya, sen sen ol, önce kendin için yaşa!..