Şu Adana maçı Eskişehir’de olsaydı sonuç bu mu olurdu?

Yanar mıydık kaçan galibeyete?

Maçtan sonra en çok bunu düşündüm.

Elbette her maçın ayrı bir hikayesi vardır ama;

“Bizim çocuklar o hikâyeyi kendi sahasında çok daha farklı yazabilirlerdi” diye düşündük…

+++

Adana maçındaki oyun gösterdi ki;

“Bir önceki hafta deplasmanda alınan galibiyet hiçte tesadüfü değilmiş”

öylesine bir mücadele ortaya kondu ki önceki gün;

İzlerken bizim nefesimiz kesildi adeta.

Neredeyse sahanın her yerinde vardı bizim çocuklar…

+++

Bir kere fizik anlamında artık rakipleri ile başa baş ve hatta daha iyi bir duruma geldiler.

öyle görünüyor ki, sistem olarakta Mustafa Hoca çok iyi işler çıkarmış kısa sürede.

En önce bir takım ortaya çıkarmış.

“Birlikte defans yapan, birlikte hücum eden”

Tek bir kere dahi olsun eksik yapmadılar görevlerini hiç birisi.

+++

Dahası var;

Birisi oyunun başında, diğeri sonunda iki tane pozisyon verdiler rakibe.

Konstantrasyon eksikliğinin yarattığı anlardı.

Başka da bir şey değil.

Onun dışında rakip takım bir kez olsun organize olarak gelemedi.

“Bizim çocuklar” artık öylesine bozuyorlar ki rakibi;

öylesine bir pres uyguluyorlar ki, ne yapacağını şaşışır hale geliyorlar.

Bozulan psikolojileri yüzünden de işi tekme tokatlara, formaları çekmelere getiriyorlar.

+++

Lafı uzatmayalım…

İkinci yarı başladı başlayalı şunu görük;

“Bizim çocuklar artık büyümüş”

Sonuç ne olursa olsun, izlerken keyif veren çocuklar gelmiş artık.

O yüzden içimiz çok daha rahat.

Evet, düşebiliriz ama gelecekten de çok eminiz.

Bu çocuklar bizi geleceğe taşıyacak.

Bu güveni veriyorlar şehre.

Şehre de onlara sonuna kadar sahip çıkmak görevi kalıyor…

İMO’NUN SöYLEDİKLERİ…

Elazığ depremi sonrasında hemen bir yazı kaleme aldık.

Eskişehir’in deprem gerçeğini, bilim adamlarının açıklamalarından yola çıkarak anlattık.

Ardından bazı sorular yöneltip, Eskişehir’in yapı envanterini merak ettiğimizi duyurduk.

+++

önceki gün de İnaat Mühendisleri Odası’ndan bir açıklama geldi.

Yorum yapmadan yaptıkları açıklamadan bir bölümü paylaşacağım.

Yorumu da sizlere bırakacağım.

“…Eskişehir de depremselliği yüksek olan illerin başında gelmektedir.

Depremin olması kaçınılmazdır.

Ancak ne zaman olacağını bilmemiz şu anki teknolojiyle mümkün değildir.

Yapılması gereken iş açıktır.

Mevcut yapı stokumuzun durumunu çıkartıp, depreme dayanıklı yapılar yapmanın önünü açmaktır.
İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi olarak artık fay hatlarını değil depreme dayanıklı yapıları konuşmalıyız diyoruz.

Unutmayalım insanları öldüren faylar değil depreme dayanıksız binalardır.”