Ahmet Ataç belediye başkanı olduğu 1999 yılından bu yana okullara büyük değer verdi.
Daha doğru bir tabirle okullarda eğitim gören çocukları hiç unutmadı.
Öyle ki, kış mevsiminin çok sert geçtiği Eskişehir'de hala paltosu ve ayakkabısı olmayan çocuklar vardı.
Bunun için hemen bir yardım çalışması başlatıldı.
Her okulda tespit edilen öğrencilere kışlık giyecek yardımları verilmeye başlandı.
Proje ilk etapta çok iyi gitti.
Binlerce yavrumuz sert geçen kışta kabansız ve botsuz kalmadı.
Hatta dağıtımı yapılan yardımların miktarının 1 Milyon TL'ye dayandığını bile duyduk...

***
Ataç, bu dönemde de benzer uygulamayı hiç bozmadı.
Yardım edilen öğrenci sayısı da her geçen yıl daha da artırıldı.
Bu yıl 2250 çocuğumuz için bot ve kaban temin edildi.
Alınan binlerce bot ve kaban belediyenin deposuna konuldu.
Kış dönemi öncesinde dağıtılmak üzere bekletildi.
Her zaman yapılan çalışmanın aynısı yapılacaktı.
Belirlenen çocuklar okullardan araçlarla alınacak, bot ve kabanların bulunduğu depolara getirilecek ve her öğrenci gönlünce buradan giyindirilecekti.
Böylece, ne bu yardımı yapan "Bak biz yardım yapıyoruz" havasını atacaktı;
Ne de yardımı alan öğrencileri gören olacaktı.
Nereden bakarsanız bakın baştan sona hayır işi olan bir işti bu.

***
Bu uygulamanın bu yıl da tekrarı için belediye hemen kolları sıvadı.
İlçe Milli Eğitim'e de yapılacak yardımlar haber verilip, dağıtımlar hemen başlayacaktı.
Ancak Milli Eğitim'den dağıtım için bir türlü onay alınamadı.
Alınan binlerce bot ve kaban da depolarda öylece kala kaldı.
Belediye bu dağıtımları yapmak için defalarca girişimde bulunsa da sonuç alamadı.
En sonunda resmi görüşmelere geçildi.
Belediye dağıtımları yapmak için resmi bir yazı ile Kaymakamlığa başvurdu.
Cevap ise dün belediyeye ulaştı.

***
Gelen o resmi yazıya göre şu deniliyor;
"Yardımları bize verin, biz dağıtalım!"
Bu işin açıklaması şu;
"CHP'li bir belediye okullarda yardım dağıtmasın.
Dağıtmasın ki, yarın seçimler kapıya geldiğinde bu işten avantajlı çıkmasın"
Bu dağıtımlara izin verilmemesinin başka bir anlamı var mı?

***

Şu şekilde olabilir...
Özel bir kurum bu yardımları yapacak olsa, "Bize verin dağıtalım" denilebilir.
En azından Milli Eğitim marifeti ile dağıtımlar daha sağlıklı olacağı için özel kurum ya da kişilerin işleri kolaylaştırılabilir.
Fakat bot ve kaban dağıtımını talep eden kurum resmi bir kurum.
Hem de Tepebaşı'nın en küçük yerine kadar ulaşmayı başarmış, kimin neye ihtiyacı olduğunu en küçük detayıyla bilen bir belediye...
***

Şimdi böyle bir belediyeye "Siz okullara girmeyin" demenin altında başka ne anlam olabilir?
Elbette en başta siyasi nedenler...
Çünkü böylesi bir ifadenin başka anlamı bize göre olamaz!
Eğer bu işin başka bir anlamı varsa da Kaymakamlık ya da Milli Eğitim gerekli açıklamayı yapabilir.
O açıklamayı da beklediğimizi şimdiden ifade edelim.
Bakalım yetkililer belediyenin bu yardımları okullarda dağıtmaması için nasıl bir neden bulmuş.
Merakla bekliyoruz...